Her hafta olduğu gibi bu hafta da Aziz Karataş ile Bir Çay Söyleşisi adlı köşemizde çok

değerli bir konuk aldık. İşindeki başarılarıyla, gönüllü olarak katıldığı sosyal sorumluluk projeleriyle ve aldığı ödüllerle son zamanlarda adından sıkça söz ettiren başarılı iş insanı Melda Yeter ile Önceki gün bir araya geldik ve sizler için çok özel söyleşiye imza attık… 

Bize kendinizden kısaca bahseder misiniz, Melda Yeter kimdir?

1980 doğumluyum terazi burcuyum 1 oğlum var aile şirketimiz olan Amik çırçır prese sanayi ve ticaret şirketinde müdürüm. İş hayatına Üniversiteyi bitirdikten sonra atıldım. Kimlik oluşumum da iş hayatına atılmamla birlikte şekillendi. Bu yaşıma kadar hep çok çalıştım çok mesai harcadım bütün çalışmalarımı ivedilikle yaptım. Ve çok şükür ki mükâfatını da başarılarımı taçlandıran ödüllerle de aldım. İş dünyasında çok önemli birisi haline geldim. Ayrıca bu şirketin yanı sıra Nila Ferpak detarjan fabrikalarımız, 

İnşaat ve peyzaj fabrikalarımız da var. Şirketimiz hem üretim hem lojistik hem de dış ticaret üzerine kurulu. Yurt dışında yani Irak’ta ham madde fabrikamız var. 

İş hayatınızın başlancıgı olarak nitelendirdiğiniz ve sonrsasında gelişen süreci bize anlatır mısınız?

İş dünyasına Üniversiteyi bitirdikten sonra atıldım. Çok genç yaşta iş hayatına atılmamın artıları benim için çok fazla. Çünkü genç yaşımda aldığım sorumluluklar beni tez zamanda  olgunlaştırıp inşa etmek istediğim hayatı bana sundu. Elbette ki bu sunuş önüme altın bir tepside gelmedi. Çok çalışmakla fazla mesai harcamakla oldu. Şirketimizi çok daha iyi yerlere taşıyıp büyütmek için hepimiz büyük fedakarlıklar yaptık. Şimdi hem yurt içinde hem de yurt dışında faliyet gösteren şirketlerimiz var. Bizim için en önemlisi de bu şirketlerde çalışıp akşam evine sıcak ekmek götüren çalışanlarımızın memnuniyetidir.

İçinde bulunduğumuz korona sürecinde bir iş insanı olarak, üretim, çalışanlar ve insan ilişkisi trafiğini nasıl yönetiyorsunuz?

Bütün sektörlerde olduğu gibi bizim sektörde de elbetteki duraksamalar oldu. Ama bizim temel gayemiz içinde bulunduğumuz bu zorlu pandemi sürecini en hafif hasarlarla atlatmak bunun için de çalışanlarımıza gerekli esnekliği göstermek ve bunu başardığımızı da söyleyebilirim. Hiçbir çalışanımızı mağdur etmeden bu zorlu süreci atlatacağımıza olan inancım tamdır.

Bunca iş trafiği içinde, aşmazlarınız mutlaka oluyor bunları nasıl çözüyorsunuz?

Tabii ki oluyor iş yaşantısı olarak ister istmez oluyor. Ama bu da işin bir mutluluğu, çünkü bir mücadele içindesin. İşimiz gereği sürekli bir seyahat halindeyiz. Günün yorgunlukları iş yetiştirme telaşları insanı zihinsel olarak yoruyor. Bu süreç insanın kendisini her defasında yenileyerek ve  geliştirerek aşılabilir. Ayrıca odak noktasını işine ayırdığında personel yetiştirmede eğitiminde iş dağılımını doğru yapmakta kurumsal yapıyı güçlendirerek bu trafik aşılabiliyor. Bunlar iyi sonuçlar da doğuruyor.

Çocukken hayalini kurduğunuz mesleği mi yapıyorsunuz?

Evet, kesinlikle. Şirketimiz aile şirketi olduğu için iş insanı olmak daha çocukken genlerimize işler. Dolayısıyla başa geçersem neleri değiştirirm, nasıl daha fazla ciro yapabilirim gibi düşünceleri daha çocuk yaştayken düşünürüz. Ve ileride elimize yetki geçtiğinde çocukken kendimizi hazırladığımız o iş dünyasındaki atılımlarımız daha da olgunlaşmış bir şekilde başlar. Benim de nitekim öyle olmuştu. Ben bu gidişattan ve iş insanı olmaktan son derece memnunum.

İş hayatı ile ilgili hedefleriniz neler? Sizce başarılı bir iş insan nasıl olmalı?

Milletimize çok daha fazla istihdam sağlayarak. Onların refah düzeylerini yükseltmek. Çünkü refah düzeyi yüksek bir millet ancak mutlu olabilir. Ve mutlu insanlar ancak gelecek nesillere sağlıklı bir yol haritası çizebilir. 

Genç yaşta yönetici olarak iş dünyasında yer almak nasıl bir duygu?

Öncelikle şöyle duygularıma şöyle klasik bir cevapla dem vurmak istiyorum çok güzel bir  duygu. (Gülümsüyor) Genç yaşta emek vererek bir şeyler başarmanın mutluluğu pahabiçilemez. Ama tabii bunun getirdiği sorumlululuklar da var. Yönetici koltuğunun rehavetine kapılıp sorumluluklarınızı yerine getiremezseniz dibe çökersiniz. Ben bunu hiçbir zaman yapmadım. Sorumluluklarımın daima bilincinde oldum.  Bulunduğum mevkiye emek vererek geldiğim gibi o emeklerimi zahi etmemem gerektiğinin de bilincinde oldum. 

İş hayatına yeni atılmayı düşünen gençlere ne gibi tüyolar verebilirsiniz?

İş hayatlarına atılmadan önce mutlaka okullarını bitirsinler. Üniversite kimliği edindikten sonra yeteneklerine göre iş alanlarını ve hedeflerini belirleyip o doğrultuda yürüsünler. Her şeyden önce inançlı olsunlar. Başarıya inanılmayan yolların sonu hep hüsrandır. İnanıp çabaladıktan sonra başarı kaçınılmaz olur zaten.

İşinizden arta kalan zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genel de sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyorum. Gönüllü olarak yer aldığım bir çok yardım ve STK kuruluşları var. İhtiyaç sahipleri vatandaşlarımıza el uzatıp yaralarına bir nebze olsun derman olmaya çaba gösteriyoruz. Bu da insani görevimizi yaptığımız için kendimizi iyi hissetmemize vesile oluyor. Keşke bu konuda iş insanlarımız veya maddi durumu iyi olan  insanlarımız daha çok duyarlı olsalar da çok daha fazla insana el uzatabilsek. 

Hayatta olmazsa olmazlarınız var mı?

Ailem, oğlum ve işim.

Sizce başarının sırrı nedir? Sizin başarılarınızı çözmüleyen en büyük sırı neydi?

Başarının en büyük sırrı sadakattır eğer sadakatınızda dürüst iseniz başarının  saadeti kaçınılmaz olur. Ben bu misyonla uyanıyorum her yeni güne. Ve bütün başarılarımın altın anahtarı budur.

Melda Yeter kariyerine ödüller sığdıran başarılı bir iş insanı son yıllarda ve yeni aldığınız ödülle  ilgili söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Ödül almak güzel bir duygu. Ödüllerin yüreklendirici, teşvik edici anlamda önemli olduğu gibi sorumluluk yükleme ve yaptığımız işi daha ileri götürme misyonu da yüklediği kanaatindeyim. Bu başarının karşılığını verip layık görenlere teşekkür ederim.

Sizce önemli olan çok şeye sahip olmak mı, az şeye ihtiyaç duymak mı? En fazla nelere sahip olmak istersiniz?

Önemli olan ellerindekilerin kıymetini bilip üstüne eklediklerine sahip çıkmaktır. Çok şükür kariyerimin zirvesindeyim. Huzurum ve mutluluğum da var daha ne olsun (Gülümsüyor)

Bu sektörde bir kadın yönetici olarak edindiğiniz en büyük tecrübe nedir?

Kadınların iş dünyasındaki konumunu güçlendirdiğimi düşünüyorum. Betonlaşmış bazı beyinlerin kadındır yapamaz dediklerinin en iyisini yaptım. Bu benim iş dünyasındaki en büyük tecrübem oldu.

Hayatınızda aldığınız en iyi karar?

İş insanı olmak.

Aldığınız en iyi tavsiye?

Babamın bana söylediği ve hiçbir zaman aklımdan çıkartmadığım meşhur bir sözü var. ‘Kızım azmini güce dönüştür yapamaz dedikeleri ne varsa üstüne gidip en iyisini sen yap’ işte bu söz benim babamdan aldığım en büyük tavsiye oldu benim için.

Kendinizle ilgili en çok neler şaşırtıyor sizi şu sıralar?

Korona günlerinde herkes evinde karantinadayken bile iş görüşmeleri için Van’da bulunmam. (Gülümsüyor)

Günümüzde sosyal medya vazgeçilmez bir hal aldı. Peki, sosyal medya hakkında ne düşünüyorsun? Günde kaç saatinizi sosyal medyaya ayırıyorsunuz?

Ben de sosyal medyayı çok aktif kullananlardan biriyim. (Gülümsüyor) Sosyal medya çağımızın getirdiği hızlı yaşamın en somut örneğidir diyebilirim. Çünkü istediğimiz her şeyi bir tık uzağımızda buluyoruz. Oturduğumuz yerden alışverişten tutun da dünya haberlerine kadar her şeye anında erişim sağlıyoruz. Bu da bizim çağımızın getirdiği bir büyük nimet bu nimetten doğru bir şekilde yararlanmakta fayda var. 

Çalışanlarınızla aranızda nasıl bir iletişim var?

Çalışanlarımla aramda samimiyetle paralel geçen çok güzel bir ilişkimiz var. Söyleşimizin başında da bahsettim gibi işinizde sadakat varsa saadetiniz kaçınılmazdır diye. İlişkimiz de sadakat ve saadet çemberinde bir döngü içerisinde devam ediyor.

Son olarak okurlarımıza kendi yol haritanızdan aktarmak istediğiniz bir şey var mı?

Öncelikle size ve ekibinize çok teşekkür ederim. Okurlarınıza da en büyük önerim; bir işi yapmaya karar vermeden önce çok okuyup araştırsınlar ve yeteneklerine göre iş alanlarında ilerlesinler. Unutmayın başarı yüreğin topraklarına atılan inanç tohumlarıyla başlar.

Biz de Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…