İSTANBUL (DHA)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİLGEM Projesi kapsamında üretilen 4'üncü ve son Ada sınıfı korvet gemisi olan TCG Kınalıada'nın (F-514) Deniz Kuvvetlerine teslimi töreni ile Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 1'inci Gemi Sac Kesme Töreni'ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarihi şanlı zaferlerle dolu olan Deniz Kuvvetlerimiz, devraldığı bu mirası daha da güçlendirerek geleceğe taşıyor. Deniz Kuvvetlerimiz, birikimi, donanımı, disiplini, nitelikli personeli ve üstlendiği tüm görevlerinde elde ettiği başarılarla bizleri gururlandırıyor." dedi.

Erdoğan, "Son dönemde dünya ve özellikle Akdeniz'de yaşanan hadiseler, bize her alanda olduğu gibi denizlerde de çok daha güçlü olmamız gerektiğini işaret ediyor. Bu sebeple karada ve havada devreye aldığımız nice savunma ve taarruz sistemlerimiz gibi MİLGEM gemilerimizi de kararlılıkla inşa ediyor, denizlere uğurluyoruz. Türkiye bugün dünyada bir savaş gemisini milli imkanlarıyla tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkelerden biri olmuştur. Bu kapsamda hepimiz, ürettiğimiz Heybeliada'yı 2011'de, Büyükada'yı 2013'te, Burgazada'yı da 2016'da denize indirmiştik. MİLGEM Projesi'nde yıllar içinde edinilen tecrübeyle, yerlilik oranını yüzde 70 seviyesine kadar yükselttik ve böylece onu denize indiriyoruz." diye konuştu.

"HİZMETE GİREN KORVETLER TATBİKATTA VERİLEN GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRDİ"

MİLGEM Ada sınıfı korvetlerin ilk üçünden farklı olarak Kınalıada'nın ROKETSAN tarafından milli imkanlarla geliştirilen Atmaca füzesini kullanacağını dile getiren Erdoğan, "HAVELSAN ve Deniz Kuvvetlerimizin birlikte geliştirdikleri 'Advent' adı verilen savaş yönetim sistemi de ilk kez Kınalıada gemisinde yer alacak. Böylece geminin yerlilik oranı daha da arttırılmış oldu. MİLGEM Projesi'nin 5. gemisi ve Ada sınıfı korvetlerin devamı niteliğindeki İ sınıfı fırkateynlerin ilkinin inşasına da Savunma Sanayi Başkanlığımız ile STM arasındaki sözleşmenin imzalanmasıyla başlandı." diye konuştu.

Erdoğan, hizmete giren korvetlerin bugüne kadar çok sayıda milli ve uluslararası tatbikatta yer alarak kendilerine verilen görevleri başarıyla yerine getirdiklerini vurguladı. Birçok devletin ilgisini çeken bu korvetlerin görevlerindeki başarılarıyla dünyadaki benzer sınıftaki gemiler arasında en üst sıralarda yer aldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Bugün denize iniş töreni için bir araya geldiğimiz bu gemimizin de denizlerdeki gücümüze güç katacağına yürekten inanıyorum. Deniz Kuvvetlerimizi güçlendirmeye yönelik daha pek çok projemiz vardır. Ülkemiz ile dost ve kardeş devletlerin ihtiyaçlarını karşılayacak olan dizel-elektrikli denizaltı projesiyle ilgili çalışmalar da sürüyor. İzmir tersanesini deniz kuvvetlerimize daha iyi hizmet verebilmesi için altyapı ve yüzer havuzlarla güçlendiriyoruz. Buradaki ilk yüzer havuzu önümüzdeki kasım ayında hizmete alıyoruz. Askeri ve sivil tersaneler arasındaki iş birliğini artırarak büyük bir potansiyelin olduğu dünya piyasalarındaki yerimizi genişletmeyi planlıyoruz. Gemi makinalarından deniz toplarına, füzelere, torpidolara, elektronik sistemlere kadar her alanda yerli ve milli imkanları en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız."

"KENDİ SAVAŞ UÇAĞIMIZA DA KAVUŞACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte arzu ettiğimiz, gemileri, uçakları, araç/gereçleri paramızla dahi alamadığımızı asla unutmadık, unutmayacağız. Son olarak proje ortağı olduğumuz F-35 uçakları konusunda yaşananlar bizim bu alandaki kararlığımızı daha da arttırmıştır. Nasıl korvetlerimizi kendimiz inşa ettiysek, nasıl Atak helikopterlerimizi kendimiz yapabildiysek, nasıl İHA'larımızı, SİHA'larımızı, uydularımızı geliştirip, uçurduysak inşallah kendi savaş uçağımıza da kavuşacağız. Zaman yakındır."

"MADEM UYUYAN DEVİ UYANDIRDILAR, SONUÇLARINA DA KATLANACAKLAR"

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yürüttüğümüz çalışmaların sonuçlarını kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanında, dostlarımız ve kardeşlerimizle paylaşıyoruz. Savunma ve havacılık ihracatımız, geçtiğimiz yıl itibarıyla yaklaşık 2 buçuk milyar doları buldu. Biz tüm bu yatırımları, dostlarımızın emin olmasını sağlamak, birliğimize ve bütünlüğümüze göz dikenleri caydırmak için yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Esasen, özellikle son 6 yıldır bir biri ardına yaşadığımız sıkıntıların gerisindeki sebeplerden biri de Türkiye'yi işte bu hedeflerine ulaşmaktan alıkoymak olduğu açıktır. Hep söylediğim gibi, başaramayacaklar. Madem uyuyan devi uyandırdılar, sonuçlarına da katlanacaklar. Madem bizim açık ikazlarımıza rağmen üzerimize, üzerimize geliyorlar, bunun da sonuçlarına katlanacaklar. Türkiye'yi ve Türk milletini hala tanıyamamış olanlara kendimizi tanıtmaya devam edeceğiz demektir."