İSTANBUL

FİLİZ BAHÇIVAN

Kronik Yorgunluk Sendromu nedir, belirtileri nelerdir, ne tür önlemler alınır, çaresi var mıdır gibi soruları Uzman Dr Rıfat Bozkuş'a sorduk. 

-- Merhaba. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba. Ben Uzman Dr Rıfat BOZKUŞ, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden 2005 yılında iyi bir derece ile mezun oldum.2005 yılında Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde başladığım İç Hastalıkları ihtisasını 2010 yılında tamamlayarak dahiliye uzmanı oldum. Uzun yıllar çeşitli devlet hastanelerinde dahiliye uzmanı olarak çalıştıktan sonra 2018 yılından beri özel bir hastanede dahiliye uzmanı olarak çalışmaktayım . Genel dahiliye ile ilgili tüm hastalıklara bakmakla birlikte daha çok sağlıklı beslenme , diyabet ve obezite alanlarında yoğun olarak çalışmaktayım.

--- Kronik Yorgunluk Sendromu nedir?

Günümüz yaşam ve iş şartları farklı hastalıkların ortaya çıkmasına yol açmaktadır, Yoğun iş hayatı , stres ve psikolojik travmalar bunlara sebep olarak görülmektedir. Bunlardan biride son yıllarda görülme sıklığı artan hastalıklar arasında yer alan kronik yorgunluktur. Kadınlarda daha sıklıkla görülen bu hastalık daha çok 30-50 yaş aralığında görülmektedir Kişinin sürekli olarak kendini bitkin ve mutsuz hissetmesi, dinlenmekle bile kendini iyi hissedememesi gibi şikayetlerle ortaya çıkan bir durumdur. Bazı kişilerde zamanla şiddetlenerek iş ve sosyal hayatını olumsuz etkiler hale gelmektedir. Bu nedenle yoğun şekilde kronik yorgunluk sorunu yaşayan kişilerde psikolojik ve fizyolojik tedavi gerekliliği söz konusudur. Bu bağlamda bakıldığında kronik yorgunluk sendromu bir tıbbi nedenle açıklanamayan ve 6 aydan uzun süre hissedilen ‘aşırı yorgunluk’ olarak tanımlanan bir hastalıktır. Hissedilen yorgunluk, fiziksel veya zihinsel aktivite ile daha da kötüleşebilir, ancak dinlenmeyle düzelmez. 

Kronik yorgunluk şikâyeti olan kişiler, normal yoğunluktaki aktivitelere bile aşırı duyarlı olabilirler. Kronik yorgunluk sendromu salt psikolojik olarak değerlendirilmemeli hastalığın hem psikolojik hem sosyal hemde fizyolojk boyutları üzerinde durulmalıdır. Kronik yorgunluk sendromu öte yandan çok geniş spektrumda olan bir hastalık olup kişilerde farklı şekillerde ve farklı ağırlıkta olabilmektedir. Bu nedenlerle bu şekilde yakınmaları olan kişilerin profesyonel bir yardım almaları şart olduğundan mutlaka gerekli olan hekim muayenelerini ve ilgili tetkiklerini yaptırması gerekir.

--- Kronik Yorgunluk Sendromu belirtileri nelerdir?

Kronik yorgunluk belirtileri kişiler arası farklılık arzedebilmekle birlikte şiddeti değişen derecede olan sürekli yorgun ve bitkin hisseden her birey kronik yorgunluk sendromuna yakalanmış olabilir ancak bu hastalık kısa süreli stres ve yorgunlukla karıştırılmamalıdır. Bu sendromun varlığının teşhis edilebilmesi için hastalar mutlaka uzman hekimlerin kontrolünden geçmelidir. Hastalığa ilişkin belirtilerin uzun süredir azalmadan devam ediyor olması ve yorgunluğun dinlenmekle azalmaması aynı zamanda bu tükenmişlik hissiyatının hastada karın ağrısı, mide bulantısı gibi fizyolojik sorunlara da neden olması hastalığın varlığına ilişkin olasılığı güçlendirir.

Kronik yorgunluk sendromunun yaygın görülen belirtileri ise şunlardır:

•Sürekli bitkinlik ve uyku hali

•Kas ve eklem ağrıları

•Boğaz ağrısı

•Karın ağrısı

•Enerji kaybı

•Mide bulantısı ve kusma

•Unutkanlık ve bilişsel performansta düşüş

•Uyku düzeninde ve kalitesinde bozukluklar

•Bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesi

•Bağırsak düzeninde bozukluklar

•İş yaşamına ve sosyal hayata karşı olumsuz tutumlar

•Sürekli huzursuzluk

•Depresyon

---- Kronik Yorgunluğun sebepler zincirleri neyden kaynaklanıyor?

Kronik yorgunluk sendromunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte suçlanan bazı konular var . Bunlardan birkaç tanesi bağışıklık sistemi ilgili sorunlar , viral enfeksiyonlar, çeşitli hormonal bozukluklar ve gıda intoleransları olarak sıralanmaktadır .Çoğu zaman bu sebeplerin birlikteliğininde söz konusu olabileceğine dair şüpheler bulunmaktadır. Kronik yorgunluk sendromunun sıklıkla görüldüğü yaş ve kişilerin profilleri incelediğinde stres ve yoğun iş temposunun bu konuda çok önemli rol oynadığı kesin olarak görülmektedir . 

Kronik yorgunluk sendromunda temel sorun kişilerin mevcut stresi atlatamamaları ve bu stresin zaman içerisinde kişinin iş ve sosyal hayat kalitesini olumsuz etkilemesine yol açmasıdır. Kronik yorgunluk sendromu birçok farklı nedene bağlı olarak geliştiği için kişiye özel bir değerlendirme yapılması gerekir. Kişiye özel değerlendirme sonrası detaylı tetkiklerle kronik yorgunluğa yol açabilen diğer tıbbi sorunların ekarte edilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle sadece psikolog ve veya psikiyatri uzmanı değerlendirmesi bu yakınmalara sahip kişiler için yeterli olmaz. Kronik yorgunluk yaşayan tüm hastaların dahiliye uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.

--- Daha çok kimler risk altında? Nerelerde yaygın?

Kronik yorgunluk sendromu daha çok kadınlarda görülmektedir. Burada önemli bir detay kadınların sağlık kuruluşlarına daha sık başvurduğu da unutulmamalı ve bu nedenle kadınlarda kısmen daha fazla görüldüğü düşüncesi yanlış olablir. Öte yandan bana başvuran hastalar arasında baktığımda erkeklerde de yadsınamayacak derecede giderek daha sık görülmektedir. İş temposu yoğun olan ve stresli yaşam şartları olan 30-50 yaş aralığında ki kentli nüfusta sıklıkla bu hastalığı gözlemlemekteyiz.

Hastalığın şiddeti kişiden kişiye farklılık seyrettiği ve başka hastalıklarla karışabildiği için çoğu zaman hastalar doktora başvurmamaktadır. Sürekli yorgunluk çeken kişilerin mutlaka doktora başvurması ve gerekli tetkiklerin yapılarak tedavilerini alması gerekir.

--- Komplikasyonlar (Yan etkileri) nelerdir?

Toplumda giderek daha sık görülmeye başlayan kronik yorgunluk sendromu kişilerde iş hayatında ciddi anlamda başarısızlığa yol açmaktadır. İş hayatında başarısızlığın yanında çalışma arkadaşları ve yöneticiler ile çalışanlar arasında çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Kişilerde olan enerji yoksunluğu ve eşlik eden fiziksel ağrılar , yukarda bahsi geçen eşlik eden diğer şikayetler kişilerin işlerini yürütmesine engel olmakta ve buda iş yerinde çok önemli olan iş barışını olumsuz etkilemektedir. İş yerindeki huzursuzluk kişinin zamanının önemli bir kısmını kapsadığı için bu durum kornik yorgunluk sendromunda şiddetlenmeye yol açmaktadır. 

Kronik yorgunluk sendromu enerji yoksunluğu ile beraber seyrettiği için sosyal hayatta izolasyona kadar varabilen kopmalara sebep olmaktadır. Kişilerin genel olarak aileleri veya arkadaşları ile sosyal hayattaki aktivitelere katılmayı istemedikleri veya kaçındıkları gözlemlenmektedir. İş ve sosyal hayatta oluşan bu sorunlar kronik yorgunluk sendromunun temelindeki stresi daha da artırmakta bunlar kısırdöngü şeklinde birbirini artırmakta ve sorun daha da artmaktadır.

--- Tedavisi var mı? Varsa nelerdir?

Kronik yorgunluk sendromunda tedavi kişiye özel olarak belirlenmektedir çünkü hastalığın nedeni ve şiddeti kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Tedavinin herkes için ortak taraflarına bakarsak sendromla başa çıkabilmek adına en etkili olan yöntemlerden olanlar düzenli olarak egzersiz yapmak,sağlıklı beslenme ,düzenli uyku ,zararlı alışkanlıkların terk edilmesi ve stresi yenmektir. Stres ile mücadele ve sorunları çözebilme kabiliyeti konusunda hastaların kendilerini geliştirmeleri ve yoğun iş temposunun hafifletilmesi önemli adımlardır. Hastalığı hafif geçirenlerde ilaç kullanımı önerilmez ama hastalığı çok şiddetli bir şekilde yaşayan, buna bağlı olarak iş hayatında sorunlar yaşayan veya sosyal yaşamından tamamen uzaklaşmış, depresyon sürecindeki hastalarda antidepresan ilaçların kullanımı gerekebilir. 

Yapılan muayene ve tetkikler sonucu doktoru tarafından gerekli görüldüğü durumlarda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, kas ve eklem ağrılarının azaltılması ve uyku düzeninin sağlanmasına yönelik ilaç tedavileri verilebilir. Öte yandan davranışçı psikolojik terapiler uygulanabilmektedir. Psikolojik tedavi sürecinde hastalara olumsuz duyguların olumlu yönde değiştirilmesi, stres etkenlerinin tanınması ve bunlarla mücadele edilmesi gibi konularda bilgi verilerek bilişsel tedavi uygulanabilir. Sendroma yakalanan bireylerin yapmaktan hoşlandığı aktivitelere ve hobilerine daha fazla zaman ayırması, düzenli bir egzersiz planı belirleyerek buna uyum sağlaması da hastalığın ortadan kaldırılabilmesi üzerinde oldukça etkilidir. Sürekli yorgunluk hissine bağlı olarak tüm gün kendini yatağa bağlı hisseden hastalarda dinlenmeye ayrılan sürenin yavaş yavaş azaltılması, yapmaya enerji bulunamayan ve zevk vermeyen işlerin küçük parçalara ayırarak yapılmaya çalışılması olumsuz duyguları ortadan kaldırabilmek adına atılabilecek önemli adımlardır. Aynı zamanda iş yaşamındaki olumsuzlukları gidermek adına hastalar çalışma ortamlarını yeniden düzenlemeli, iş yerinde sosyal ilişkilerini güçlendirmeye yönelik davranışlarda bulunmalı ve iş yükünü azaltıcı önlemler almaya gayret etmelidir.

---Yorgunlukla nasıl savaşmalıyız?

Yorgunluk bir çok hastalığın seyrinde görülebildiği için devam eden ve artan yorgunluk durumlarında öncelikle mutlaka bir doktora başvurarak nedene yönelik olarak gerekli tetkiklerin yapılması gerekmektedir. Gerekli tetkikler sonucu eğer kişide bir hastalık saptanmadı ise yorgunluk için kişiye ilk önerimiz düzenli egzersiz yapmasıdır. Egzersiz tipi kişinin yaşı, eşlik eden hastalıkları ve ortopedik durumuna uygun olarak seçilmelidir. Doktor ve profesyonel spor eğitmenlerinden egzersiz tipi için tavsiye alınması gerekir. Yorgunluk durumunda ikinci önemli konu ise kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesidir. Günümüzde gelişen tekoloji ile iş ve yaşam koşulları çok büyük oranda değişirken maalesef beslenme alışkanlıklarımız kötü şekilde değişti ve bu değişiklikler insanlarda obezite, diyabet ve kronik yorgunluk gibi bazı hastalıkların artmasına yol açtı. Sağlıksız beslenme özellikle gazlı içecekler , yoğun yüksek glisemik indeksli karbonhidrat tüketimi,yetersiz su içilmesi ,fast food tarzı beslenme ve sağlıksız yağların tüketimi yorgunluk başta olmak üzere bir çok hastalığın ortaya çıkmasında ve artmasına yol açmaktadır. 

Yorgunluk sorunu olan kişilerin sorgulamasında beslenme düzenlerinin yanlış olduğu sıklıkla görülmektedir. Yorgunluk konusunda diğer önemli konu ise stres faktörü olup toplumda özellikle son yıllarda artmaktadır. Stres sadece yorgunluk değil bir çok hastalığın nedeni olup mevcut hastalıklarıda şiddetlendirmektedir. 

Stres kaynağı konusunda kişilerin farkındalığının oluşturulması ve bu sayede sorunun çözülmesi gerekir . stres faktörü hayatımızın doğal akışında olması gereken bir durum olarak kabul edilmemeli sorun çözülemiyorsa profesyonel destek alınmalıdır. Hayatta iş veya sosyal anlamdaki stresi azaltmanın en önemli yollarından biri yeni hobiler oluşturmak ve farklı sosyal ortamlarda farklı insanlarla bir araya gelmekte çözümler arasında önerilmektedir. Yorgunluk konusunda diğer önemli konu ise düzenli bir uyku düzeninin olması gerektiğidir. Ayrıca zararlı alışkanlıkların sigara ,alkol vs terk edilmesi çok önem arz etmektedir.

--- Alınabilecek kişisel tedbirler nelerdir?

Toplumda neredeyse herkes hayatının bir döneminde yorgunluk sorunu yaşayabilmektedir. Burada öneli olan konu bu sorunun altında bir hastalığın olup olmamasıdır ve bu nedenle doktor kontrolünüzü geciktirmemenizi öneririm. Yorgunluk konusunda kişisel korunmada önem arz eden konular düzenli egzersiz yapılmalı ,stresten uzak durulmalı,sağlıklı beslenmeli, yeterli su içilmeli,zararlı alışkanlıklardan uzak durmalı ve düzenli uyku uyulması gerekmektedir.