CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, "Kamu bankaları, saray düzeninin keyfiyetine kurban ediliyor. Kamu bankalarının yasal olarak Mart sonuna kadar yapmak zorunda olduğu genel kurulları, referandum sonrasına ertelendi." görüşünü savundu.

Böke, yaptığı yazılı açıklamada, Bankalar Kanunu ve Ticaret Yasasına ve bu yasalara dayanan şirket ana sözleşmelerine göre, mart sonuna kadar yapılması gereken Vakıfbank ve Halkbank Genel Kurullarının hükümet eliyle sessiz, sedasız referandum sonrasına ertelendiğini bildirdi.

Halkbank ve Vakıfbank yönetimlerinin, açıkça yasa dışı olan bu erteleme için ortaya bir gerekçe dahi koymadığını ileri süren Böke, yine en geç 31 Mart'ta toplaması gereken Ziraat Bankası yönetiminden de Genel Kurul tarihine ilişkin bir açıklama gelmediğini belirtti.

Genel kurullarda 2016 yılına ait faaliyet raporu, Sayıştay raporu, denetim raporu, denetçi raporu ile finansal tablolar ve kar-zarar durumlarının ilan edileceğini, banka yönetimlerinin ve yöneticilerinin 2016 yılı içinde yaptığı bütün işlemlerin yasalara ve tüzüklere uygun olup olmadığının oylanacağını vurgulayan Böke, yönetim ve denetim kurulu üyeliklerinin de bu kurullarda atandığını hatırlattı.

Böke, genel kurulların, bankaların tüm faaliyetlerinin kamuoyuna detaylı ve saydam biçimde duyurulması, faaliyetlerde bir hukuka aykırılık ve suiistimal olup olmadığının ortaya çıkması, bir sonraki döneme dair kararların alınması için büyük önem taşıdığına değinerek, "Kamu bankaları, saray düzeninin keyfiyetine kurban ediliyor. Kamu bankalarının yasal olarak Mart sonuna kadar yapmak zorunda olduğu genel kurulları, referandum sonrasına ertelendi." ifadesini kullandı.

"Gizli planlarınız mı var"

"Her bakımdan bankalarımız için önem taşıyan ve 31 Mart’a kadar toplanması kanunen şart olan Genel Kurulları neden referandum sonrasına erteliyorsunuz? Kamu sermayeli bankalarımızın Genel Kurullarının referandum öncesi yapılmasını neden istemiyorsunuz? Gizli bir gündeminiz mi var?" sorularını yönelten Böke, şu görüşlere yer verdi:

"Türkiye’nin on yıllar içinde dişinden tırnağından arttırarak oluşturduğu ve finansal sistemimizin bel kemiği olan bankalarımız için hangi planlarınız var ki, bu ertelemeleri yapıyorsunuz? Sarayın danışmanlarının yöneticisi olduğu ve adına Varlık Fonu dediğiniz ipotek fonunuz, kamu birikimlerini yabancılara ya da yandaş iş adamlarına daha kolay açsın diye, bu bankaların yönetimleriyle, ya da yapılarıyla mı oynayacaksınız? Yoksa, bu bankalarımızla ilgili kamuoyundan sakladığınız devir, el koyma, fon oluşturma, hukuki çerçeve değişikliği, birleştirme adı altında yeni operasyonlar mı planlıyorsunuz? Ya da bilmediğimiz ve kimsenin aklına gelmeyen gizli planlarınız mı var? Bankalarımızın 2016 faaliyet dönemine ait hesaplarında, hükümeti ürküten şeyler mi var? Rakamlar çok kötü sonuçlar mı ortaya koyuyor? Yoksa yandaşlara sağlanan kamu kaynaklarını saklayamaz hale mi geldiniz? Bunların referandum öncesi ortaya çıkmasından mı çekiniyorsunuz?"

Böke, Türkiye'de ekonomik istikrarın önündeki en büyük engelin kuralsızlık ve keyfi yönetim üzerine inşa edilmiş "fiili başkanlık" olduğunu ileri sürerek, Türkiye'nin 16 Nisan'da bu keyfiliğe ve kuralsızlığa "hayır" diyeceğini savundu.