ESKİŞEHİR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son 17 yıllık çalışmalarda eğitim ve sanatta hedeflerin gerisinde kaldıklarını belirterek, “Türkiye, geçtiğimiz 17 yılda her alanda tarihinin en büyük dönüşümlerine, en büyük reformlarına, en büyük yatırımlarına, en büyük eserlerine, en büyük hizmetlerine kavuşmuştur. Bununla birlikte iki konuda nispeten hedeflerimizin gerisinde kaldık. Bunlardan biri insan yetiştirme olan eğitim, diğeri ise insanı zenginleştirme olan kültür ve sanattır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’de koleksiyoner iş insanı Erol Tabanca’nın kurucusu olduğu ünlü Japon mimar Kengo Kuma tasarımı Odunpazarı Modern Müzesi’nin açılışına katıldı. Ankara’dan uçakla Eskişehir’e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak ile bölge milletvekilleri Hasan Polatkan Havaalanı'nda karşıladı. Daha sonra karayoluyla Odunpazarı ilçesine geçen Erdoğan, tarihi Odunpazarı evlerinin bulunduğu bölgedeki Modern Müze’ye geldi. Açılışa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Kültür Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Japonya Ankara Büyükelçisi Akio Miyajima, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, müzenin kurucusu Erol Tabanca katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Odunpazarı Modern Müzesi’nin Eskişehir’den yayılan bir sanat ışığı olacağını ifade ederek, “Odunpazarı Modern Müzesi’nin Eskişehirimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Japon ve Osmanlı mimarisinin modern bir yorumu olarak tasarlanan, temelini bizzat attığım bu müzenin açılışında da bulunuyor olmaktan memnuniyet duyuyorum. Bu müzeyi kültür sanat hayatına kazandıran Erol Tabanca ve değerli eşlerini, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Özellik Japon dostlarımıza katkıları için şahsım ve ülkem adına teşekkürlerimi sunuyorum. Sergileme ve etkinlik alanları, atölyeleri ve diğer bölümleriyle bu müzenin Eskişehir'den dalga dalga ülkemize ve dünyaya yayılan bir sanat ışığı olacağına inanıyorum. Bu müzeyi sanatseverlerimizin sahip olduğu koleksiyonları, tüm toplumun istifadesine sunma erdeminin bir örneği olarak görüyorum. Sayın Erol Tabanca, mimar ve müteahhit olarak ülkemizde ve dünyanın çeşitli yerlerinde gösterdiği başarıyı, sanat alanında da tekrarlamıştır. Diğer sanatseverlerimizden benzer çabalar ve eserler beklediğimizi buradan ifade etmek istiyorum” dedi.

‘MÜZENİN ESKİŞEHİR’DE OLMASI İSABETLİDİR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müzenin Eskişehir’de kurulmasının isabetli bir kararı olduğunu ve kentin bir çok kadim medeniyetlere ev sahipliği yaptığını söyledi. Erdoğan, “Böyle bir müzenin kuruluşu için Eskişehir'in seçilmesi fevkalade isabetlidir. Dünyanın ve coğrafyamızın tüm kadim medeniyetlerine ev sahipliği yapan ve her birinden izler taşıyan Eskişehir, bugün eğitim, kültür ve sanattaki canlılığıyla böyle bir müze için en ideal şehirdir. Şuan bulunduğumuz Odunpazarı semti, dünya kültür mirası geçici listesinde yer alan gerçekten gözümüz gibi korumamız gereken bir yerdir. Eskişehir'in mirasını yaşatan, diğer yandan açılışını yaptığımız müze ve bunun yanında günümüze geleceğe kucak açan bu bölgenin zenginliklerini dünyaya daha iyi tanıtmalıyız. Milli Eğitim ve Kültür ve Turizm eski bakanlarımızdan Nabi Avcı hocamızın da özel gayretleriyle, son 17 yılda Eskişehir'e bu doğrultuda pek çok değer kazandırdık. Eskişehir halkı da bu çabalara sahip çıktı. Bugün Eskişehir, ülkemizde gezilip görülmesi gereken şehirler denildiğinde ilk akla gelenler arasında yer alıyor. Eskişehir'in uluslararası tanıtımını da yeterli düzeyde gerçekleştirdiğimizde, inanıyorum ki burası yabancı misafirlerimiz için de ana destinasyonlardan biri olacaktır. İşte son seyahatlerimizde Haneda havalimanından Türkiye'ye uçak seferlerinin de başlatılmış olması inanıyorum ki bu adımlarla birlikte, Japonya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısında ciddi bir artışa vesile olacaktır” şeklinde konuşu.

İNSAN YETİŞTİRME İLE KÜLTÜR-SANATTA HEDEFLERİMİZİN GERİSİNDE KALDIK’

Erdoğan, son 17 yılda büyük atılımlar yapmalarına rağmen insan yetiştirme olan eğitim ve insanı zenginleştirme olan kültür ve sanat konularında hedeflerin gerisinde kaldıklarını ifade etti. Erdoğan şunları söyledi:

“Sık sık hayıflandığım bir tespiti burada bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye, geçtiğimiz 17 yılda her alanda tarihinin en büyük dönüşümlerine, en büyük reformlarına, en büyük yatırımlarına, en büyük eserlerine, en büyük hizmetlerine kavuşmuştur. Ülkemizi demokraside ve ekonomide getirdiğimiz yerin önemini elini vicdanına koyup, geçmişten bugüne sağlıklı bir değerlendirme yapan herkes teslim edecektir. Bununla birlikte iki konuda nispeten hedeflerimizin gerisinde kaldık. Bunlardan biri insan yetiştirme olan eğitim, diğeri ise insanı zenginleştirme olan kültür-sanattır. Sorun asla kültür sanata bakışımızda, bu alana verdiğimiz önemde değildir. Biz kültürü tıpkı, toprak, bayrak, askeri ve ekonomik güç gibi özgürlüğümüzün sembollerinden biri olarak görüyoruz. Dünyadaki güçlü ülkelerin paraları ve orduları kadar, hatta onlardan daha önce kültür-sanat alanındaki hakimiyetleriyle bu sıfatı elde ettiklerini biliyoruz. Kültür endüstrisinin, dünyada girmedik ev dokunmadık gönül bırakmadığı bir devirde aksini iddia etmek gerçeklere göz kapamakla eş değerdir. Hangi kıtaya ve hangi ülkeye giderseniz gidin, insanların ne giyeceklerinden hangi müziği dinleyeceklerine, kullandıkları teknolojik aletlerden, evlerinin mimarisine ve dizaynına kadar hayatlarının her anı bu dev kültür endüstrisi tarafından biçimlendirilmektedir. Bu devasa çarkın, insanlığın binlerce yıllık birikimlerinden geriye kalanları tamamen yok etmemesi için, farklılıkları zenginlik olarak gören anlayışa sıkı bir şekilde sahip çıkmamız gerekiyor. Kendi tarihine, kültürüne, sanatına, değerlerine sahip çıkamayan ve yeni nesillerin eğitimini bu bilinçle veremeyen toplumun bir süre sonra kimliğini kaybetmesi kaçınılmazdır. Eğitimi ve kültürü özellikle güçlendirmenin yolu ise bu alanda gayret gösteren, mücadele eden, emeğini ve birikimini ortaya koyan insanları desteklemekten geçiyor. Devlet olarak bu çerçevede tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Ülkemizdeki her evladımızın eğitime erişimini sağlamak için 309 bin yeni derslik inşa ettik ve içlerini en modern şekilde donattık. Her derslikte öğrencilerimizin eğitim öğretim görebilmeleri için 632 bin yeni öğretmeni göreve başlattık. Müfredatın yenilenmesinden, eğitim-öğretim kademeleri arasındaki geçişin düzenlenmesine kadar pek çok reformu hayata geçirdik. Buna rağmen hala eksiklerimiz olduğunun farkındayız. Tamamlamak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Aynı şekilde kültür ve sanat alanında da ülkemizin hak ettiği yere gelmesini sağlamanın mücadelesi içerisindeyiz.”

‘KÜLLİYEDE EN BÜYÜK KÜTÜPHANEYİ İNŞAA ETTİK’

Cumhurbaşkanlığı külliyesi içinde Türkiye’nin en büyük kütüphanesini inşa ettiklerini kaydeden Erdoğan, “İnşallah 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda, kitap yerleştirme işlemleri süren bu kütüphaneyi resmen hizmete açmayı planlıyoruz. İstanbul'da da şehrin en büyük tarihi eserlerinden biri olan Rami Kışlası'nı kütüphaneye çeviriyoruz. Çalışmalar bittiğinde burası sadece ülkemizin değil, dünyanın en önemli kütüphaneleri arasında yerini alacaktır. Çocuklara ve gençlere en etkili şekilde ulaşmak için televizyondan sinemaya, müzikten, bilgisayar oyunlarına kadar popüler kültürün tüm alanlarından kendi tarihimizden beslenen içerik üretimine ağırlık veriyoruz. Her yıl takdim ettiğimiz, Cumhurbaşkanlığı kültür-sanat ödülleriyle, ülkemizin kültür-sanat erbabına desteğimizi gösteriyoruz. Ülkemizi diğer alanlarla birlikte kültür-sanatta da dünyanın en büyükleri arasına çıkarana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Medeniyet demek, her şey gibi kültür ve sanatı da sürekli olarak yeniden ve yeniden inşa demektir. Tarihimizle elbette kıvanç duyacağız. Bu topraklarda üretilmiş her türlü kültür eseriyle, sanat birikimiyle, her dönemden kalma mimari eserlerle, topluma rengini vermiş tüm güzel eserlerimizle elbette iftihar edeceğiz. Ama daha önemlisi bunların üzerine ne koyduğumuza da bakacağız. Şayet geçmişimize dahi doğru dürüst sahip çıkamıyor, günümüzde de özgün bir üretim gerçekleştiremiyorsak, şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gerekir. Türkiye'nin son 2 asırdır siyasi, sosyal, askeri her alanda yaşadığı büyük savrulmaların fay hattı işte bu noktadır. Kimliğimizi kaybettiğimizde geriye hiçbir şeyimiz kalmaz. Hep söyleriz, insanları diğer canlılardan ayıran, doğruyu ve yanlışı ayırt etme ve buna göre irade ortaya koyabilme kabiliyetidir. Öyleyse, toplumları birbirinden farklı kılan da kendi medeniyet, tarih, kültür ve sanat mirasıdır. Hangi medeniyetin kodlarına göre oturuyor, kalkıyor, çalışıyor, eğleniyor, ilişkilerinizi düzenliyorsanız oraya aitsiniz demektir. Diğer medeniyetlerin birikimlerinden faydalanmakla onun bir parçası haline gelmek farkı şeylerdir. Biz özgünlüğümüzü koruyarak dünyayla bütünleşmenin peşindeyiz. Bugün aramızda bulunan Japon dostlarımızın da aynı anlayışla burada olduklarını biliyorum. Dünya son bir asırdır çok fazla acı yaşadı ve çok fazla örselendi. Mayısta Japonya'daydım. Ekim ayının 21-22'sinde tekrar Japonya'daki imparatorun devir teslimiyle alakalı resmi törenine inşallah katılacağız. Dünya büyük ama artık ilişkiler küçükleşen bu dünyada daha da artıyor. Geleceğimizi daha huzurlu, güvenli, müreffeh yapmak, daha adil bir dünyada yaşayabilmek için farklılıklara saygıyı, insanlığın ortak mirasına sahip çıkmayı hayatımızın merkezine yerleştirmeliyiz. Bugün burada açılışını yaptığımız müzeyi işte böyle bir çabanın sembolü olarak görüyorum. Bir kez daha bu muhteşem eserin şehrimize ve ülkemize kazandırılmasında emeği geçen Erol Tabanca ve değerli eşlerini şahsım ve milletim adına kutluyorum. Mimarından mühendisine, işçisine kadar hepsine tebriklerimi özellikle sunuyorum” diye konuştu.

Japonya Ankara Büyükelçisi Akio Miyajima ise Odunpazarı Modern Müzesi’nin şehre ayrı bir cazibe katacağını belirterek, “Göreve başlamamdan itibaren bir sene geçti. Bu ülkede olmaktan çok mutluyum. 31 şehri şuana kadar gezdim ve çok sıcak karşılandım. Bu Eskişehir’i ikinci ziyaretim, büyük mutluluk duyuyorum. Modern Müze’nin şehrin cazibesini arttıracağını düşünüyorum. Aynı zamanda iki ülke arasındaki ilişkileri de artıracağını düşünüyorum. Coğrafya olarak uzak ülkeleriz ama iki devlet tek yürektir. Kalplerimiz birdir” dedi. Odunpazarı Modern Müzesi kurucusu Erol Tabanca da, Japon ve Türk toplumlarının insanları olarak müze yapımında keyifle çalıştıklarını söyledi. Müzenin, etrafındaki ekonomiyi de canlandıracağını kaydeden Tabanca, müzenin temel atma törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’na verdiği destekten dolayı teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki protokol üyeleri Odunpazarı Modern Müzesi’nin açılışını yaptı. Programın ardından Erdoğan, yaklaşık 4500 metrekarelik alana sahip ve içerisinde sergileme alanları, etkinlik mekanları, atölyeler, kafe ve müze dükkanı bulunan müzeyi gezdi.