Memorial Şişli Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Op. Dr. Yalın Dirik, "Karlı havada artan sakatlanma riski ve alınması gereken önlemler" hakkında şu bilgileri verdi:

"Kıyafet seçiminizi karlı havaya göre yapın. Evden çıkmadan önce dışarıdaki hava şartlarını kontrol edip, uygun kıyafetler tercih edin. Dar kıyafetler hareket kabiliyetinizi azaltır.

- Yanlış ayakkabı seçimi düşmelere ve ayak bileği burkulmasına neden olur. Tabanı kaygan olmayan altı lastik ve tırtıklı ayakkabılar giyilmelidir. Klasik ya da topuklu ayakkabılar düşme riskinizi artıracaktır.

Özellikle ayak bileği yaralanmalarını önlemek için bileği kavrayan botlar tercih edilmelidir.

- Yürürken küçük ve dengeli adımlar atın. Ellerin cepte olmaması ise düşme anında avuç ortalarını yere koyarak, vücudun herhangi bir bölgesinin yere daha sert bir şekilde çarpmasına engel olur.

- Yokuş ve merdivenlere dikkat edin. Mümkünse dik yokuşları inip çıkmayın. Merdiven inip çıkarken trabzanları kullanın.

- Yürürken iki eliniz de dolu olmasın. Çocuğunuzu ya da ağır eşyalarınızı kucakta taşımayın. Poşet ya da çantalarınızı iki elinizle taşımayın.

- Kar gözlüğü kullanın".

 

KALÇA, OMUZ VE OMURGA KIRIKLARI SIK GÖRÜLÜYOR

Dirik, düşme sırasında refleks olarak yüzü korumak için el ve ayak bileğinin öne doğru hareket ettiğini belirterek, "Bu yüzden, el ve ayak bileği kırıklarıyla sık karşılaşırız. Yere düşüp çarpma sonucu kalça kırıkları, omuz çevresi kırık ve çıkıkları, omurga kırıkları sık görülür. Yaş ortalaması arttıkça basit düşmelerle oluşan kırık sayısı da artmaktadır. Özellikle ileri yaştakilere, kötü hava koşullarında mecbur kalmadıkça dışarı çıkılmaması önerilmektedir. Düşme veya çarpma sonrasında hareketle artan ağrı, şekil bozukluğu, ödem ve kanama nedeniyle şişkinlik ve morarma olması halinde kırıktan şüphelenilmelidir.

Kırık oldukça ağrılı bir durumdur ve genellikle insanı tedbirsiz yakalar. Acil durumlarda geçici olarak sargılama uygulaması ve hastayı hareketsiz hale getirmek önem taşır. Hastayı kıpırdatmak ya da pozisyon vermeye çalışmak, kırığın durumunu ve yerini tam bilemeyeceğimiz için büyük risk oluşturur. Hastayı bilinçsiz hareket ettirmek, iç kanamayı artırabileceği gibi acı duyulmasına da neden olur.

Kırık şüphesi varsa, kırık kemik uçlarının çevresindeki damar, sinir gibi yumuşak dokulara zarar vermemesi için kırık uçları mümkün olduğunca hareketsiz tutulmalıdır. Kolu ilgilendiren bir yaralanma ise yüzük, saat gibi eşyalar hemen çıkarılmalıdır. El bileği, ayak bileği, omuz çevresi kırığı varsa geçici tespitle acil servise başvurulmalı, şişmeyi önlemek için cilde direkt temas etmeden buz uygulanmalıdır. Kırık tedavisi, kırık kemik uçlarının birleştirilmesi ve birbirlerine kaynamalarını içeren ve daha sonrasında hastanın uzvunu eskiden olduğu gibi sağlıklı kullanabilmesi sürecini kapsamaktadır" dedi.