MUŞ

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Muş Belediye Meydanı'nda düzenlenen mitingindeki konuşmasında, "yiğit Muşlulara, Sultan Alparslan ile onun askerlerine" selam gönderdi.

Olağanüstü misafirperverlikle karşılandığını belirten Davutoğlu, alandaki "Muş halkı" imzalı, Kürtçe "Tu lı ser seran lı ser çavanra hati" yazan ve "Başımız gözümüz üstüne geldiniz" anlamına gelen pankartı okudu. Başbakan Davutoğlu, "Ben de diyorum: Serçava serseran. Sizin de bizim üzerimize, başımız gözümüz üzerinde yeriniz var. Gönlümüzde, kalbimizde yeriniz var" dedi.

"HDP, Kürtleri dininden koparmak için Kürt ulusalcılığı yapıyor"

Davutoğlu, HDP'nin, İslam dünyasının medarıiftiharı Kürtleri tarihinden, dininden, imanından koparmak için Kürt ulusalcılığı yaptığını ifade etti.

HDP'nin Diyanet İşleri Başkanlığı ile uğraştığına dikkati çeken Davutoğlu, şöyle konuştu: 

"Diyanet teşkilatıyla uğraşmak üzerinden aslında Malazgirt'ten bu yana gelen bütün o birlikleri yıkmak istiyorlar. CHP'nin de HDP'nin zihniyeti aynı zihniyet. İkisi de bu milleti tarihinden koparmak istiyor. Bu milleti bir kılan, aziz kılan bütün ortak değerlere yabancılaştırmak istiyorlar. Bu ortak değerleri savunmaya devam edecek miyiz? İnadına kardeşlik diyecek miyiz? 12 Eylül zihniyeti ve o zihniyetin arkasındaki baskıcı anlayış ne kadar yanlışsa HDP'nin getirmek istediği zihniyet de aynı ölçüde yanlış ve baskı temellidir. Biz 2002'de bu yola çıkarken, Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde, Malazgirt'ten beri süren o birliği, beraberliği ihdas etmek için yola çıktık." 

"Bizim için esas olan insandır" 

Muşlulara ve muhabbetlerine hayranlık duyduğunu belirten Davutoğlu, ''Bundan sonra artık Muş'a gelmek, birkaç ayda bir gelmek bizim için bir borç olacak'' diye  konuştu.

Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: 

''Şimdi soruyorum size hani bu liderler duysunlar diye. Bu topraklarda hep beraber yaşamışız Türk, Kürt, Arap Allah aşkına ne Suriye ne Irak ne de diğer ülkelerden bize sığınan mazlum kardeşlerimizi, mazlum Kürt kardeşlerimizi biz geri verir miyiz? Zalime teslim eder miyiz? Türkmen'i teslim eder miyiz? Arap'ı teslim eder miyiz? Müslüman'ı teslim eder miyiz? Hristiyan teslim eder miyiz? Yezidi'yi teslim eder miyiz? Etmeyiz. Çünkü bizim için esas olan insandır, insandır. Onun için yeni Türkiye sözleşmesinde 'insan onuru esastır' dedik. İnsan onurunu hakim kılmaya var mısınız? Bu toprakları insan onurunun egemen olduğu topraklar kılmaya var mıyız? Şeyh Edebali'nin deyişiyle 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' felsefesince devletin ancak insanla inşa edileceğini bütün dünyaya haykıracak mıyız? Bütün dünyaya adalet diyecek miyiz? Bakın hiç kimse yanlış anlamasın yorumlamak için söylüyorum. Biz tek millet derken Sultan Alparslan'ın, Sultan Selahaddin Eyyubi'nin omuz verdiği milleti kastediyoruz. Onun ordusuyla Kudüs'e yürüyen milleti kastediyoruz. Birileri duysun, 'Kudüs Yahudilerindir' diyen duysun. Bu aziz Kürt kardeşlerimiz, Türk kardeşlerimiz biz Kudüs'ün İslam kimliğini yok etmek isteyenlere fırsat verir miyiz? Biz millet derken millet-i İbrahim'i kastediyoruz, tevhidi kastediyoruz, tarihi beraberliği, birliği kastediyoruz. O anlamda hepimiz tek bir milletiz. Adalet arayan milletiz, vahdet ile yürüyen milletiz.''

"Çözüm Süreci milletin meselesidir"

Bütün siyasi partilere seslendiğini ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Çözüm Süreci artık partilerin meselesi değildir, milletin meselesidir. Her ne suretle olursa olsun başarıya ulaşacaktır. Doğuyla batıyı, Türkmenle Kürdü, Sünniyle Aleviyi, Şiiyi kardeş kılma kararlılığımızdan hiçbir zaman fedakarlık etmeyeceğiz. Biz tek devlet derken, herkesin eşit vatandaş olduğu devleti kastediyoruz. 12 Eylül devletini kastetmiyoruz, Şeyh Edebali'nin devletini kastediyoruz."