ANKARA (DHA)

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Bizim davamız bir 'benlik' davası değildir. Zaten 'benlik' davası güdenlerin, kendi kişisel egolarının, hırslarının peşinden gidenlerin şimdi nerede olduklarını görebiliyoruz" dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, AK Parti Çankaya İlçe Başkanlığı 7'nci olağan kongre delege seçimine katıldı. İlçe Başkanlığında gerçekleştirilen dele seçiminde, Bakan Varank Beytepe Mahallesi'nden, Bakan Kasapoğlu ise Birlik Mahallesi'nden delege seçimi için oy kullandı.

'KENDİ HEVA VE HEVESLERİNİN PEŞİNDEN GİDİYORLAR'

Bakan Varank, burada yaptığı açıklamasında, Ankara'da 710 bin üyelerinin demokrasi şölenine katılım sağladığını söyledi.  AK Parti'nin parti içi demokrasiye, katılımcılığa, istişareye en fazla değer veren parti olduğunu kaydeden Varank, "Bizim kongrelerimiz kendimizi yenilememiz ve güncellememiz için bir fırsat sunuyor. Bizim davamız bir benlik davası değildir. Biz 'ben' değil 'biz' diyebilen bir partiyiz. Zaten benlik davası güdenlerin, kendi kişisel egolarının, hırslarının peşinden gidenlerin şimdi nerede olduklarını görebiliyoruz.  Partimizde en üst seviyelerde görev almış insanların, benlik davası sonucunda şimdi bu davalarda yer alma fırsatını kaçırdıklarını görüyoruz. Çünkü onlar kendi heva ve heveslerinin peşinden gidiyorlar" dedi.

'MECLİS MUHALEFET PARTİLERİNİN BABALARININ MALI DEĞİL'

Bakan Varank, Meclis'teki bütçe görüşmelerde yaşanan tartışmaların hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

"Biz senede bir kez meclis genel kurulunda, hem bütçemizi savunmak hem de bize gelen soruları cevaplamak üzere hazır bulunuyoruz.  Bizler Cumhurbaşkanımızın yüzde 52 ile seçildiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin kabinesinin ilk üyeleriyiz. Bizimle ilgili bir siyaset yasağı yok. Anayasal olarak siyaset yapabiliriz. Partimizin her kurulunda bulunabiliriz. Muhalefet üyeleri, bizlere meclis ortamında bütçemiz dışında genel siyaseti ilgilendiren sorular sorduklarında da bunun cevabını veriyoruz. Kendileri bu cevaplardan hak ettikleri cevapları alınca, olayı başka bir tarafa taşıyorlar. Meclis ortamında Cumhurbaşkanımıza hakaret etmeye kalkarlarsa bizlerde tabi ki gerekli cevabı vermek durumundayız. O kürsü muhalefet partilerinin babalarının tapulu malı değil, milletin kürsüsü. Meclis iç tüzüğünde de bizim siyaset konuşmamamız gibi bir durum mevzu bahis değil."