ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben helalleşme kavramından söz ettim. Helalleşmemiz lazım. Bir araya gelip helalleşmemiz lazım. Tarlada çalışan, yıllarını veren bir kişinin eğer sosyal güvenliği sağlanmıyorsa; bu kadar emek harcadığı halde hastaneye düştüğünde sahipsiz kalıyorsa, devletin onunla helalleşmesi lazım" dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Kadın Kolları Başkanlığı’nın parti genel merkezinde düzenlediği 'Kadın İstihdamı Buluşması'na katıldı. Toplumun farklı kesimlerinden toplantıya katılan kadınlar kürsüye çıkarak sorunlarını anlattı. Ardında konuşan Kılıçdaroğlu, kadınların beraber olması kadar değerli bir şeyin olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Tarlada çalışırken hiçbir güvencesi olmayan veya bir yakını bir patlamada hayatını kaybetmiş ve adalet isteyen bir kadın, engelli çocuğu olan ve çalışamadan engelli çocuğuna bakan kadın; bunları anlatmamız lazım. Ama benim anlatmam doğru değil. Bunu yaşayan kadınlar var. Onlar anlatmalı ki dünya onları dinlemeli. Bir dram var ortada ve bu dramın ortadan kaldırılması lazım. Ama bu kadınların önünde bir duvar var. Bu kadınlar seslerini duyuramıyorlar. Bu kadınlar yaşadıkları dramı nerede anlatacaklar? Bu toplantının ana omurgasını sizler oluşturuyorsunuz" dedi.


'HELALLEŞMEMİZ LAZIM'

Kılıçdaroğlu, konuşması öncesinde kürsüye çıkarak dertlerini anlatan kadınları dinlerken içinde bir sızı oluştuğunu söyleyerek, "Aynı coğrafyada, aynı bayrağın altında yaşıyoruz. Vatan bizim vatanımız. Peki birilerinin eli yağda baldayken, birileri bu dramı çekiyorken nasıl sessiz durabiliriz? Bu insanların hak arayışlarına nasıl sahip çıkabiliriz? Ben helalleşme kavramından söz ettim. Helalleşmemiz lazım. Bir araya gelip helalleşmemiz lazım. Tarlada çalışan, yıllarını veren bir kişinin eğer sosyal güvenliği sağlanmıyorsa; bu kadar emek harcadığı halde hastaneye düştüğünde sahipsiz kalıyorsa, devletin onunla helalleşmesi lazım. 'Sen çalıştın, yıllarını verdin bu işe, senin sigortan yatmadıysa sosyal devlet olarak bunu benim karşılamam lazım' demesi lazım. Bunlar olmayacaksa ne olacak? Toplum kamplaştı; bunun farkındayım. Birbirimize farklı gözlerle baktık. Bunun da farkındayım; ama bunları kaldırmamız lazım" diye konuştu.


'UMUTSUZLUĞA KAPILMAYIN'

Kılıçdaroğlu, kadının ön plana çıkmasının bir toplum için çok değerli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün üyesidir. Burada her 100 kadından 49'u çalışıyor. Niye yüzde 49'u çalışıyor; çünkü o ülkelerde hızlı büyüme oluyor, hızlı kalkınma oluyor, herkes çalışıyor, üretiyor, herkesin milli geliri artırıyor. Bizde ise maalesef yüzde 28. Yüzde 28 ile yüzde 49 arasındaki fark Türkiye'nin kalkınmasına engel olan bir farktır. Kadın ne kadar çok çalışırsa ne kadar kadın istihdamı yaratılırsa Türkiye o kadar hızlı büyür, o kadar yeni istihdam alanları da yaratmış olur. Umutsuzluğa kapılmayın. Millet İttifakı olarak hep beraber güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz."

'GERÇEĞİ YANSITMIYOR'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde düzenlenen programın ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon rakamlarının sorulması üzerine, "Pazara, alışverişe gidince hatta alışveriş merkezlerine gidince fiyatları zaten görüyorsunuz. Elektrik faturaları da bunun en açık kanıtıdır. Yüzde 127 elektriğe zam gelmiş; ama enflasyon oranına bakıyorsunuz yüzde 48-49 ya da 50 civarında. Gerçeği yansıtmıyor, gerçek mutfakta" dedi.

Kılıçdaroğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin "Enflasyonda yüzde 50 seviyelerini göreceğimizi düşünmüyorum; umarım yanılmam" sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Yanılmamış doğru. TÜİK onun istediği şekilde yanıt vermiş. 50'nin biraz altında göstermiş Nebati Bey üzülmesin diye" diye konuştu. 

'BU ÜLKEDE DEMOKRASİNİN OLMADIĞINI BİLİYORUZ'

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Osman Kavala kararına ilişkin değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

"Bu açıklama Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin itibarına darbe vuran bir açıklamadır. Bu açıklama; 'Bizim ülkemizde anayasa, hukuk, yasalar yok. Biz uluslararası sözleşmeleri tanımayız. Biz sadece kendi ülkemizi dilediğimiz gibi yönetir ve arzu ettiğimiz mahkemeden arzu ettiğimiz kararı çıkartırız' anlamına geliyor. Eğer siz bir anayasa yapmışsanız, anayasada düzenlemeler varsa o anayasaya göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyacaksınız. Siz, 'Bunu zorunlu olarak bütün yargının uygulaması gerekiyor' demeliyken, 'Hayır, biz bunlara uymayacağız' demeniz, 'Bizim ülkemizde otoriter yönetim var; ben ülkemi istediğim gibi yönetirim. Siz ne derseniz deyin' anlamı çıkar. Bu Türkiye'nin itibarına, bugüne kadar süren bizim demokrasi mücadelemize vurulmuş ciddi bir darbedir. Bunu kimsenin unutmaması lazım. Söyleyen kişinin de unutmaması lazım. Bu ülkede demokrasinin olmadığını biz biliyoruz. Ama demokrasinin olmadığını Erdoğan bütün dünyaya ilan etti. Bu da bizim açımızdan son derece kritik bir süreç." 

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Trabzon'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı mitingde kürsüye çıkarak kendisine 'hain' diyen çocuğun daha sonra özür dilediği hatırlatılınca da "O sevgili evladımızı çok seviyorum, gözlerinden öpüyorum; hiç kimse merak etmesin" dedi.