TBMM  - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, özel hayatın mahkeme kararı olmaksızın dinlenmesi, kayda alınması ve siyasi spekülasyona malzeme yapılmasını doğru bulmadıklarını belirterek, kanunsuz şekilde kişilerin dinlenip haklarında arşiv düzenlenmesini "büyük bir skandal" olarak nitelendirdi.

Bahçeli, gündeme sızan tape ve ses kayıtlarının mahkeme kararına binaen yapıldığı, özel hayatla ilgili olmadığını dile getirdi. Bahçeli, "Bu gelişmelerden Başbakan'ın sızlanmasına ve rahatsızlık duymasına lüzum yoktur. Şayet kamuoyuna servis edilen dinleme kayıtları, sızdırılan tapeler bizzat Başbakan'ın mahremiyetini ilgilendirmiş olsaydı, buna en başta biz karşı çıkar ve kararlıkla da lanetlerdik. Fakat kazın ayağı hiç de öyle değildir" diye konuştu.

Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın "işi gücü bırakarak MHP'yi takibe giriştiğini" öne sürerek, şöyle devam etti:

"Bu, elbette bizim için memnuniyet vericidir. Başbakan, bizi ne kadar izlerse ne kadar dinlerse ne kadar örnek alırsa o kadar çok şey öğrenecek ve doğruyu görecektir. Ancak kendisi bizden istifade için değil, sesimizi kısmak, ekranlardaki nefesimizi kesmek için çırpınmıştır.

MHP'nin görüş ve düşüncelerinin ekranlarda alt yazıyla geçmesine bile tahammül edemeyen Başbakan Erdoğan, benzerlerine ancak kapalı devre çalışan dikta yönetimlerinde rastlanacak bir hazımsızlıkla müdahale etmiştir. AKP'nin Pravdası'na dönen medyanın Milliyetçi Hareket Partisi'ne uyguladığı sansür, fikirlerinin kamuoyuna ulaşmasına koyduğu şerh ileri otokrat Başbakan'ın gözetim ve denetiminde tezahür etmiştir. Bu, demokrasi cinayetidir."

Bahçeli, açıklamalarının televizyon yayınlarından kaldırılması iddialarıyla ilgili, şunları söyledi:

"Buradan Başbakan’a bir teklifte bulunuyorum; madem sözlerimizden çok alınıyorsun, üzüntüden fatihlerini ikide bir azarlıyorsun, o halde gel bu işi çözelim, sonuca erdirelim. Şahsımın ne zaman, ne kadar süreyle, hangi sınırlarda, nerede ve nasıl konuşması gerektiğini bildirirsen senin gönlünü kırmaz, deyim yerindeyse sana bir güzellik yapmaktan çekinmeyiz. Sayın Başbakan yeter ki sıkma canını, bu kadar çırpınma, bu kadar dert etme, her şeyin orta yolu vardır ve bize bir ‘Alo’ demen kafidir."

"Bu çağdışı kararın kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur"

 Bahçeli, şunları kaydetti:

"İnternet erişimini baskı altına alan, sanal medyaya kelepçe vuran bu çağdışı kararın kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Elbette internet yoluyla işlenen suçların, yapılan hakaretlerin önüne geçmek önemli ve zorunlu bir ihtiyaçtır. Ne var ki izlenen yöntem arızalı ve kusurludur. Yasaların amacı, özgürlüğü kısmak veya kaldırmak değil, korumak ve genişletmek olmalıdır.

Ümit ederim ki Başbakan'ın tahammül edemediği, haberlerinin verilmesine çok kızdığı Sayın Cumhurbaşkanı taleplere duyarsız kalmaz, milletimizin beklentisinin hilafına hareket etmez."