CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "O savcılara buradan sesleniyorum: Sen Meclis'e bilgi ve belge değil fezleke göndereceksin. Buraya o fezlekeler gelecek" dedi.
İnce, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı ile 2012 Yılı Kesinhesap Kanun Tasarısı üzerinde şahsı adına yaptığı konuşmada, bütçede "insan, vicdan, derde derman olmadığını" savundu.
"Bu ülkede kendi gençlerine vicdanlı davranmayıp başka ülkelerin gençlerine çıkar gözyaşı döken Başbakan var. 'Canım seramikler' deyip 'canım çocuklar' diyemeyen bir başbakan var" ifadesini kullanan İnce, "TOMA'nız elektrikli, Başbakanınız öfkeli, bakanlarınız şaibeli, sporunuz dopingli, danışmanınız jöleli, televizyonlarınız penguenli, gazeteleriniz yalanlı, dış politikanız kavgalı, enerjiniz pahalı, mahdumlarınız çelik kasalı, polisiniz peruklu, hakiminiz uykulu, düzeniniz korkulu, sağlığınız paralı, eğitiminiz sıfırlı, sınavlarınız kopyalı, ihaleleriniz fesatlı, adaletiniz çifte standartlı" diye konuştu.
İnce, "Meğer siz sadece kara yolu yapmamışsınız. Meğer siz ne yollar biliyormuşsunuz. Sayıştay'a, devletin hazinesine, vatandaşın elektrik parasına, sağlık parasına ne yollar yapmışsınız da bizim haberimiz yokmuş" ifadelerini kullandı.
"Memleketi yangın yerine çevirdiniz" diyen İnce, şunları söyledi:
"Yetmez ama evetçileri bile 'yetti garici' yaptınız. Bakanların özgül ağırlıklarını sıfırladınız. 'Kayınpeder enişte çok para var bu işte' manşetlerini siz attırdınız. Bu memleketin sorunu özgürlük, demokrasi talep eden Geziciler değil, arkasında siyasi güç olan yiyicilerdir.
'Milyonları evde zor tutuyoruz' dediniz. Burada haklıydınız, gerçekten milyonları evde tutuyormuşsunuz.
Ağacın yeşilini savunan çocuklarımız ölürken, gözlerini kaybederken emniyet müdürünü görevden almadınız, doların yeşiliyle meşgul olan çocuklar gözaltına alındığında emniyet müdürünü neden gözaltına aldınız?
Esnafın yazar kasasını dilinize dolamıştınız, para sayma makinesini, çelik kasaları niye konuşmuyorsunuz?
Kendisi için 'hayırlı girişimci evlat', fakir fukaraya 'kindar ve dindar evlat' öğüdünü verdiniz.
Can havliyle camiye ayakkabı ile girenlere iftira attınız ama camiye cebindeki haram parayla girilmeyeceğini söylemediniz.
Letonya'da çatı çöktü diye başbakan istifa ederken Türkiye'nin çivisi çıkmış, kimsenin aldırdığı yok.
Sizin üzerinizde ah var, beddua var. Sizin üzerinizde açlıktan ölen Kübra bebeğin, ataması yapılmayan öğretmelerin, Uludere'de bombalanan çocukların, Kuddusi Okkır'ın ahı var; onuru için intihar eden Ali Tatar'ın ahı var, Türkan Saylan'ın, Van Yüzüncü YIl Üniversitesi Genel Sekreteri'nin ahı var, bu ülkeyi kuran 'iki ayyaş' dediğiniz Atatürk ve İnönü'nün ahı var.
Ali İsmali Korkmaz'ın, Abdullah Cömert'in, kuruttuğunuz derelerin intikamı var, kestiğiniz ağaçların, yuvalarını bozduğunuz kuşların ahı var. HES'lere karşı direndiği için yargılanan Leyla'nın ahı var.
Her şey faiz lobisiydi siz de 'herşey caiz' lobisi üyesi oldunuz.
Her şeyi 'hamdolsun' diye kapatmak istediniz. Ben 'haram olsun' diyorum.
O savcılara buradan sesleniyorum: Meclis'e bilgi ve belge gönderecekmiş. Sen kim oluyorsun da Meclis'e bilgi ve belge gönderiyorsun. Kimi uyutuyorsun savcı? Sen Meclis'e bilgi ve belge değil sen Meclis'e fezleke göndereceksin. Buraya o fezlekeler gelecek. 89 saat geçti olayın üzerinden, nerede fezlekeler? Bakanları fezlekelerini buraya gelmesi lazım."
Başbakan'a bu bütçeyle harcama yetkisinin verildiğini ifade eden İnce, "Nerede Başbakan? Utanıyor mu cesareti mi yok. Neden buraya gelemiyor, hesap veremiyor?" diye sordu.
İnce, "Başbakan her gün döviz rezervi açıklıyordu. Kutulardaki dövizler buna dahil mi değil mi? Adnan Menderes'i dilinizden düşürmüyorsunuz. Menderes çocuklarına 'ticaret yapamazsın, benim adımı satamazsınız' diyor. Siz Adnan Menderes'in tırnağı olamazsınız" dedi.
İnce, konuşmasının sonunda, kendisine laf atan bir milletvekiline, "Doğru, sana öğretmişler İmam Hatip'te. Haram paraya elinle dokunma, makineyle say diye mi öğrettiler, öyle mi öğrettiler sana? Nerede okudun sen bunları?" karşılığını verdi.

-"Bal gibi biliyorsunuz"

Sataşmadan söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "Kişi, aksi ispat edilmedikçe suçsuzdur. Gazete, medya haberleriyle siyasi akıl üretip bu ülkeyi yöneteceksiniz öyle mi? Bal gibi biliyorsunuz ki bu iddiaların hepsinin üzerine AK Parti gidecektir. Ama bu hukuki sürecin gizlilik kararı olan bir soruşturma sürecinin her şeyi ortaya nasıl dökülüyor ve size nasıl servis ediliyor? O odalara, çekilen resimlere siz delil olarak bakıp bunun üzerinden nasıl siyaset yapıyorsunuz? Siyaseti siz böyle mi yapacaksınız?" dedi.

-"Biz Kanal İstanbul'a yol yaparken onlar da Silivri'yi yol ettiler"

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın, "yolsuzluk algısıyla ilgili endeksten" bilgiler verdiğini belirterek, "Bu endeksin 2011 yılında yöntemi değişmiştir, onun önsözünde de bu açıklanır. Yani 2011'den önceki yılları 2011'den sonraki yıllarla kıyaslayamazsınız. Ama şunu duymaktan mutlu oldum: 'Masumiyet karinesi…' Hükümet ilk defa 'Hiç kimse mahkeme kararı olmadan, çıkmadan, suçluluğu hükmen sabit olmadan suçlu sayılamaz' diyor. 'Siyasi tetikçi' olarak ilan ediyor Sayın Babacan bunları. Siyasi tetikçinin bir numaralı ismi 'Ergenekon davalarının savcısıyım' diyen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır" diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın millet adına her şeyin takipçisi olduğunu ifade ettiğini söyledi.
Aydın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Eğer varsa bir terör örgütü bana adresini gösterin gidip üye olayım' dediğini, kendilerinin de Silivri'yi adres olarak gösterdiklerini kaydederek, "Biz Kanal İstanbul'a yol yaparken onlar da Silivri'yi yol ettiler" dedi.
Aydın ayrıca, Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü görevinde, kurumu zarar ettirdiğini söyledi.
Yeniden söz alan Hamzaçebi ise "Ergenekon Davası'nın savcılığına soyunmuş olan sayın Başbakan, bugün Bakan arkadaşlarının çocuklarının avukatlığına soyunmuştur" dedi.
Hamzaçebi ayrıca, AK Parti iktidarı döneminde, Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü dönemine ilişkin bütün faaliyetlerinin incelendiğini ve sonuçta hazırlanan raporda bu konuda yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığının onaylandığını söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ise 1999 çıkarılan af nedeniyle işlem yapılmadığını, affa uğradığını kaydetti.
Hamzaçebi ise söz konusu onay raporunda, Kılıçdaroğlu'na ilişkin ihbarların suni, soyut iddialar içerdiğinin açıklandığını vurguladı.