ANKARA - Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Azerbaycan İnsan Hakları Komiseri (Ombudsman) Sabina Aliyeva ile Kamu Denetçiliği Kurumu'nda bir araya geldi. Malkoç ve Aliyeva, görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Malkoç, Azerbaycan Ombudsmanlığı ile ilgili karşılıklı yapılacak çalışmaları görüştüklerini söyledi. Malkoç, Azerbaycan ile Türkiye'nin dost, kardeş, bir millet iki devlet olduğunu vurgulayarak, "Bu birliktelik gönüldendir, sevgiye ve muhabbete bağlıdır. Çetin sınamalara ve engin tecrübelere dayalı olan bir birlikteliktir. Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkiler hem Kafkasya bölgesine hem de bütün dünyaya örneklik teşkil edecek huzurun, barışın, refahın bu bölgede sağlanmasının teminatıdır. Azerbaycan Ombudsmanlığı ile Türkiye Ombudsmanlığı arasındaki ilişki oldukça sağlam geçmişe dayalıdır. Her iki ülkenin Ombudsmanlığı olarak biz tecrübe paylaşımına son derece önem veririz" diye konuştu.

'ULUSLARARASI HUKUKA  AYKIRI'

Malkoç, Azerbaycan-Ermenistan savaşında Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlallerine ilişkin rapor hazırladıklarını belirterek, "Basın mensuplarından bilgi aldık, füzelerin düştüğü yerleri bizzat gördük. Ermenistan'ın ateşlediği füzelerin ibadethanelere zarar verdiğini yerinde gözleyerek bunlarla ilgili rapor hazırladık. Bunu ilgililere ulaştırdık. Ayrıca bu raporu İngilizceye çevirip Türkiye'de bulunan 114 ülkenin büyükelçiliğine gönderdik. Birleşmiş Milletlere, Avrupa Parlamentosu'na ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne raporu gönderdik. Umut ediyorum ki bu raporda belirttiğimiz insanlık suçlarını işleyen Ermenistan'ın devlet yetkilileri Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanacaktır" diye konuştu.

'BUNLAR TSK'NIN İÇİNDEKİ HASTALIKLI İNSANLAR'

Malkoç, 104 emekli amiralin bildirisine ilişkin, "Türkiye'de geçmişte yaşanan acı tecrübeler var. 28 Şubat'ı bizzat yaşadık, Ergenekon darbe planını, 27 Nisan bildirisini ve en son 15 Temmuz darbe teşebbüsünü yaşadık. Dolayısıyla üzülerek belirtiyorum, maalesef Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) içerisinde habis ur gibi darbeciler, yakın tarihimizde hep olagelmiştir. Hukukun dışına çıkmışlar, Anayasayı çiğnemişler, insan hakları ihlalleri yapmışlardır. Bunlar Cumhuriyetin yeniçerileridir. Bunlar TSK'nın içindeki hastalıklı insanlardır. Bunu da memnuniyetle belirteyim ki TSK'nın genel yapısı bunlara karşıdır. Bu hastalıklı insanlar, içinde darbe hevesli olan insanlar emekli olduktan sonra da bu hastalıklarını sürdürüyorlar. Darbecilik, darbe heveskarlığı psikolojik tedavi gerektiren bir husustur" ifadesini kullandı.

'DARBECİLİK VE DARBE SEVİCİLİĞİ SUÇTUR'

Malkoç, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hukuk devleti olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Millet sandıkta oyunu kullanır, yöneticilerini seçer, bu yöneticiler de Türkiye'yi idare ederler. Türkiye her 10 yılda bir darbe veya darbe teşebbüsü ile karşılaşmıştır. Bu darbelerde demokrasi ortadan kaldırılmış, Meclis feshedilmiş, hukuk çiğnenmiş, Türkiye'ye zarar verilmiştir. Darbecilik ve darbe seviciliği suçtur. Bütün bunlara rağmen, tecrübelere rağmen emekli amiral ya da sıradan vatandaş elbette düşüncesini açıklayabilir. Zaten bu bildiriye imza atanların bir kısmı aylardan beri televizyonlarda görüşlerini açıklıyorlar. Ancak 'emekli amiral' adı altında hukuka uymayan ifadelerle, Türkiye'de darbe çağrışımı oluşturacak ifadeler ile, hele hele gecenin bu kadar geç saatinde bildiri yayımlamak, milletimizin darbeler ile ilgili hafızaları tazelendiğinde, bu metnin üslubu dikkate alındığında, yayımlanma şekli göz önünde bulundurulduğunda, bu hoş bir şey değildir. Bu sadece bir fikir açıklamak mıdır buna karar verecek olan Cumhuriyet Başsavcılığıdır. Böyle bir bildirinin şeklini, yayımlanma biçimini yadırgadığımızı söylüyoruz. Cumhuriyet Savcılığı gerekli incelemeyi yapar, delil bulursa davasını açar. Ama Türkiye'yi üzmeye, Türkiye'nin düşmanlarını sevindirmeye, insan hakları konusunda hassas olan insanları rencide edecek üslup kullanmaya kimsenin hak ve hukuku yoktur."