İSTANBUL, (DHA) 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD’ın 25. Olağan Genel Kurulu ve genel merkez açılış töreninde konuştu. Erdoğan, "Ben bugüne kadar konuşmadım. Hep sustum. Ama diğerleri konuştu ve 'vurun abalıya' dediler, vurdular. Ama artık yetti, yetti. Burada bir şaibe var, yolsuzluk var, aç ortada. Gidelim millete, milli irade nasıl bir karar veriyorsa 'başımız üstüne deriz' onu kabulleniriz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakırköy’de bulunan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) 25. Olağan Genel Kurul ve Genel Merkez binasının resmi açılış törenine katıldı. Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan ve çok sayıda iş insanı kapıda karşıladı. Karşılamanın ardından MÜSİAD Genel Merkez Binası’nın resmi açılışı okunan duanın ardından kurdele kesilerek yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yeni hizmet binası tüm iş dünyasına ülkemize ve milletimize hayırlı olsun diyor bu temenni ile emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi.

Ardından Erdoğan ve beraberindeki protokol törenin yapıldığı salona geldi. Program Kur’an-ı Kerim okunması ile başladı. MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan bir konuşma yaparak, katılımlarından dolayı Cumhurbaşkanı ve protokol üyelerine teşekkür etti. 29 yılı hizmetle geride bıraktığını belirten Kaan, durmadan yola devam edeceklerini kaydederek sonuna kadar memleket sevdasıyla hizmet etmeye devam edeceklerini belirtti. MÜSİAD’ın yeni dönemdeki hedeflerine de değinen Abdurrahman Kaan, yeni dönemde bürokrasiden uzak verimli ve tematik projelerle çalışmalara devam edeceklerini ifade etti.

"MÜSİAD TAM ANLAMIYLA BİR AMİRAL GEMİSİ MİSYONU ÜSTLENİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Yarın akşam ilk teravihi kılıp ilk sahurunu yapacağımız Ramazan-ı şerifinizi tebrik ediyorum.  Resmi açılışını yaptığımız MÜSİAD'ın yeni genel merkez binasının hayırlara vesile olmasını diliyorum. DEİK Başkanı Nail Olpak kardeşimize de teşekkür ediyorum. Yola burada onunla çıktık. Hamd olsun yer mekan güzel ulaşım rahat artık kendi hizmet binası içerisin tüm faaliyetlerini gösterme imkanını MÜSİAD yakalamış bulunuyor. 1990 yılında ülkeye hizmet aşkıyla yola çıkan MÜSİAD bugün dünyanın en itibarlı sermaye kuruluşlarından biri haline gelmiştir. MÜSİAD'ın büyümeye devam ediyor olmasını dikkatle izliyorum. Daha kucaklayıcı daha toparlayıcı bir kuruluş olması bakımından da önemsiyorum. Devletle sermaye arasında köprü olan MÜSİAD yanımıza durmasıyla da milli ve yerli oluşunu göstermiştir. Bunun en önemli örneği de 15 Temmuz olayıdır. 15 Temmuz'da beraberce dayanışma içerisinde verilen mücadele asla unutulamaz. MÜSİAD tam anlamıyla bir amiral gemisi misyonu üstleniyor. MÜSİAD Global ve MÜSİAD yerel yapılarıyla yurt içinde ve yurt dışında geniş bir alana yayılan bilgi edinme ve işleme süreçlerini ekonomimizin hizmetine sunmaktadır. Milli serveti ne kadar büyütürsek ülkemizin her bir ferdi o derece fayda elde edecektir. İlk günden bugüne kadar hep biz sizin yanınızda yer aldık. Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması konusunda MÜSİAD'ın çalışmalarının daha da yaygınlaştırılmasına ihtiyacımız vardır" dedi.

"EKONOMİDE ATTIĞIMIZ ADIMLARLA HEM ÜLKEMİZİ ZENGİNLEŞTİRDİK HEM DE DEVLETİMİZİ GÜÇLENDİRDİK"

Gözlerin hep üzerinde olduğu bir coğrafyada bin yıldır yaşama mücadelesi verildiğini belirten Erdoğan, "Pek çok sorundan geçerek bugüne ulaştık. Son 17 yılda ülkemiz yakın tarihin en büyük atılımlarına şahit olduk. Bir asır önce adeta tüm dünyanın üzerimize geldiği bir dönemde kendimize yeni bir devlet kurarak ümitlerimizi yeniden tazeledik. Ekonomide attığımız adımlarla hem ülkemizi zenginleştirdik hem de devletimizi güçlendirdik. Dünyanın neresine gidersek gidelim sırf Türk olduğumuz için Sırf Türkiye'den geldiğimiz için bizi el üstünde tutan bize muhabbet besleyen insanlarla karşılaşıyoruz. Bizlere verilen kıymet tüm insanlığın hakkını hukukunu koruyor olmamızdan kaynaklanıyor. Kerameti kendimizde değil ülke olarak yaptığımız işlerde aramalıyız. Dünyanın pek çok yerinde tezgahlanan oyun ülkemizde de oynanmaya çalıştı. Ama bu millet kardeşliğine sahip çıkarak bu oyunu bozdu" diye konuştu. 

" 'SİZ NASIL OLUR DA BİZİ TEHDİT EDERSİNİZ' DEMİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletin iradesinin üzerinde bir irade tanımadık, tanımayacağız. Milletin iradasine olan saygımız nedeniyle seçim süreçlerini yakından takip ediyor, sandık çıkan her oyun yerini bulacaktır diye çalışıyoruz. Bütün çabamız milletin oyunun kıymetini millete iadedir. Bütün çabamız, usulsüzlüklerle, yolsuzluklar, hukuksuzluklarla bir 31 Mart'ı kurban etmek istemiyoruz. İşte çıkmış bakıyorsunuz ki anan muhalefetin birkaç temsilcisi, çok enteresan 'Kızılay'a çıkamazsınız' diyorlar. Kime diyorlar? Yüksek Seçim Kurulu'na. Tehdit ediyorlar. Anayasanın 138. maddesine bu tamamen aykırıdır. Bırakın bu şekilde bir uyarıyı, imada bile bulunamazsınız der anayasanın 138. maddesi. Ben de burada bir şeye üzülüyorum. Şu anda Yüksek Seçim Kurulu'nun Sayın Başkanı kendilerine yapılan bu tehdit karşısında, şu ana kadar bir yazılı açıklama yapmak suretiyle, 'Siz nasıl olur da bizi tehdit edersiniz' demiyor. İstanbul'da Ankara'da seçimler yapılmıştır. Biz Ankara'da her hangi bir itirazda ileri derece yüklenmeler yapmadık. Ama İstanbul da bindelerle oynanan bir oyun var, yolsuzluklar var. Bütün bu yolsuzluklar karşısında ben bir genel başkan olarak halkımın oyunun arkasını takip etmek, onun sonucunu kovalamak zorundayım. Düşünebiliyor musunuz 27 binden, 28 binden 13 bine kadar bu sayımda oylar düşüyorsa burada bir yolsuzluğun olduğu apaçık ortadayken bunu kovalamayalım mı? Takip etmeyelim mi?" dedi.

"GİDELİM MİLLETE, MİLLİ İRADE NASIL BİR KARAR VERİYORSA 'BAŞIMIZ ÜSTÜNE DERİZ' ONU KABULLENİRİZ"

Erdoğan, "Vatandaşım bana 'bu seçim yenilenmeli' diyor. Bakınız, dünyanın bir çok yerinde yarım puan bir puanın olduğu yerlerde bile seçimler yenilenmiştir. Niye? Gönüller huzur bulacak. 1966'de, 99'da ülkemizde buna benzer kararları Yüksek Seçim Kurulu almıştır. Hele hele burası İstanbul, bu bir kasaba değil, ilçe değil, bir belde değil. Ben bugüne kadar konuşmadım. Hep sustum. Ama diğerleri konuştu ve 'vurun abalıya' dediler, vurdular. Ama artık yetti, yetti. Burada bir şaibe var, yolsuzluk var, aç ortada. Gidelim millete, milli irade nasıl bir karar veriyorsa 'başımız üstüne deriz' onu kabulleniriz" şeklinde konuştu.

"MİLLİ İRADENİN YERİNİ BULMASINI İSTİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

"Bizim şu anda buradaki gayretimiz sadece YSK'nın bu şaibeyi ortadan kaldıracak milli iradeye bu zemini hazırlamaktır. Ortada bir yolsuzluk var şaibe var bu yolsuzluğun ortadan kaldırılması hem YSK'yı aklayacaktır. Hem de milletimizi rahatlatacaktır. Bizim hayatımız desteğini ve gücünü milletinden almayan güçlerle mücadele ile geçmiştir. Tayyip Erdoğan'ın hakkı olmayan bir seçimi almaya çalıştığını iddia etmek bize yapılmış en büyük bühtandır. Başkanvekillerinin odalarının kilitlerinin göbeklerini sökecek kadar iradeye saygısı olamayan bir çalışma var. Ne oldu seçimler ilan edildi herkes geldiler odalarına yerleştiler. Beyefendi genel başkanları hak hukuk adalet diyor nerede hak hukuk adalet istediğiniz şeyler siz sunulduğu zaman mı hak hukuk adalet olacak? Tüm belgeler bilgiler kendilerine teslim edildi. Biz burada artık YSK'nın vereceği kararı bekliyoruz. Bakın bizim burada tehdidimiz yok onlar ne kadar Kızılay'a çıkamazsınız deseler de biz böyle demiyoruz. Biz adil bir karar adil bir netice bekliyoruz. Biz sadece milli iradenin yerini bulmasını istiyoruz."

"ENİNDE SONUNDA BU BÜYÜ BOZULACAK, TEKKE DÜŞECEK VE KALPLERDEİ İFŞA BULACAKTIR"

"CHP'nin gerçek yüzünü milletten saklamaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir" diyen Erdoğan, "Yine söylüyorum bu mesele bir beka meselesidir. Kandil'den nasıl talimatların verildiğini gördünüz. Daha şimdi bile söylediklerini Kürdistani heyetlerimiz kazandı diyor. Söyleyen kim; eş başkanları. Biz bunu kabul mü edeceğiz. Eninde sonunda bu büyü bozulacak tekke düşecek kalplerdeki ifşa bulacaktır. Bunların gerçek yüzü ortaya çıktığı zaman milletimiz çevrilen tezgahı da daha iyi görecektir. Aynı çevreler gezi olaylarını milletimize ağaç sevdası siye yutturmaya, PKK'lı teröristleri çiçek çocuk diye yutturmaya çalışmışlardı" şeklinde konuştu.

"CUMHUR İTTİFAKI YENİ DÖNEMİN LOKOMOTİFİ OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı çevreler FETÖ ihanet çetesinin darbe girişimlerini tiyatro diyerek ibra etme peşine düşmüşlerdi. Şimdi de aynı çevreler 31 Mart seçimleri üzerinden yeni hayaller kuruyorlar. Cumhur ittifakı yüzde 52 almıştır beyler. Vesayetçilerin, Cuntacıların darbecilerin içerideki ve dışarıdaki tuzaklarını bozduk bu sinsi tuzağı da bozacağız inşallah. Cumhur ittifakı yeni dönemin lokomotifi olmayı sürdürecektir. Siz bizim ittifakımızı bozamayacaksınız. Biz Sayın Bahçeli ile nasıl şimdiye kadar geldiysek bundan sonra da yolumuza devam edeceğiz. Kur üzerinden ekonomimizi çökertme hesapları devam ediyor olsa da artık kontrol bizim elimizdedir. Ağustos'ta yaşananların bir daha yaşanmamasını sağlayacağız. Asla yeni bir yıkıcı patlamaya izin vermeyeceğiz. İhracatta 36 milyar dolarla geldik. Şimdi 170 milyar dolar sınırındayız" şeklinde konuştu.

Erdoğan konuşmasının son bölümünde "Azez'de maalesef bir yüzbaşımız şehit oldu bir binbaşımız yaralı. Şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum" dedi.

Konuşmaların ardından program toplu fotoğraf çekilmesinin ardından son buldu.