Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, kendisinin de branş olarak enfeksiyon hastalıkları uzmanı olduğunu kaydetti. Ocak ayının sonlarında İspanya, Almanya ve Hollada ziyaretleri sonrasında 'kırgınlık' hali yaşadığını anlatan Savaş, "Genel başkanımızla depremin olduğu süreçte rahatsızlık geçirdiğim sırada Elazığ'a gitmiştim. İki gün sonra geldiğimizde orada zaten hastaydım, o gece çok rahatsız oldum. Ben hayatımda böyle hasta olmamıştım. Tabi ondan sonraki süreç içerisinde koronavirüs ile birbirine benzeyen belirtiler vardı. O süreçte komşularımız 30 yaşlarında karı- koca rahatsızlandı. Yine aynı bu semptomlara benzer şiddetli grip enfeksiyonu geçirdiler. Ama normal grip gibi değil. Çünkü daha uzun sürdü ve 2- 3 kat daha şiddetli oldu. Bu süreçte ve bundan sonraki günlerde Hatay’da ben 11 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. İnsanların cenazelerine katılırım, başsağlığı için ya da yakınlarını telefonla arayarak, dileklerimi iletirim. Yaşlı vatandaşlarımız öldüğü zaman yakınlarından hep şunu duymaya başladım 'Annemi- babamı acile götürdüm. Yoğun bakıma aldılar. İki gün geçmeden yoğun bakımda vefat etti'. Nedenler olarak astım krizi, bronşit, çoğunda zatürre olduğu söylenmiş. Geriye dönüp baktığımız zaman şu anki yaşanan koronavirüs salgınında yaşanan semptomlara benzer semptomlar görünüyor" dedi.

'BU HASTALIĞI 2 AYDIR GEÇİRİYORUZ'

Hatay'da yaklaşık 2 aydır koronavirüs hastalığını geçirdiklerini öne süren Başkan Savaş, "Ben branş olarak enfeksiyon hastalıkları uzmanıyım. Bu konuda doçentliğim var. Epidemolojik ve sürveyans olarak yapılan araştırmalara bakacak olursak; Türkiye’de bu konuşmalarıma bilim adamlarının birçoğu hak verecektir. Çünkü şu an Hatay’da 22 vaka var, bu kadar dışarı ile ilişkisi olan Kıbrıs, İran, Irak, Suriye, Suudi Arabistan, Dubai gibi birçok ülkeyle ilişkisi olan Avrupa’yla ilişkisi olan bir kentiz. Bakıyoruz hastalara, hep dışarıdan gelmişler. Sanki toplumun büyük bir kısmı daha önce bu virüsle karşılaştı. Zaten Amerika’da yapılan bir araştırmada hastaların yüzde 83’ü hastalık belirtisi göstermiyor, yüzde 17’si belirti gösteriyor. Bunların da yüzde 5’i yoğun bakıma yatacak kadar hastalanıyor. Yani insanların yüzde 95’i yoğun bakıma gitmeden bu hastalıktan kurtulmuş oluyor. Birçok insanın da belirtisiz geçirdiğini düşünüyorum. Bakacak olursanız şu anda toplumun yüzde 80-85’inin bu hastalıkla karşılaştığını düşünüyorum" diye konuştu.

'O SEMPTOMLARI BEN DE YAŞADIM'

Yaşadığı hastalığı nasıl yendiğini anlatan Savaş, şunları kaydetti:

"Benim anlattıklarım insanları rehavete sokmasın, tabi ki benim branşım olduğu için, doktorluk misyonum olduğu için, yaşımda çok ileri olmadığı için, spor da yapıyorum. Ben bu hastalığı biraz kolay atlattım. Tabi ama o semptomları ben de yaşadım. Yüksek ateş, kuru öksürük, zaman zaman bulantı, kusma, ishal, halsizlik, boğaz ağrısı bu gibi semptomları bende de görüldü. Yaşayanları da gördüğüm, aradığım cenaze sahiplerinden de aynı söylemleri duyduğum için ben yaklaşık ocak ayının 15'inden itibaren özellikle bu hastalığı biz zaten geçiriyoruz. Şimdi insanlar şunu söylüyor; '19 Aralık‘ta Çin’de hastalık görüldü, hemen buraya nasıl geldi' diyorlar. Hastalık muhtemelen Çin’de de Kasım ayı başından itibaren başlamıştır. Pandemi haline geldiği için de inceleme gereği duymuşlardır. Araştırdıkları için de 19 Aralık'ta Covid-19’u bulduk, böyle bir hastalık etkeni var, bu etkene karşı korunalım, insanlar hasta olmasın ve olan hastaları tedavi edelim planlamasına gittiler. Bu planlamaya gittikleri zaman dünya bunu duydu. Bu hastalık Kasım ayı başından itibaren vardır ve oradan da yayılmıştır. Bu nedenle 19 Aralık'ı baz alarak düşünürsek yanlış yaparız."

'BİR KEZ DAHA BULAŞMA RİSKİ VAR'

Kendisinin normal tıbbi tedbirleri aldığını belirten Başkan Savaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu hastalığın belli şartlarda bir daha bulaşma olasılığı tabi ki var. Ama normal şartlarda birkaç hafta sonra sizi tekrar enfekte etmez ona karşı interferon oluşturursunuz. Kendi kendinizi korursunuz zaten. Şu anda dünyada gelinen noktada, virüse karşı enfekte olan insanların serumlarından faydalanmaya çalışılıyor, ona karşı antikor oluşturan insanların serumlarından faydalanıp diğer hastaları tedavi etme yoluna giden çok kurum, kuruluş, doktor var. Biz geldiğimiz noktada evrensel izolasyon kurallarına mutlaka uyacağız. Kişisel alışkanlıklarımızı kontrol edeceğiz ve sosyal mesafeye dikkat edeceğiz. İmkan buldukça elimizi yıkayacağız ve elimizi yıkamadan önce de yüzümüze gözümüze çok fazla temasta bulunmayacağız. Rahat olalım, ancak rahat olurken de kuralları işletelim. Yani rahat olurken psikolojik olarak rahat olalım, kendimizi strese sokmayalım ve sakin bir şekilde bu hastalıktan uzak duralım diyoruz."

Başkan Savaş, ülkede alınan tedbirlerle birlikte Nisan ayı sonunda hastalığın kontrol altına alınıp inişe geçebileceğini, Mayıs sonunda ise 'nadir hasta' pozisyonuna düşüp, insanların oldukça rahatlayabileceğini sözlerine ekledi.