CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Uludere ile ilgili görüntülerin savcılığa ulaşması sorunu çözmez. Çünkü o sadece görüntülerden yola çıkarak bir kanaat oluşturur, kendisi açısından. Bizim sormak istediğimiz soru, istihbaratın kim tarafından verildiği, bu aydınlığa çıkarılmalı. Bu olay bizim anladığımız anlamda aydınlığa kavuşmaz" dedi.

 

Kılıçdaroğlu, CHP Eryaman İrtibat Bürosu'nun açılışını yaptı. Kılıçdaroğlu, parti otobüsünden CHP Eryaman İrtibat Bürosu'nun açılışı öncesi halka yaptığı sesleniş konuşmasında, "Sanıyorlar ki medya üzerinde baskı kuracaklar, CHP susacak. Sanıyorlar ki CHP Genel Başkanı hakkında fezleke düzenlenecek, biz susacağız. Sanıyorlar ki televizyonları işgal ettiler, biz susacağız. Hayır, sokak sokak, semt semt, köy köy, tarla tarla gerekirse mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
 

Demokrasi için mücadele ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin ne halde olduğunu biliyorlar. Demokrasiyi de, özgürlükte ne aşamada olduğumuzu da biliyorlar. Silivri'ye gittik, 1940'larda Hitlerin Almanya'sında toplama kampı vardı. 2010'ların Türkiye'sinde de bir toplama kampı var" dedi.
 

Kılıçdaroğlu, 19 Mayıs'ta bütün meydanlarda olacaklarını belirterek, inadına bayram yapacaklarını vurguladı. Önümüzdeki günlerde tüzük kurultayının olacağını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bir bayram havası içinde yapacağız tüzük kurultayını. Hiç kimse meraklanmasın. Yüreğimizde demokrasi, dilimizde demokrasi varsa, tüzüğümüzde de demokrasi olacak. Çünkü biz onlar gibi değiliz, açık ve net, özgürlük ve demokrasi. Kim için? Türkiye için, CHP için. Kimse herhangi bir endişe duymasın" şeklinde konuştu.
 

Kılıçdaroğlu, CHP Eryaman İrtibat Bürosu'nda gazetecilerin sorularını da cevapladı. Bir gazetecinin Uludere'ye ait görüntülerin savcılığa gönderilmesi ve bundan sonra olabilecek süreçle ilgili sorusuna Kılıçdaroğlu, "Uludere ile ilgili görüntülerin savcılığa ulaşması sorunu çözmez. Çünkü o sadece görüntülerden yola çıkarak bir kanaat oluşturur, kendisi açısından. Bizim sormak istediğimiz soru, istihbaratın kim tarafından verildiği, bu aydınlığa çıkarılmalı. Bu olay bizim anladığımız anlamda aydınlığa kavuşmaz. İstihbaratı kim verdi, biz alanı da sınırlandırırız. Amerika'dan mı, İsrail'den mi aldınız? Eğer bu istihbarat şu organ tarafından verildi deniyorsa o zaman oturup düşüneceğiz. Siz niçin bir istihbaratı alıp değerlendirmediniz diye. İkinci önemli nokta burada, istihbarat geldi, siz o istihbarata dayanarak sınır ötesi operasyon yapılmasına karar verdiniz. Kararı kim verir, hükümet verir. Dolayısıyla burada hükümetin çok açık bir şekilde istihbaratı nereden aldığı, o istihbarata niçin güvendiği, niçin o istihbarata dayanarak sınır ötesi operasyon yaptığını kamuoyuna açıklaması lazım, bizim beklentimiz bu. Bu açıklanmadığı sürece hiçbir sorun çözülmez" cevabını verdi.


Deniz Feneri soruşturmasını yürüten savcıların görevden alınmasının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Deniz Feneri savcılarına yapılan en son haksızlık bu. Oturuyorsunuz bir soruşturma yapıyorsunuz, Silivri savcıları gibi bunu medyayla paylaşmıyorsunuz. Büyük bir gizlilik içinde yapıyorsunuz. Kişileri, delilleri bularak tutuklama kararı çıkartıyorsunuz, siz bunu yaptığınız izin iktidar tarafından cezalandırılıyorsunuz. Olay bu kadar açık. Yargı tümüyle AK Parti hükümetinin kontrolüne girmiş durumdadır. Bu son olayda da yani Deniz Feneri savcıları ile ilgili yürütülen olay da bunu açıkça ortaya koymaktadır" şeklinde konuştu.