Geldiğinde hiçbirimizin üzerinden şüphesi olmayan, gelmeden aylar önce dünyanın yaşayan en büyük oyuncularından birisine teknik adamlık yapmış, gelişi uluslararası medyada da ciddi sükse yapmış bir adamın, zaten yerle yeksan olmuş bir takımı bu kadar PRANGAYA mahkum edeceğini bilemezdik.

Beşiktaş, Santos sonrası özellikle ilk 45 dakikada resmen halatlarını kopartmış bir at gibi rakibinin üzerine üzerine oynadı. Serdar Topraktepe 10 eksiğe rağmen Beşiktaş’ın, Beşiktaş gibi oynaması gerektiğini herkese bir kere daha hatırlattı.

Size şöyle izah edeyim, Santos Beşiktaş’ı öyle bir hale sokmuş ki, takım şut çekince sevinen bir taraftar grubu vardı.

Ne kadar garip değil mi?

Futbolun temel işlevlerinden birini yerine getiren oyunculara alkış tutar bir hale büründü koskoca Beşiktaş camiası. 2. devre görece biraz daha oyundan düşse de, Beşiktaş geçtiğimiz haftalara oranla daha arzulu ve istekli oynadı. Mesela Muçi, bu tip oyuncuların her zaman serbest oynaması gerektiğini sağır sultanın bile bildiği adına futbol denen oyunda, Santos’un oyuncu özelinden ne kadar pozisyon hatası yaptığının 90 dakikalık bir gösterimi gibiydi bu maç.

Oyunun 45 ile 60 arasından Ankaragücü daha etkin görünse de, aslında bu dakikalarda zaten eksik olan Beşiktaş’ın aktif dinlenmeye geçmesi bu görüntünün ana sebeplerinden biriydi. Enerjisini verimli kullanmak zorunda kalan siyah beyazlılar, 2. gol sonrası yine oyunun ivmesini yükseltmeyi başardı. Bu dakikadan sonra Muçi’nin geçiş hücumlarındaki mahareti gözlerin pasını sildi ancak o son vuruşların olmayışı, takımdaki kaliteli sorununu bir kere daha tokat gibi yüzümüze vurdu. 

Beşiktaş’ın çok ciddi kalite sorunu var. Bu sorun öyle 1, 2 oyuncu ile çözülemeyecek kadar da ciddi boyutlarda. Beşiktaş yönetimi tam da bu sebeple yaz transfer döneminde çok ciddi bir sınav verecek. Bu takımda yolların öyle ya da böyle ayrılması gereken en az 10, yerine alınması gereken ise en az 6 isim var. Yönetim bu süreci de iyi yönetir, takımın eksikliklerini kapatabilirse, hem başarının gelmesi kaçınılmaz olur, hem de yönetim koltuğunu sağlamlaştırmış olur. Aksi, hüsran olur…