“Sigaranın son molekülü yok oluncaya kadar savaşa devam” sloganıyla 1999 yılından bu yana faaliyet gösteren Türkiye Sigarayla Savaş Derneği (TSSD) ve 2012 yılında kurulan Klinisyen Veteriner Hekimler Derneği, (KLİVET) ortak bir açıklama yaparak, her canlının, sigarasız, temiz ve kaliteli hava solumayı hak ettiğini, sigarayla karşı savaşta herkesin elini taşın altına koyarak güç birliğine gitmesinin şart olduğunu söyledi.

“SAĞLIKLI DOĞA HER CANLININ HAKKI”

Araştırmalara göre tüm dünyada ortalama 4,5 trilyon sigara izmaritinin yere atıldığını kaydeden Türkiye Sigarayla Savaş Derneği (TSSD) Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Sadece insan değil, her canlı, temiz ve sağlıklı bir doğada yaşamayı, sigarasız ve temiz bir hava solumayı hak eder. Dünyada plastik kaynaklı kirliliğin en büyük kaynağı, ne naylon poşetler, ne de pipetler. Asıl mesele bu sigara izmaritleri. Bilimsel çalışmalar, 50 yıl boyunca günde 1 paket sigara içen bir tek kişinin, 1,4 milyon litre suyun kirlenmesinden sorumlu olduğunu ortaya koyuyor. Bu izmaritlerin filtrelerinde bulunan biyoplastik de sorunun ana kaynağı. Zira bu madde doğada yıllarca çözünmüyor. İngiltere’de yapılan bir araştırma, sigara izmaritlerinin bitkilere büyük zarar verebildiğini ortaya koydu. Bugün dünya genelinde sigara, tütün ve tütün mamullerini kullanan insan sayısı 1 milyardan fazla. Dolayısıyla yere atılan bu sigara izmaritlerinin toplanması, dönüştürülmesi ve doğaya zarar vermesinin engellenmesi için acilen çözüm bulunması gerekiyor. Türkiye Sigarayla Savaş Derneği olarak 1999 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerde, 4207 sayılı yasanın geçmesi, kapalı alanlarda sigara yasağı gibi birçok başarı elde ettik. Bu konuda da çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.

“SİGARA EVCİL HAYVANLARI DA ÖLDÜRÜYOR”

Sigaranın evcil hayvanlara verdiği zararların çoğunlukla bilinmediğini, kedi ve köpeklerin de sigara dumanından fevkalade olumsuz etkilendiğini söyleyen Klinik Veteriner Hekimler Derneği (KLİVET) Başkanı Tarık Akan ise şunları söyledi: “Sigaranın çocuklarla ve evcil hayvanlarla aynı cümle içinde geçmesi bile can sıkıcı. Oysa kliniklerimize öksürük şikayetiyle gelen kedi ve köpek hastalarımızın çoğunda, evde sigara kullanma durumu söz konusu oluyor. Zaten veteriner hekim arkadaşlarımızın ilk sorusu da bu oluyor. Bu durum da hayvan sahiplerini hem şaşırtıyor, hem de üzüyor. Oysa kedi ve köpekler de, tıpkı çocuklar gibi, sigara dumanından fevkalade olumsuz etkileniyor. Özellikle kedi veya köpeğin burnu ke kadar kısaysa, etki o kadar artıyor. Çünkü burun ve mukozası zararlı tüm partikülleri akciğerlere ve soluk borusuna inmeden tutmakla görevlidir. Bu durumda haliyle burun görevini yeterince yapamıyor ve akciğer kanseri riski oluşuyor. Kedilerde durum biraz daha vahim. Çünkü kediler sadece solunum yoluyla değil, aynı zamanda tüylerine yapışan partikülleri yalayarak da kendilerine sigara vasıtasıyla zarar verirler. Bu alınan zehirli kimyasallar ağızda gelişen çok agresif bir kansere sebep oluyor ve bu durumdaki kedinin kalan ömrü en fazla 1 yıl olarak hesaplanıyor. Lenfoma, evinde sigara içilen kedilerde, diğer kedilere oranla üç kat daha fazla görülüyor. Lenfoma olan kedi ise en fazla altı ay yaşayabiliyor. Bu nedenle Klinisyen Veteriner Hekimler Derneği olarak sigarayla savaşa biz de varız diyoruz."