İSTANBUL - Birçok hastanın anjiyodan kaçındığını dile getiren Medicana Bahçelievler Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Olcay, el bileğinden yapılan yeni yöntemin hastalara daha kolaylık sağladığını ifade etti. 'Kalp damarları içine özel bir ilaç verip röntgen ışınları kullanılarak görüntülenmesi işlemi' olarak tanımlanan koroner anjiyografinin kasık yerine el bileğinden (radial anjiyografi) yapılabilmesi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Olcay, "Koroner anjiyografi, hastalarda görülen kalp problemlerinin teşhisinde tıkalı damarların saptanmasını ve sonrasında tedavisini sağlıyor. Kalp içindeki kan akımı ve basıncı hakkında bilgi edinmek ve kalp kasını besleyen kan damarlarında tıkanma olup olmadığını belirlemek için x ışını kılavuzluğu altında dolaşım sistemine küçük tüpler (kateterler) sokuluyor. Geleneksel kasık bölgesinden yapılan anjiyografide kasık bölgesinden bir kateter yerleştirilir ve ardından kateterler kalp damarına yerleştirilip kontrast madde enjekte edilir. Böylece x ışını sayesinde kalp damarları açıkça ekranda görülür. Radial anjiyografide ise kateter el bileğine yerleştirilip aynı görüntüler elde edilir" diye konuştu.

"İÇ KANAMA RİSKİ ORTADAN KALKIYOR"

El bileğinden yapılan anjiyonun hastanede kalma süresini kısalttığını da kaydeden Dr. Olcay, konuşmasını şöyle noktaladı:

"Geleneksel yöntemdeki işlemlerden sonra kanama olmaması için hastanın bacağını 2 ila 6 saat oynatmaması ve üzerinde kum torbası tutması gerekir. Bazı durumlarda kum torbası ve uzun süre hareketsizlikten dolayı iç kanama oluşabilir ve bu kanama kan takılması veya ameliyathanede açık cerrahi ile müdahale gerektirebilir. Bu komplikasyonlar el bileğinden yapılan işlemle önlenebilir çünkü daha küçük ve cildin yüzeyine daha yakın bir noktadan yapılır. Bu nedenle iç kanama riski ortadan kalkar ve herhangi bir dış kanama olması durumunda kolayca durdurulabilir."

"Koroner damar görüntüleri elde edildikten sonra kateter çıkarılır ve kateter giriş yerinden kanamayı engelleyen bir bandaj ile kanama kolaylıkla durdurulur. Hareketsiz olma zorunluluğu yoktur ve hastalar hemen günlük aktivitelerine geri dönebilirler. Genel olarak hastalar bu işlemi daha rahat ve konforlu buluyor. Çünkü hemen oturabilir, yürüyebilir ve yemek yiyebiliyorlar. Bu özellikle sırt problemleri olan hastalar için bir avantaj. Çünkü bacaktaki kum torbasının ağır basıncına ve uzun süreli hareketsizliğe ihtiyaç kalmıyor. Bu aynı zamanda hasta için hastanede yatış süresini kısaltarak ekonomik avantaj da sağlıyor."