İSTANBUL - Türk Akciğer Kanseri Derneği tarafından hazırlanan 'Akciğer Kanserinde Multidisipliner Yaklaşım Raporu' tıbbi onkoloji, göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisi, radyasyon onkolojisi, radyoloji, nükleer tıp ve patoloji olmak üzere 7 branşın yaklaşım ve yöntemlerini, tanı ve tedavide bir araya getiriyor. Türkiye'deki her yıl 40 bin yeni akciğer kanseri tanısı konulduğunu belirten Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Prof. Dr. Erdem Göker, "Kanser tedavisi tek yönlü bir branşla gerçekleştirilemez. Yol haritasını düzgün çıkarabilirsek hem tedavi başarısı artar hem maliyet olarak doğru tedaviyi doğru hastaya vermiş oluruz" dedi.

TÜRK Akciğer Kanseri Derneği (TAKD) tarafından AstraZeneca Türkiye'nin desteğiyle hazırlanan “Akciğer Kanserinde Multidisipliner Yaklaşım Uzlaşı Raporu” kamuoyuna açıklandı. Raporla, tüm dünyada en sık görülen ve en çok ölüme sebep olan kanser türü olan akciğer kanseri için tıbbi onkoloji, göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisi, radyasyon onkolojisi, radyoloji, nükleer tıp ve patoloji branşlarının “ortak akılla” çalışmasına yönelik bir yol haritası sunuldu.

"HASTA SAYISI YILDA 100 BİNE ÇIKIYOR"

Akciğer kanseri görülme oranlarında dünya ve Türkiye'nin paralel olduğunu belirten Türk Akciğer Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdem Göker, "Erkeklerde en sık görülen kanser akciğer kanseri, kadınlarda ise meme kanseri sonrası ikinci sırada yer alıyor. En çok öldüren kanserler arasında ise birinci sırada yer alıyor. Türkiye'deki yeni vaka sayısı ise her yıl 40 bin yeni hasta. Bu eski hastalarla birlikte 100 bini geçiyor ve bu çok büyük bir rakam. Çünkü akciğer kanserli hastanın maliyeti de çok büyük oluyor" diye konuştu.

"TÜRK AKCİĞER DERNEĞİ OLARAK BİR ARAYA GELMEYE HAZIRIZ"

'Akciğer Kanserinde Multidisipliner Yaklaşım Uzlaşı Raporu'nun hazırlanma gerekçesine dikkat çeken Prof. Dr. Erdem Göker, şu değerlendirmede bulundu:

"Tüm kanserler için kanser tedavisi tek yönlü branşla gerçekleştirilebilecek bir tedavi değil. Akciğer kanserinin ise özelliği şu; akciğer kanseri Türkye'de en sık görülen ve en çok öldüren kanser türü. Dolayısıyla akciğer kanserinin multidisipliner tedavisine daha hassasiyet gösteriyoruz. Çok branşlı yaklaşımların uzlaşısıyla en iyi tedaviye ulaşılabileceğini düşünüyoruz. Tanı, tedavi ve izlem diye bölecek olursak hepsinde bu 7 branşın ortaklaşa kararı son derece önemli. Bugün Türkiye'de çoğu merkezde bu zaten yapılan bir uygulama. Yapılmayan ise özellikle daha küçük ve merkezlerde bu 7 branş bir araya gelemiyordu. Koronavirüs sürecinde ise elektronik ortamda bu branşların çok kolay bir araya gelebileceğini öğrendik. Biz Türk Akciğer Kanseri Derneği olarak bu hizmeti vermeye hazırız. Cerrahisi, ışın tedavisi, kemoterapisi olmak üzere çoklu tedavi seçenekleri var. Bunlara karar verirken de patoloji ve radyolojinin bir arada olması gerekiyor."

"BU YÖNTEM MALİYETLERİ DE DÜŞÜRECEK"

Multidisipliner yol haritasıyla tanı ve tedavide vakit kaybının önleneceğini de hatırlatan Prof. Dr. Göker, maliyete de dikkat çekti. Göker,"Basit bir cerrahi uygulamanın maliyeti oldukça düşükken bunun yerine siz hastaya immünoterapi verirseniz aylık tedavi maliyeti aylık 40 bine kadar çıkar. Multidisipliner yöntemle ise yol haritasını düzgün çıkarabilirseniz hem tedavi başarısı artar hem maliyet olarak doğru tedaviyi doğru hastaya vermiş olursunuz. 2018'de açıklanan ‘Türkiye'de Akciğer Kanseri Raporu'na göre akciğer kanserinin ülkemize olan toplam ekonomik yükü 8,8 milyar TL civarında. Dolaylı maliyetlerin de dahil edilmesiyle birlikte akciğer kanserinin hasta başı ortalama maliyetinin 175 bin 838 TL olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla raporumuzda yer verdiğimiz disiplinlerarası yaklaşım, akciğer kanseri tedavisinin başarı oranını artırmayı hedeflemekle birlikte, maliyet açısından da faydalı olacaktır” diye konuştu.
 

"KORONAVİRÜS SÜRECİNDE TESADÜFEN TEŞHİS EDİLEN HASTALAR OLDU"

Koronavirüs salgınının tüm hastaların yanı sıra akciğer kanserli hastaları da etkilediğini anlatan TAKD Başkanı Prof. Dr. Erdem Göker, "Dijital platformlarda gerçekleştirilen konseyler sayesinde tüm hastalarımızın tanı ve tedavi kararları tüm uzmanlık alanlarının ortak kararlarıyla alınabildi. Gerek kemoterapi gerekse hedefe yönelik tedaviler ve immunoterapi başarıyla uygulandı. Tedaviden dolayı koronavirüs riski artmıyor. Uygun tedavileri daha doğru kullanma yoluna gittik. Bir de erken evrede yakaladığımız kanser hastalar oldu. Koronavirüs kuşkusuyla çekilen tomografide kanser tanısı alan ve tedavi olan hastalar oldu. Her merkezden gelen bilgiler var. Tesadüfen tomografide lezyon saptanan olgular var" ifadelerini kullandı.