İZMİR (DHA) 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 31 Mart yerel seçimleri için ilk ortak mitingi İzmir'de yapıldı. İki partinin ortak mitinginde renkli görüntüler oluştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP ile HDP'nin iş birliği yaptığını söyleyerek, "CHP ile HDP'nin iş birliği yaptığını söyleyerek, "Belediye meclis üye listelerinde bölücü terör kontenjanından çok isim var; bunu bilin. Seçime girmiyorlar. CHP'nin listelerinden bunlar zaten seçime girdiler. Geçmişteki seçimlerde aday gösteren bu parti 31 Mart'ta niye listelerde görünmüyor? Bu seçimde kendi adıyla değil CHP adına yarışıyor" dedi. Bahçeli, Türkiye'nin tarihin hiçbir döneminde rahat bırakılmadığını belirterek, "Hiç kimse 'Beka sorunu yok' demesin, Yeni Zelanda'da bir cani tarafından sıkılan kurşunlar hepimize isabet etmiştir. Kanı dökülen sadece masum ve mazlum kardeşlerimiz değil, hepimiziz. Şimdi anlaşıldı mı beka niye önemli? Şimdi yerine oturdu mu 31 Mart seçimlerinin niçin beka seçimi olduğu? Çanakkale'de yendiklerimiz, İzmir'e kadar kovaladıklarımız tekrar karşımızdalar" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçim çalışmaları kapsamında, Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilk ortak mitingde İzmir'de halka hitap etti. Bahçeli'nin konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye çıktı. "Kim kiminle yürür ona bakın siz, bırakın dönsün dönme dolaplar. Haktan hakikate bakın siz. Kuşatıldım, sarıldım, örselendim, vuruldum. Ne bittim ne yoruldum benim adım Türkiye. Karda bile koşarız biz, çamur olsa aşarız biz, işte meydana işte lider coşarız biz. Ezilenlerin gür sesidir o. Suskun dünyanın gür sesidir o. Göründüğü gibi olan, gücünü milleten alan Recep Tayyip Erdoğan geliyor. Cesur yürekli lider" sözleriyle anons edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan platforma çıkarak halkı selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına, "İzmir, güzel İzmir, efelerin efesi İzmir. İstiklalimizin tapusu İzmir. Milletimizin gür sesi İzmir. Denizi, dağı, bahçesi, bağıyla kalesi konağı Kordon'u körfeziyle ne güzelsin İzmir. Asırlardır yolunu kaybedene yol, yurdunu kaybedene yurt, ailesini kaybedene kardeş olan İzmir. Gavuru denize döken İzmir. Doğunun batıya açılan kapısı, batının da doğuya ilk selamlaştığı yer olan İzmir. Sizleri yürekten selamlıyorum" diyerek başladı.

'BİRLİKTELİĞİMİZ MEZARA KADAR'

Son bir yılda dördüncü kez İzmir'e geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son bir yılda dördüncü kez İzmirli kardeşlerimizle hasret gideriyorum yine de doyamadım. İnşallah 31 Mart'tan sonra zaferi kutlamak için tekrar geleceğiz. Bugün Cumhur İttifakı'nda birlikte olduğumuz MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile huzurlarınızla olduk. Dikkat, bizimki bir Cumhur İttifakı'dır. Sayın Bahçeli'yle ilk ortak mitingimizi buraya çok önem verdiğimiz için İzmir'de yapıyoruz. Hep söylediğim Cumhur İttifakı'nın kökleri '411 el kaosa kalktı' manşetlerine kadar uzanır. Biz Cumhur İttifakı'nı 15 Temmuz'a karşı birlikte mücadele ederken meydanlarda sokaklarda kurduk. İnşallah bizim bu birlikteliğimiz pazara kadar değil mezara kadara sürecek" dedi.

'EN DİRAYETLİ SİYASETÇİ BAHÇELİ'

"Türkiye siyasetinde en dirayetli siyasetçi olarak gördüğüm Sayın Bahçeli'yle ülkemizin önüne konan tuzakları birer birer bozarak yolumuza devam ediyoruz" diyen Erdoğan, seçimde teşkilatından daha fazla çalışmalarını isteyerek şunları kaydetti:

"İzmir, Gazi Mustafa Kemal'in, Menderes'in, Özal'ın gözde şehriydi. Biz de İzmir'i Allah şahittir muhabbetle seviyoruz. İzmir'i işgal edenlere ilk kurşunu atan Hasan Tahsin'in hemşehrilerine selam olsun. Şimdi birileri çıkmış terör örgütünün desteğiyle kendisine yol açmaya çalışıyor. İzmir için dişe dokunur tek bir hizmeti olmayanlar, yıllardır korkuyla yönetmeye çalıştılar. İşte şimdi gösterdikleri aday böyle. Onun üzerinde birleştiler. Onlardan buraya hiçbir fayda gelmedi bugüne kadar. Hiçbir eserleri var mı? Şu İzmir'in körfezine bakın ya. Kokuya bakın. Bu kokuyu yok edebildiler mi? Peki bu İzmir'e layık mı? Bu kardeşiniz 1994 yılında İstanbul'a belediye başkanı oldu. Haliç aynen böyleydi. Şimdi orası, pırıl pırıl yaptık. İşte belediyecilik bizim işimiz. İnşallah burayı da çok çok başarılı belediyeci olan, Denizli'de iki dönem belediye başkanı olan Nihat Zeybekci kardeşimle, başarılı bir iş adamı olan İzmir'in şanına yakışır birini getirmeye karalıyız."

'YILLARDIR ATATÜRK'Ü İSTİSMAR ETTİLER'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 yıldır iktidar olan AK Parti'nin kimsenin kıyafetine, inancına, yediğine içtiğine karışmadığını belirterek, "Bunların dile getirdiği gibi korkulardan hangisi doğru çıktı? Var mı doğru çıkan? Biz insanımızın dinine mi karıştık? Yediğine içtiğine mi karıştık? Bunlar ne diyor, 'Gelirler, şöyle olur böyle olur'. İşte hanım kardeşlerim karşımda, herkes istediği gibi giyiniyor. İnanıyorum ki bu kardeşlerimiz bunlara en iyi cevabı verecekler. Yıllardır Atatürk'ü istismar ettiler. Ancak Atatürk'ün isteği olan, Türkiye'yi muasır medeniyetler üzerine çıkarmak için bir katkılarını gördünüz mü, dinlediniz mi? Ecdanın hatırasına saygı gösterdiklerini gördünüz mü?" dedi.

'ADAYLIK İCAZETİNİ KANDİL'DEN ALMIŞTIR'

CHP'yi eleştirerek konuşmasına devam eden Erdoğan, "Yunan'ın cesaret edemediğini maalesef bunlar gerçekleştirdiler. Yıllardır yönettikleri bu şehirde hiçbir sorunu çözemedikleri gibi hükümet tarafından yapılan yatırımları bile doğru dürüst değerlendiremediler. Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gösterdiler. Bu aday CHP'nin adayı değildir. Bu kişiye genel merkezden İzmir teşkilatına kadar herkes karşıydı. Bu kişi bizatihi Kılıçdaroğlu'nun kendi adayıdır. Her yönüyle örtüşüyor. Yalansa yalan, iftira ise iftira. Adaylık icazetini de İzmir'den değil Kandil'den almıştır. Bu adayın İzmir'e hizmet etmek, yatırım getirmek gibi bir derdi yok. Öyle bir kalitesi de yok. CHP'nin Buca adayını son anda değiştirmesinin sebebi de Kılıçdaroğlu'nun İzmir'e rant anlayışıyla yaklaşıyor olmasıdır" ifadelerini kullandı.

TEMELLİ'NİN VİDEOSUNU İZLETTİ

CHP'nin HDP ile iş birliği içinde olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

"Bunlar 'İzmir'e ceketimizi assak kazanırız' olarak baktıkları için umursamıyorlar. Amaçları CHP'nin yönetimini CHP görüntüsü altında bölücü örgüte teslime etmektir. Aynı durum başka şehirlerde de yaşanıyor. Kendilerini ne kadar saklamaya çalışırlarsa çalışsınlar, bölücü partinin eş genel başkanı bunu ifade etti; 'Ankara, İstanbul, İzmir'deki adaylar HDP oylarıyla seçildiklerini bilecek' dedi."

Erdoğan, ardından konuşmasına ara vererek HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin sözlerinin yer aldığı videoyu dev ekrandan mitinge gelenlere izletti.

'MASKELİ BALO' BENZETMESİ

Sezai Temelli'nin 'Kürdistan' ifadesini kullandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu adam Kürt bile değil. Bu adam Kürt kardeşlerimi istismar eden bir sahtekârdır. Benim ülkemde 'Kürdistan' diye bir bölge var mı? Benim ülkemde Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, Orta Anadolu, Ege, Marmara var. Ama benim ülkemde 'Kürdistan' diye bir bölge yok. Ey Sezai Temelli, 'Kürdistan'da yaşamak istiyorsan Kuzey Irak'a defol git" dedi.

Kürt kökenli vatandaşlara seslenen Erdoğan, "İzmir'de yaşayan Kürt kardeşlerim; biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Ama bunlar bizi bölmeye, parçalamaya çalışıyorlar. 'Kürdistan'da oylar HDP'ye, batıda AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz' diyorlar. Bu adamın alacağı cevap nedir; Bu adama, CHP'ye İzmir'de seçimi kaybettirmektir. Bunlara 31 Mart'ta seçimi kaybettirmeye var mıyız? Kendileri de partileri de proje. 31 Mart bir beka mücadelesinin adıdır. Bu mücadeleyi biz kazanacağız. Şurada 14 gün durmak yok" diye konuştu.

'LİSTELERİNDE TERÖR KONTENJANINDAN ÇOK İSİM VAR'

İzmir'de aynı oyunun oynandığını kaydeden Erdoğan, sözü CHP'nin belediye meclis üyesi aday listesine getirdi. Erdoğan, şunları söyledi:

"Belediye meclis üye listelerinde bölücü terör kontenjanından çok isim var; bunu bilin. Seçime girmiyorlar. CHP'nin listelerinden bunlar zaten seçime girdiler. Geçmişteki seçimlerde aday gösteren bu parti 31 Mart'ta niye listelerde görünmüyor? Bu seçimde kendi adıyla değil CHP adına yarışıyor. Adı iyi, kendi karışık partinin birkaçı dışında adayı var mı? Onlar da kendileri için değil CHP ve bölücü örgütün emrindeki partiye çalışıyor. Bu maskeli baloya ne gerek var? Biz delikanlı gibi mertçe ortaya çıktık. Nasıl birliktelik içinde olduğumuzu söyledik. Söylediklerimizi açıkça ifade ediyoruz. Diğer tarafta neyin ne olduğu belli değil. İzmir'de ve diğer yerlerde kimin kimi desteklediği belli olmayan ittifaktan bu ülkeye hayır gelir mi?"

'BİR KAŞIK SUDA BUNLARI BOĞARIZ'

HDP'li bazı isimlerin yaptıkları açıklamaların videolarını izleten Erdoğan, "Savaş ilanı yapıyorlar. Sizin her yeriniz savaş olsa ne yazar. Topunuz gelin topunuz. Bir kaşık suda bunları boğarız. 15 Temmuz'da bunları yapmadılar mı? Meydanlara çağırdık, meydanları siz doldurdunuz. Ne oldu? 16 saatte hepsi bitti, tükendi. 'Biz sırtımızı YPG'ye dayadık' diyor. Biz de sırtımızı İzmirli kardeşlerimize ve Allah'ımıza dayadık, milletimize dayadık. Bizim farkımız bu. Bu hesabı bunlara 31 Mart'ta sormalıyız. Keleşleri bize döndüreceklermiş. Sizin her tarafınız keleş olsa ne olur? Siz kalleşsiniz kalleş" dedi.

'AŞKLA BAĞLI OLDUĞUM İZMİR BU'

Bugün İzmir'i bir başka gördüğünü söyleyen Erdoğan, "Coşkusu bir başka. İzmir kararını vermiş. İzmir bu ibreyi tersine çevirecek. İzmir'i pırıl pırıl yapacağız. Sizlerin de bu matruşka oyununu, bukelamun siyasetini, 31 Mart'ta sona erdirmenizi istiyorum. Hazır mıyız? Milletin karşısına çıkmaya açıkça cesareti olmayanlara ne belediye ne ülke emanet edilmez. İstiklalimize, istikbalime saygısı olmayanlara derslerini bu seçimde vereceğinize inanıyorum. İzmirlilerin iradesini babalarının malı gibi görenlere, ağızlarının payını sandıkta vereceğinize inanıyorum. Benim aşkla bağlı olduğum İzmir bu" diye konuştu.

'İZMİR KÖRFEZİ'Nİ BİZ KURTARACAĞIZ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz İzmir'i kuru kuruya sevmedik. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş hizmetlerle tanıştırdık. 17 yılda İzmir'e 67 milyar hizmet yaptık. Eğitimde 2 milyar, 9 bin 687 adet derslik yaptık. İzmir Körfezi 1994 öncesinin Haliç'i gibi kokuyor. İzmir buna layık mı? İşte bunu ancak biz çözeriz. Temizliği biz getiririz. Doğru dürüst altyapı olmadığı için şehrin sokakları her yağmurda göle dönüyor. İzmir'in sokaklarını da, körfezini de biz kurtaracağız. İzmir'de çöp sorunu var. CHP çöp, çukur, çamurdur. 2019 yılında İzmir'in çöpleri hâlâ vahşi depolamayla tabiatı kirletiyor" dedi.

'CHP'Lİ KARDEŞLERİMİZİ BAY KEMAL'DEN KURTARMA SEÇİMİ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Bay Kemal'in bir özelliği var; oturduğu yerden kalkmaz. Parti genel başkanıyken girdiği tüm seçimleri kaybetti, adam oradan kalmıyor. Niye? Kalkarsa bir daha oturamayacak. 31 Mart CHP'li kardeşlerimizi de Bay Kemal'den kurtarma seçimidir. CHP'li kardeşlerim, gelin, delege sistemiyle bu adamdan kurtulamazsınız ama sandıkta kurtulursunuz. Verin Cumhur İttifakı'na oyunuzu, inanın bundan hiçbir şey olmaz. Beş koyunu verin kaybeder" ifadelerini kullandı.

İZMİR YATIRIMLARINI ANLATTI

İzmir'deki yatırım ve projelerini anlatarak konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kente 5 yat limanı yapacaklarını, 28 baraj ve 8 gölet inşa ettiklerini, 14 baraj daha inşa edeceklerini belirterek, şöyle dedi:

"Burası çok önemli; büyükşehirlerde suyu kim temin eder biliyor musunuz? Büyükşehrin temin etmesi lazım. İstanbul'un suyunu bu kardeşiniz getirdi, dağları deldi. İzmir susuzdu. İzmir'i susuz bırakamazdık. Ne yaptık? İnşa ettiğimiz Gördes Barajı ve 100 kilometre uzunluğundaki dev isale hattıyla İzmir'e su temin edip şehrin en önemli sorununu biz çözdük. CHP'li belediye değil biz çözdük. 525 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Sulama tesisleriyle 129 bin dekar araziyi daha sulamaya açacağız. Beydağ Barajı'nı kim yaptı? Biz yaptık. CHP bunları yapamaz. İzmirli çiftçilerimize Bay Kemal diyor ki 'Çiftçilerimiz bitti'. Sana resmi rakam veriyorum; 3,8 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik, 3 yeni organize sanayi bölgesi 4 tekno park kurduk. Şimdi de İzmir'de Serbest Bilim Teknoloji ve Yazılım Vadisi kurmak için hazırlıklara başladık. Ayrıca gıda ve tarım vadisi de kurmayı planlıyoruz. İzmir'deki yatırımcılarımızı 60 katrilyon liralık destekleyerek 122 bin kişilik ilave istihdam yarattık. Un var, şeker var sadece bunları helvaya dönüştürecek usta lazım. İşte Zeybekci."

'HRİSTİYANIN AĞZIYLA KONUŞUYORSUN'

Yeni Zelanda'da yapılan terör saldırısının görüntülerini izleten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

"Bölücü terör örgütü avuçlarını ovuşturuyor bu seçimin sonuçlarını bekliyor. Dünyanın öteki ucundaki cani katlettiği silahın üzerine doğrudan doğruya ülkemizi ve milletimizi hedef alan semboller çiziyor. Dünyadaki liderler bunu İslam'a ve Müslümanlara bir saldırı olarak niteliyorlar. Ancak bunun adını koymuyorlar. Bu bir Hristiyan terörü diyemiyorlar. Ama İslami terörü hemen söylerlerdi. O zaman Batı'ya sesleniyorum. Niye bunu söylemiyorsunuz? Ama burada bir şey daha var. Bir tek Kılıçdaroğlu ve Yeni Zelanda'daki sapkın siyasetçi bu saldırının sorumluluğunu İslam'a ve Müslümanlara yüklemeye çalışıyor. Şu Bay Kemal'in söylediğine bakın; 'İslam dünyasından kaynaklanan terör' diyor. Yahu sen ne menem bir adamsın ya. Bu ifadeyi nasıl kullanırsın. Şimdi ben diyorum ki; CHP'ye gönül veren kardeşlerim, 31 Mart'ta haddini bildirmeyecek misiniz? Niye Hristiyan dünyasından demiyorsun da İslam dünyasından diyorsun. Bu adam Müslüman mı, Hristiyan. Sen de aynen Hristiyanın ağzıyla konuşuyorsun. 31 Mart'ta benim milletim Allah'ın izniyle karşısındakilere de HDP'ye, Bay Kemal'e dersini en güzel şekilde verecektir. Zaten bu Bay Kemal, 15 Temmuz gecesi 23.25'te Atatürk Havalimanı'na indi. 01.15'te ben indim. Bay Kemal FETÖ'cülerle beraber dayanışma içinde olduğundan onu tankların arasından aldılar, doğru Bakırköy Belediyesi'ne gitti. Ben Atatürk Havalimanı'na indim görüşmelerimizi yaptık. Darbeyi bitirene kadar havalimanındaydık. Bay Kemal ne diyordu? 'Darbe olursa ilk defa tankın üzerine ben çıkarım' diyordu. Sen ürkeksin, korkaksın. Senden bir şey olmaz. Arif Nihat Asya'nın dediği gibi 'Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan' sözüyle hareket ettik. Biz yürüdük, milyonlar yürüdü. İzmir'e de böyle bir korkak ve onun adamı yakışmaz. İzmir'den mertler çıkar. İnanıyorum ki, İzmir 31 Mart'ta bunun hesabını soracaktır. Siz kendinizi nasıl tarif ederseniz edin. Bu tasniften ve sonuçtan kurtulamazsınız. Bizim namaza, Rabiamıza, bekamıza hassasiyetimiz bundandır."

'SAVUNMA SANAYİMİZİ BALTALAMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Avrupa Parlamentosu'nun raporuna da tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:

"Avrupa Parlemantosu'nun tamamı bölücü. Terör örgütünün FETÖ'nün argümanlarıyla bize saldırıyorlar. Suriye'de kurulmak istenen terör koridorunda engel olma çalışmamız kritik bir dönemden geçiyor. Ne diyorlar? 'AB ile müzakereyi durduralım.' Haydi senin aldığın kararların kıymetiharbiyesi yok ama AB böyle bir karar alsa ne kadar güzel olur, hayırlı olur. Biz de böyle bir karar almanızı bekliyoruz. Ama alamazlar. Ah kardeşlerim fazla konuşturmayın beni. Alamazlar. Burada tüm gözler 31 Mart'ta saklı. Savunma sanayimizi biliyorsunuz; onu baltalamaya çalışıyorlar. Onu yapamayacaksınız. Onun için diyoruz ki, 31 Mart bir beka seçimi. Bunun için İzmir'e, Ege'ye, 81 vilayetimize 82 milyon vatandaşımızın her birine inanıyorum."

HALKI SELAMLADILAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha sonra kürsüye çıkan Devlet Bahçeli ile birlikte el ele vererek, halkı selamladı. Erdoğan ve Bahçeli, canlı bağlantı ile yapımı tamamlanan İstanbul-İzmir Otoyolu'nun Balıkesir Kuzey Kavşağı ile Balıkesir Batı Kavşağı'nı hizmete açtı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kara yoluyla Ankara'ya hareket etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da miting için Antalya'ya geçti.

BAHÇELİ: ÇANAKKALE'DE YENDİKLERİMİZ, İZMİR'E KADAR KOVALADIKLARIMIZ HALA PEŞİMİZDE

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile düzenlediği ilk ortak mitingde, İzmir Gündoğdu Meydanı'nda halka seslendi. Bahçeli, mitinge katılmaktan onur duyduğunu söyledi. Türkiye'nin tarihin hiçbir döneminde tehlike ve tehditlerden mahrum yaşayamadığını belirten Bahçeli, "31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri'ne iki haftalık bir süre kala Cumhur İttifakı'nın Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen İzmir Açık Hava Toplantısı'na katılmaktan onur duyuyorum. Şükürler olsun ki İzmir'deyiz, İzmirli kardeşlerimizle hasret gideriyoruz. Aziz İzmirliler, tarihin hiçbir döneminde rahat bırakılmadık. Tarihin hiçbir döneminde tehlike ve tehditlerden mahrum yaşayamadık. Devamlı üzerimize geldiler. Sürekli çevremizde dolaştılar" dedi.

"Su uyudu, düşman uyumadı. Yıllar yılları kovaladı, asırlar birbirine eklemlendi, ancak ne husumet bitti ne hain tükendi" ifadeleriyle konuşmasına devam eden Devlet Bahçeli, şunları söyledi:

"Anadolu'yu fethedişimizin üzerinden 948 yıl geçti ama yankısı hâlâ geçmedi, hesabı hâlâ bitmedi. Bu hesap, Müslüman Türk milletiyle Haçlı emellerinin hesaplaşmasıdır. Bu hesap, mukaddesatımızın münkir, müşrik ve müptezel hedeflerle hesaplaşmasıdır. Bu hesap yüzünü Hakk'a dönenlerle, yolunu batıla çevirenlerin çetin hesaplaşmasıdır. Bu hesap İlay-ı Kelimetullah aşkıyla yanıp tutuşanların ihanet ve melanetle tutuşup kavrulmuşların ezeli ve ebedi hesaplaşmasıdır. Bu hesap 15 Mayıs 1919'da İzmir'i işgal edenlerle, 9 Eylül 1922'de müstevlileri denize süpüren milliyetçi iradenin hâlâ bitmemiş hesaplaşmasıdır. Bu hesabın bir tarafında Türk-İslam medeniyeti ve büyük Türk milleti vardır; diğer tarafında zalimler, hainler, emperyalistler ve maalesef içimize kadar sızmış yerli iş birlikçileri vardır ve bütün niyetleriyle karşımızdadır. Biz var olmak için tarihten feyzimizi aldık. Biz bekamız için ecdadımızdan gücümüzü aldık. Biz bağımsız yaşamak için şehidimizden şühedamızdan duamızı aldık."

'MİLLİ MÜCADELENİN DURUŞUYLA CUMHUR İTTİFAKI'NI KURDUK'

Bahçeli, Cumhur İttifakı'nda AK Parti ile milli beka için bir araya geldiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk ve İslam düşmanlarının yeni komplolarına, yeni saldırı ve imha girişimlerine karşı göğsümüzü siper ettik. Cumhur İttifakı, İzmir'in sinesinden çıkıp işgalcilere ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin'in gelecek umududur. Cumhur İttifakı, Konak Hükümet Meydanı'na al bayrağımızı gururla çeken Yüzbaşı Şerafettin'in özlemidir. Cumhur İttifakı, Kudüs'te, Mescid-i Aksa'nın kapısında on yıllar boyunca nöbet bekleyen Iğdırlı Hasan Onbaşı'nın engin feragati, büyük ferasetidir. Cumhur İttifakı tam bağımsızlık hamuru, fedakârlık numunesidir. Cumhur İttifakı, 104 yıl önce düşman gemilerini Çanakkale'nin derin sularına sırtındaki 215 okkalık mermiyle gömen Seyit Onbaşı'nın dileğidir. Cumhur İttifakı, cumhurla cumhuriyeti en üst ve müstesna düzeyde kucaklaştıran iradenin simgesidir. Cumhur İttifakı, Mete Han'dan Attila'ya, Bilge Kağan'dan Osman Gazi'ye, Fatih'ten Abdülhamid Han'a, Mustafa Kemal'den bugüne ve nice gelecek asırlara kadar çarpan yürek, devleşen cesaret, yükselen bayraktır. Niyetimiz halis, himaye edenimiz Allah, destekçimiz ise aziz Türk milleti, cumhurun bizzat kendisidir."

'ŞIMARANLARA İZMİR SIRTINI DÖNMELİ'

Konuşmasını İzmir Marşı'nın sözleriyle şöyle sürdüren Devlet Bahçeli, "Gündoğdu Meydanı'ndaki muazzam heyecan ve coşku sahibi kardeşlerim sayesinde İzmir'in dağlarında çiçekler açacak. Altın güneş orada sırmalar saçacak. Bozulmuş düşmanlar sel gibi kaçacak. İzmir'i hiç kimse çantada keklik görmesin. İzmir'i hiç kimse arka bahçesi zannetmesin. Güzel İzmir'de bir şey değişecek, bu surette her şey değişecektir. Şımaranlara, yolunu şaşıranlara, 12 Eylül zulmünün mirasçılarına İzmir sırtını dönmeli, daha müreffeh bir geleceğe, daha müşfik bir yönetime, daha iyisini ve daha fazlasını yapacak bir iradeye kucağını açmalıdır. Bu irade Cumhur İttifakı'dır. Cumhur İttifakı'nın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı da tecrübe ve birikimiyle öne çıkan Sayın Nihat Zeybekci'dir. Büyükşehir Belediye Başkan Adayımızla birlikte, Cumhur İttifakı'nın bütün ilçe belediye başkan adaylarına başarılar diliyorum. Milliyetçi Hareket Partisi bütün gücüyle, bütün imkânlarıyla, bütün teşkilat mensuplarıyla Cumhur İttifakı'nın başarısı için çalışacak, inşallah birlikte başaracağız, inşallah İzmir ağırlıklarından kurtulacaktır" ifadelerini kullandı.

YENİ ZELANDA SALDIRISINI KINADI

Yeni Zelanda'da camiye saldıran teröristin silahında yazan 'Türk yiyici' yazısına dikkat çeken Bahçeli, şunları söyledi:

"Yeni Zelanda'da geçtiğimiz cuma günü vuku bulan vahşet verici katliam, hiçbir Türk ve İslam düşmanında tarihi hezimetlerin unutulmadığını teyit etmiştir. Bir vandal, bir barbar, din kardeşlerimizin cuma namazı kıldıkları bir esnada iki camiyi hedef alıp kurşun yağmuruna tutmuş, sonuçta 49 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu kanlı olayda pek çok kardeşimiz de yaralanmıştır. Bir kez daha hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyor, yaralılara şifalar temenni ediyorum. Bu şerefsiz teröristin katliam silahının üzerinde, dikkat buyurunuz, 'Türk yiyici' ifadesi gözlerden kaçmamıştır. Ayrıca 2'nci Viyana Kuşatması'na atıf yapılmış, Kosova'da 1'inci Murat'ı şehit eden caninin yanı sıra bazı Türk ve İslam düşmanlarının isimlerine yer verilmiştir. Haçlı seferleri sırasında kullanılan 'Tanrı bunu istedi' sözü bir kez daha gündeme getirilmiştir. Karşımızda bir manyaktan, bir sapıktan, bir teröristten daha ötesi, daha fazlası vardır. Şahsi sosyal medya hesabından 70 sayfalık kirli bir manifesto yayımlayan bu Haçlı kalıntısı Türk milletine tehdit dolu mesajlar yazmıştır. Boğaz'ın batı yakasında bir yerde yaşamayı deneyip Avrupa'ya gidersek bizi öldüreceklermiş. İstanbul'a 'Konstantinopolis' diyen bu alçak, tüm cami ve minareleri yıkacaklarını, Ayasofya'nın minarelerinden kurtulacağını, İstanbul'un bir Hristiyan kenti olacağını şerefsizce iddia etmiş. Ey Haçlılar, biz buradayız, hadi gelin de görelim. Ey Haçlılar bekliyoruz sizi, hadi gelin de kanınızda boğulun."

'BEKA SORUNUNA İNANMAYAN ÇULSUZLAR'

"Beka sorununa inanmayan çulsuzlar, beka sorununu görmeyen çapulcular nasılsınız, iyi misiniz?" diye sözlerini sürdüren Devlet Bahçeli, şöyle dedi:

"Türk ve İslam düşmanlarının emellerini hâlâ fark edemediniz mi? Beka düzeyindeki tehlikeleri ve kaynağı yüzlerce yol geriye giden husumetleri hâlâ idrak ve ifade etmeyecek misiniz? Hiç kimse beka sorunu yok demesin, Yeni Zelanda'da bir cani tarafından sıkılan kurşunlar hepimize isabet etmiştir. Kanı dökülen sadece masum ve mazlum kardeşlerimiz değil, hepimiziz. Şimdi anlaşıldı mı beka niye önemli? Şimdi yerine oturdu mu 31 Mart seçimlerinin niçin beka seçimi olduğu? Biliniz ki, yedi düvel iş birlikçileriyle düşmemizi bekliyor. Biliniz ki, zillet İzmir'i her gün zehirliyor. Çanakkale'de yendiklerimiz, İzmir'e kadar kovaladıklarımız tekrar karşımızdalar. Bu nedenle yegâne güvence Cumhur İttifakı'dır. Tek çözüm Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Mahalli idareler yönetimleri de yeni hükümet sistemine uygun olmalıdır. Bir olursak, Çanakkale'de olduğu gibi, bu milleti geçemezler. El ele verirsek, güç birliği içinde olursak Türkiye'yi yenemezler. Cumhur İttifakı'nda kucaklaşırsak Cumhuriyeti asla yıkamazlar."

'ÇANAKKALE'Yİ YORUMLAMAK İÇİN BUGÜNE BAKMAK GEREKMEKTE'

Bahçeli, Çanakkale Savaşı'nı örnek vererek, milletin bekasının tehdit altında olduğunu belirtti. Bahçeli, şunları kaydetti:

"Ülkemizin geleceğinin, milletimizin bekasının çok yüksek risk ve tehditlerle karşı karşıya kaldığı bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Türkiye'miz, tıpkı Çanakkale Savaşları'nda olduğu gibi, derin ve sinsi bir kuşatma ve manevi bir abluka ile karşı karşıyadır. Çanakkale'de tarih yazarak düşmanlara geçit vermeyen, Milli Mücadele'de yüksek irade göstererek ihanete fırsat tanımayan kutlu ceddimiz gibi bugün de Cumhur İttifakı halinde benzer tehditlerle mücadele ediyoruz. Ancak bu kez maruz kaldığımız yüksek tehdit ve ileri tehlikeler daha sinsi, daha kapsamlı, daha zorludur. Çünkü kökü dışarıda, ucu ve uzantıları içeridedir. Bu nedenle bugünkü tehdit ve tehlikeleri iyi analiz edebilmenin en önemli yolu tarihten ders çıkarmak, yaşanması muhtemel gelişmeleri tahmin ederek tedbir almaktır. Türk tarihi, tekerrür eden bir vakıalar zinciridir. Karşılaşılan yer ve zaman, çatışan unsur ve düşmanlar değişse bile emeller aynı, yöntemler benzer, iş birlikçiler tanıdıktır. Cumhur İttifakı olarak, bir tarihi gerçeği vurgulamaktan öte, gelecek nesilleri teyakkuz halinde bulunmaları için samimiyetle uyarıyoruz. Bin yıldır yaşadığımız Anadolu coğrafyası üzerindeki doğal ve stratejik tehditleri bilmek, bu topraklarda binlerce yıl daha var olabilmenin sırrını da yakalamış olmak demektir. Tarihi bilmeden bugünü anlamaya ve gelecek üzerinde isabetle düşünmeye imkân yoktur. Bugünü anlamak için Çanakkale'ye, Çanakkale'yi yorumlamak için bugüne bakmak gerekmektedir."

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANDI

Yarın Çanakkale Deniz Zaferi'nin 104'üncü yıl dönümü olduğunu hatırlatan diyen Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle devam etti:

"Çanakkale Zaferi; Türk milletini, yurt edindiği Anadolu'dan atmak ve yok etmek üzere yola çıkmış zalimlerin hüsran ve kesin bir yenilgi ile defedilmesinin adıdır. Türklerin son direnme noktasıdır Çanakkale. Çanakkale, dönemin küresel güçlerinin, milletimizi en zayıf olduğunu zannettikleri bir dönemde başlattıkları büyük saldırının, yüksek bir iman ile püskürtülmesi demektir. Bugün karşımıza tekrar çıkanlar, dün Çanakkale'den püskürtülenlerdir. Bugün karşımıza yeniden çıkanlar, dün İzmir'den denize dökülenlerdir. Biz, bunlara asla müsaade edemeyiz. Biz, bu zillete asla izin veremeyiz. Rengini şehitlerimizin kanından almış al bayrağımızın düşmesini,  bağımsızlığımızın haykırışı olan İstiklal Marşı'mızın susmasını, inancımızın mukaddes çağrısı olan ezanımızın kesilmesini, nifak ile bin yıllık kardeşliğimizin bozulmasını asla sineye çekemeyiz. Çünkü biz Cumhur İttifakı'yız, biz Türk milletiyiz, biz Türkiye'yiz. Dün ecdadımız reddetmişti, bugün Cumhur İttifakı. Dün 57'nci Alay şehadete hazırdı, bugün Cumhur İttifakı. Biz, zilletin dayatmalarını bozmak için varız. Var olmaya da devam edeceğiz. Ne büyük bir gurur kaynağıdır ki, Türk milleti bağrından kahramanlar yetiştirmekte ve tarihe damgasını vurmakta en önde yer almıştır. Cesaret, yaradılışla beslenen bir erdemdir. Oysa ki kahramanlık olağanüstü erdem ve cesaretin, şuur ve fedakârlıkla beslenerek, ölüme meydan okuma halidir. Tarih Çanakkale'ye kadar topyekûn kahramanlık yapmış millete hiç rastgelmemiştir. Biz Çanakkale ile milletçe kahraman olduk ve kahraman millet unvanına kavuştuk. Tıpkı 15 Temmuz gecesinde topyekûn 'gazi' olduğumuz gibi. Bu nedenle, Çanakkale, bizim için bir coğrafi bölgenin adından önce, her karış toprağına bir yiğidin uzandığı dünyanın en büyük şehitliğidir. Çanakkale, binlerce yılda yoğrulmuş asil Türk milletinin, maddi ve manevi bütün güçleri ile gerçekleştirdiği bir var oluş savaşıdır. Çanakkale, dönemin en büyük küresel gücüne karşı, kanı ve canı ile vatan topraklarını mühürleyen Türk milletinin asalet mücadelesidir. Çanakkale, ruhun maddeye, imanın insan iradesine, vatan sevgisinin işgal zihniyetine üstünlüğünü haykıran ve ilelebet haykıracak olan bir menkıbenin  adıdır. Çanakkale barutun inanç, çeliğin itaat, silahın millet, topun cesaret karşısındaki iflasının ilanıdır. Manevi huzurlarında, bütün kahramanlarımızın, bütün şehitlerimizin mukaddes hatıralarını yâd ediyor, en derin hürmet, hayranlık ve sadakat hislerimle Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Onlara ve emanetlerine layık olmak gayretiyle Cumhur İttifakı diyoruz. Bu ihtişamlı ve inanılmaz zaferin yaşaması için Cumhur İttifakı diyoruz. Zillete düşenler, teröristlerle yol yürüyenler, PKK'ya, FETÖ'ye tutunanlar bilsinler ki, son siper Cumhur İttifakı'dır. Son kale Türkiye Cumhuriyeti'dir. Beka için milli karar, cumhur için istikrar, beka için milli karar, İzmir için istikrar."

BİR ELLE BOZKURT, DİĞERİ İLE RABİA İŞARETİ

Termometrelerin 21 dereceyi gösterdiği İzmir'de sıcaktan ve kalabalıktan bunalan bazı partililere sağlık görevlileri müdahale etti. Alanı dolduran partililerin bir elleriyle bozkurt, diğer elleriyle Rabia işareti yapmaları dikkat çekti. Üzerine Atatürk fotoğraflı ay yıldızlı tişört giyen bir kişinin, sakallarını üçe ayırarak her birinde ayrı bir harfin bulunduğu tavla zarları ile 'Recep', 'Tayyip' ve 'Erdoğan' ismini yazması dikkat çekti. Aynı kişi iki eliyle Rabia işareti yaparak, miting alanına girdi. Denizde de Türk bayraklarıyla süslenen yüzlerce tekne içindeki iki partinin taraftarları mitinge katıldı.

'BAKAN OLARAK SİZLERİN EMRİNDEYİM'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 31 Mart yerel seçimleri için düzenlediği ilk ortak mitingde, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, kısa bir konuşma yaptı. İzmir’in Recep Tayyip Erdoğan’la, Devlet Bahçeli’yle, Nihat Zeybekci ile daha güzel olduğunu söyleyen Bekir Pakdemirli, "Ben İzmir bakanı olarak Ankara’ya gittim ama sizleri unutmuyorum, sizlerin emrindeyim. 9 milyar TL hibe ve yatırım yaptık. İzmir’e 67 milyar TL’lik yatırım yaptık ama İzmir ne yazık ki AK Parti belediyeciliğiyle tanışamadı. Bakan olarak sizlerin emrindeyim ve sizden bir şey istiyorum. İzmir artık AK Parti belediyeciliğine kavuşmak zorundadır. İzmir artık Nihat Zeybekci ile yönetilmelidir" diye konuştu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ ise, İzmir’in 'milletin adamı' Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında durduğunu ve durmaya da devam edeceğini kaydetti. Dağ, "20 yıldır devam eden CHP’li belediyeye ‘tamam’ diyorsunuz. Var mıyız hep birlikte ‘tamam’ demeye, var mıyız? Nihat Zeybekci’ye 31 Mart’ta İzmir Büyükşehir Belediyesi balkonundan konuşma yaptırmaya var mıyız" diye konuştu.

'İZMİR’İN VAKTİNİ ÇALDILAR'

Cumhur İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci de bir konuşma yaptı. İzmir’e efelenmeye değil ama efeler gibi dimdik durmaya geldiklerini söyleyen Nihat Zeybekci, "Zeybeklerin diyarı, Ege’nin başkenti İzmir’i yine tarihindeki muhteşem günlere döndürmeye sizlerle beraber geldik. Tüm ilçeleriyle İzmir burada. İzmir bugün bir bütün, İzmir tek yürek, tek kalp olmuş bugün. 15- 20 yıldan beri İzmir’in vaktini çaldılar. İzmir’i geri götürdüler mi? İzmir’i geride kalan problemlere mahkum ettiler mi? Çöp dağlarına, her yağmurda kanalizasyon basmasına, trafiğe, otoparksızlığa mahkum ettiler mi?" diye sordu.

‘31 MART’TA O HESAP SORULACAK MI?’

CHP’li belediye başkanlarını eleştiren Nihat Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar öyle bir hale geldi ki; İzmir’in problemleri, anormalleri, bunların normali olmuş. Yerel yönetimlerden, belediye başkanlarından bahsediyorum. ‘Her yağmurda bu şehri kanalizasyon basıyor’ diyorum, omuz çekiyor. Trafikte geçirdiği zaman olarak İzmir dünyada 12’nci sırada. Şoför kardeşim yılda 10 gününü trafikte geçiriyor. Yol ne gezer, çukur dolu, trafik? Kimseye vurmuyoruz. Seçileni hoş gördük seçenden ötürü. 5 yıl ruhsat verdiniz, 5 yılın sonunda bunun hesabını kim soracak? 31 Mart’ta o hesap sorulacak mı? İzmir 31 Mart’ta muasır medeniyet yolculuğuna tekrar başlayacak mı? Kaybettiği yılları 5 yılda geri almaya var mıyız?"

'BU ŞEHİRDE SUYUN TONUNU ÇAKTIRMADAN 50 TL’YE GETİRİYORLAR'

Kalabalığa, "31 Mart akşamı o zeybek Konak Meydanı’nda oynanacak mı?" diye seslenen Zeybekci, şöyle devam etti:

"O zeybek Cumhuriyet Meydanı’nda oynanacak mı, var mısınız? İzmir zeybeksiz olur mu? Bakın İzmir’e nasıl zulüm ediyorlar. Gelir gelmez ilk işimiz trafik olacak. İzmir’e söz veriyoruz. İlk işimiz ilkel problemlerden kurtarmak olacak. Zaman veriyoruz. 2020 sonunda, 2 yıl bile olmadan o çöp dağları İzmir’den gidecek. Çaktırmadan neler yapıyorlar? İzmir dünyanın en pahalı suyunu içiyor, su bedeli 44 TL, faturanın toplamı 390 TL, bu zulümdür zulüm. Bu İstanbul’da Manisa’da, Denizli’de, Ankara’da niye yok? Bu şehirde suyun tonunu çaktırmadan 50 TL’ye getiriyorlar. Gelir gelmez 0- 20 tona arasını yüzde 50 indiriyoruz. Katı atık bedelini İzmir’in gündeminden kaldırıyoruz."

‘180 GÜN YURT DIŞINDA NE YAPAR’

Daha sonra sözü Millet İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer’e getiren Nihat Zeybekci, şunları söyledi:

"Ben ona ‘CHP’nin adayı’ demiyorum, ‘Kılıçdaroğlu’nun adayı’ diyorum. Kılıçdaroğlu’nun ve malum partinin adayı. Terör örgütüyle eş değer haline gelmiş partinin adayı. Bu mavi gök çökmedikçe, yer yarılmadıkça benim Türk ve Kürt kardeşim kıyamete kadar kardeşçe yaşacaktır bu topraklarda. Ama burada bir ilçenin belediye başkanı olan ve Kılıçdaroğlu’nun adayı olan kişi, şehirlerin yok edildiği dönemde, kalbimle, gönlümle sizin yanınızdayım’ dedi. Seferihisar’da 10 yıl belediye başkanlığı yaptın. Satmadığı bir metrekare yer kalmadı. Bir ilçeyi baştan sona sattı. Dün Menderes’te sordum, ‘30 dönü