İSTANBUL,DHA)

Toplantıda seçim güvenliği için alınacak önlemleri anlatan Soylu, "Türkiye, riskleri olan bir ülkedir ancak riskli bir ülke değildir. Mevcut risklerini başarıyla yönetebilen bir ülkedir. Çünkü biz rahata alışmış bir millet değiliz. Yaklaşık 2 bin yıllık devlet geleneği olan, bir yönetme ve ayakta kalma becerisi olan bir milletiz. Bu uzun süreç içinde hem varlığımızı sürdürdük, hem de dünyanın ortaya koyduğu bütün gelişmelere ayak uydurduk. Sözlü kültürden, yazılı kültüre evrildik. Güzel dinimiz İslam'ın nuruyla bu güzel coğrafyada tanıştık. Orta Asya göçebe devletlerinden şehir devletlerine, oradan imparatorluklara, güzel cumhuriyetimize ve demokrasiye evrildik. Ve bütün bu değişimleri milli hasletlerimizle, vicdanımızla ve geçmişten getirdiğimiz birikimle yönettik. Bugün Türkiye küresel terörle mücadele ediyor ve hatta kendi etki alanında bunu bitirme noktasına gelebiliyorsa büyük bir göç dalgasını yönetebiliyorsa dünyada uyuşturucu illetine karşı en etkin ve yine küresel bir mücadeleyi verebiliyorsa, bunu işte o köklü geçmişine ve zorluklarla olgunlaşmış kültürüne borçludur. Bugün Türkiye, batının çerçevesini çizdiği ama sahip çıkmadığı değerlerin tamamına sahip çıkan, bana sorarsanız tek ülkedir. Dünyada bir göç dramı yaşanmakta, insan hakları savunucuları yaşananlara sessiz ve etkisiz kalmaktadır. Terör alabildiğine can yakıyor ama neredeyse bütün batılı ülkelerden ve ABD'den para, insan, silah ve siyaset desteği alıyor. Modern tıbbı geliştiriyorlar ama gençlerin sentetik uyuşturucuyla ölmesine göz maalesef yumuyorlar. 15 Temmuz'da bir darbe girişimi yaşadık; kıymetli cumhurbaşkanımızın liderliğinde, aziz milletimizin cesaret ve feraseti, rabbimizin inayeti sayesinde bastırdık ama gelişmiş demokrasilerden yanımızda kimseyi bulamadık" dedi. 

"TÜRKİYE'DEKİ SEÇİMLER, TEMSİL KABİLİYETİ BAKIMINDAN DÜNYANIN GELİŞMİŞ DEVLETLER ORTALAMASININ ÇOK ÜSTÜNDEDİR"

Bakan Soylu, "Son 5-6 yılda Türkiye'ye yıkıcı darbeler vurmak istediler ancak başaramadılar. Ve Türkiye bu son dönemde, yaşadığı hiçbir güvenlik sorununu bahane ederek demokrasiden ve milli iradeden taviz vermemiştir. Bütün zorlukları millet iradesiyle aşmış hem istikrarını tahkim etmiş hem de geleceğine ait büyük bir değişim ortaya koymuştur. Geçtiğimiz günlerde de ifade ettim, Türkiye'deki seçimler, temsil kabiliyeti bakımından dünyanın gelişmiş devletler ortalamasının çok üstündedir. 2000 yılından bugüne kadar yapılan genel seçimlere katılım oranı İngiltere'de yüzde 65,3, Fransa'da yüzde 54,6, Japonya'da yüzde 61,5, Almanya'da yüzde 75, Türkiye'de ise yüzde 83,6'dır. Başkanlık veya cumhurbaşkanı seçimlerini kıyaslarsak en son seçimlerinde Rusya'da katılım oranı yüzde 67,5, Fransa'da 74,6, Amerika'da yüzde 65.4, ülkemizde ise cumhurbaşkanlığı seçimlerinde katılım oranı 24 Haziran'da yüzde 86,24 olarak gerçekleşmiştir. Bu yeni bir şey değildir, aslında bu fark eskiden beri böyledir. Ve iddialı bir şey daha söyleyeyim birilerinin yaygara koparmasına kimse aldanmasın, seçimlerimizin kalitesi, şeffaflığı ve sonuçların güvenilirliği bakımından da dünyadaki en güvenilir mevzuata sahiptir. Çünkü bizim seçim yöntemimiz insanı merkeze alan, milleti işin içine katan sistemin kontrolünü bilgisayarlara değil, insanın kendisine veren bir sistemdir. Güvenilirliği de buradan gelir. İşte onun için bugün Avrupa'da yapılan referandumlar, seçimler sorun çözmek yerine kaos üretirken, bizim ülkemiz, yaptığı bütün seçimlerden çözümle çıkmış, istikrarını ve demokrasisini, yaptığı seçimlerle sağlama almıştır" diye konuştu.

"SANDIĞA GİDECEĞİZ VE SONRA UZUN BİR SÜRE İŞİMİZE GÜCÜMÜZE BAKACAĞIZ"

Soylu, "Bu seçim, bana göre Türkiye'nin istikrarını muhafaza etmek için mücadele ettiği zorlu bir dönemin son seçimidir. İstikrarımıza imza atacağımız bir seçimdir. 31 Mart'tan sonra yaklaşık 4,5 yıl seçim olmayacaktır. Yani sandığa gideceğiz ve sonra uzun bir süre işimize gücümüze bakacağız. Ve bu seçim, nihayetinde bir yerel seçimdir. Seçimin bu karakterini unutup bunu bir iktidar seçimi karakterine bürümek, buradan gerginlik çıkarmaya çalışmak, doğru bir yaklaşım değildir. Burada mesele yerel yönetimdir, belediyeciliktir. Millete dokunabilme, hizmet üretebilme meselesidir. Bizim işimiz, aziz milletimizin tercihiyle değil millet iradesinin sandıkta sağlıklı bir şekilde tecelli etmesiyle ilgilidir" ifadelerini kullandı.

"6 BİN 939 PERSONELİMİZE EĞİTİM VERDİK VE GÖREVLENDİRDİK"

Bakan Soylu, "Bu seçimde bakanlık olarak koordinasyon ve iletişime apayrı bir önem verdik. Bu amaçla bakanlık merkezimizde bir bakan yardımcımızın başkanlığında Seçim Koordinasyon Komisyonu oluşturduk ve hemen 2 toplantı gerçekleştirdik. 81 ildeki Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi (GAMER) birimlerimizde bir vali yardımcısı başkanlığında seçim koordinasyon merkezleri oluşturduk. Halihazırda buralardan da merkezdeki komisyonumuza karşılıklı bilgi akışı sağlanmaya başlamıştır. Bunun yanı sıra emniyet ve jandarma birimlerimizde merkez ve illerde olmak üzere yine seçim koordinasyon merkezleri oluşturduk. Buralarda toplam 6 bin 939 personelimize eğitim verdik ve görevlendirdik" diye konuştu.

"ŞU ANA KADAR TOPLAM 65 OLAY MEYDANA GELDİ, BUNUN 35'İ MUHTARLARDAN"

Bakan Soylu, seçim olayları analiz edildiğinde en çok olayın yerel seçimlerde yaşandığını ifade ederek, "Özellikle muhtar adayları arasında seçim olay sayısında artış olduğu gözleniyor. Bu itibarla güvenlik konusuna ayrı bir önem veriyoruz. Seçim dönemi başladı. Şu ana kadar toplam 65 olay meydana geldi, bunun 35'i muhtarlardan. Anlaşılıyor ki bu seçim döneminde geçen seçim dönemlerine nazaran muhtarlık seçimlerinde biraz daha vaka çıkacak. Bunu yönetmek de bizim işimiz. Her vakanın sonunda uğraşacağımıza hiç olmazsa başında tedbir alalım" dedi.

MİTİNG GÜVENLİĞİ

Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

Sahil güvenlik personelimiz dahil 553 bin kolluk birimimiz, bu seçimde görevi başında olacaktır. 120 bin personelin eğitimi tamamlandı. Ayrıca güvenlik teknolojisinin tüm imkanlarını helikopter, drone ve insansız hava araçlarından, kent güvenlik sistemlerine kadar birçok teknolojik imkanı bu seçim sürecinde kullanıyoruz. Özellikle miting güvenliğinde, polislerimizin yaka kameralarından istifade ediyoruz. Normal trafik polislerimizde olan kameralar, sadece çevrimdışı kayıt yapma özelliğine sahipti. Şu anda yeni nesil, online kullanım imkanı sunan kameralar alıyor ve tüm illerimize gönderiyoruz. Bunlar sayesinde bir miting alanında olan biteni, izleme merkezlerinden alandaki polislerimizin gözüyle takip ve analiz yapabilme şansına sahip oluyoruz. Bir de buna ilaveten huzur uygulamalarında ve mitinglerde daha önce de uyguladığımız ve güzel sonuçlar aldığımız üçüncü göz uygulamasına, bu dönemde de devam edilecektir. Bu yöntemde, sahada iki personelimiz denetim yaparken bir üçüncü personelimiz de daha dışarıdan onları izleyecektir. Böylece ekip olarak mekanı daha geniş bir bakışla takip etme imkanı buluyoruz. Gerek kampanya döneminde gerekse seçim günü terör eylemleri noktasında önlemlerimiz, istihbarat faaliyetlerimiz en üst seviyede olacaktır. Saha uygulamalarında üst araması, x-ray kontrolü, araç altı taraması, hatta araç araması gibi konularda arkadaşlarımız uyanık, aktif ve dikkatli olmalıdır. Hem bu seçimde hem de genel anlamda, havaalanlarından kamu binalarına, AVM'lere kadar, giriş çıkışlarda üst araması veya araç taraması gibi kontrollerin yapıldığı her yerde arkadaşlarımızın dikkatli özellikle olmasını; insanları rahatsız etmeden ve nezaketten taviz vermeden ama en küçük de bir ihmal göstermeden, bu sorgulamaları yapmasını rica ediyoruz. Lütfen kimse işini küçük görmesin.

"BAKMADIĞIMIZ KÜÇÜCÜK BİR ÇANTA, BİZİM KABUSUMUZ OLUR"

Bakan Soylu konuşmasında emniyet personelini de uyararak, "Kendi kişisel tahminleriyle, insanların tipine bakıp iş yapmasınlar. Kendilerine verilen talimat neyse, taviz vermeden onu yerine getirsinler. Üşenmek, erinmek, bir önceki üst aramasında vatandaş sorun çıkardı diye sonrakilerde çekinmek hava soğuk diye kulübeden çıkmadan pencereden bakmak, net bir ihmaldir. Vatandaşlarımız da bu konuda bir ihmal veya gevşeklik gördükleri zaman bunu mutlaka yetkililere bildirsinler. Allah göstermesin, bakmadığımız küçücük bir çanta, bizim kabusumuz olur. Olay olduktan sonra üzülmek, gözyaşı dökmek hiçbir kaybı geri getirmiyor. Özellikle İstanbul gibi insanların yoğun olarak yaşadığı yerlerde bu konuda bütün birim amirlerimiz, ekiplerimizi tekrar tekrar uyarsınlar ve bir teyakkuz halini temin etsinler" dedi. 

STANT AÇMA, KORSAN GÖSTERİ VE MİTİNG

Soylu, "Stantların açarken de yetkili birimlere önceden bildirim yapılması konusu da ihmal edilmemelidir. Yasal prosedür uygulandığı zaman emniyet birimlerimizin de oralarda gerekli güvenlik tedbirlerini kolaylıkla alabilmesi mümkün olabilecektir. Geçen seçimde stant açma konusunda birçok şey yaşandı. Meclisimin aldığı bir kararla bu düzeltildi. Korsan gösteri ve miting yaparak emniyet birimlerimizle karşı kaşıya gelmek ve bunu propaganda malzemesi yapmaya çalışmak, buradan mağdur edebiyatına kalkışmak, kimse kusura bakmasın ama siyaset değil basiretsizliktir. İzinsiz bir gösteriye müdahale ediliyorsa, ekip arkadaşlarımız da buradaki eksikliğin tutanakla kayıt altına alınmasına, gerekirse video ile belgelenmesine, hiçbir şekilde 'propaganda hakkının ihlali' gibi bir iddiaya mahal verilmemesine özen göstereceklerdir" dedi. 

"ŞEHİRLERİMİZDEKİ BÜTÜN KAMERALARIMIZI VE AYDINLATMA SİSTEMLERİMİZİ KONTROL EDİYORUZ"

Süleyman Soylu, "Geçen yıl 24 Haziran seçimlerinde sandık çevresi konusunda tanıtımlar değişti. Bu şekilde bu uygulama devam edecektir. Önemine binaen sıklıkla ifade etmekte fayda görüyorum özellikle oy verme ve oyların toplanma yerlerine, hatta çöplüklere seçim gününden önce giderek sahte çekimler yapmak ve bundan da manipülasyon amaçlı videolar üretmek isteyen art niyetli kişiler olabilir. Bu tarz şüpheli çekim yapan kişilere karşı da sadece güvenlik birimlerimizin değil tüm vatandaşlarımızın uyanık olmasını rica ediyorum. Oyların toplanma ve naklinde kullanılacak yerlerin kamera ve aydınlatma noktasında kontrollerin yapılmasına ve eksikliklerin giderilmesine arkadaşlarımız başladılar. Hatta bu çerçevede eksiklik görülen yerlerde jeneratör ve aydınlatma malzemesi satın alıyoruz. Şunu hatırdan çıkarmamak lazım çalışmayan kamera, sadece şaibe üretmeye yarar. Başka hiçbir işe yaramaz. Kamera olmasın, bozuk da olmasın. Bozuk kamera bizim için en önemli tehlikelerdendir. Ne oy pusulalarının toplanma yerlerinde, ne de insanların kafasında karanlık hiçbir nokta bırakmamak, sürecin her aşamasını aydınlık ve şeffaf şekilde yürütmek durumundayız. Şehirlerimizdeki bütün kameralarımızı ve aydınlatma sistemlerimizi kontrol ediyoruz. İnşallah ne bir şaibeye ne de bir istismara imkan vermeyecek şekilde tedbirlerimizi almış durumdayız ve almaya da devam ediyoruz" diye konuştu. 

SOYLU: 'ADAM KAZANDI' DİYEREK ŞAPKAYI ALIP ÖNE KOYUVERDİLER

Bakan Soylu, "24 Haziran'da bizi ilgilendiren saat 17'den sonra kamu düzeni açısındandır. Yüksek Seçim Kurulu'nun etrafına insanları toplayıp, başka bir hadiseye orada sek etmeye yönelik bir anlayışı içerdiler, ne oldu? Bir saat sonra 'adam kazandı' diyerek şapkayı alıp öne koyuverdiler. Bütün dünyada Türkiye, seçim sistemi açısından en önemli ve en üstün noktalarında birisindedir. O açıdan kendi kendimizi sakatlayabilecek tezviratlarla, dedikodularla bu demokrasi şenliğini, milletimizin hak ve hürriyetlerini başka bir noktaya taşıyabilecek anlamlara gelebilecek bu tip şeyleri yapmaya, yaptırmamaya özen göstermeyi, bu seçimdeki bütün taraflara ifade etmek istiyorum" dedi.

VALİ YERLİKAYA: SEÇİM GÜVENLİK PLANIMIZIN SON HALİNİ TAMAMLAYACAĞIZ 

Vali Ali Yerlikaya ise toplantıda yaptığı konuşmada, "Gerek bakanlığımızın genelge emirleri gerekse bundan önceki yerel, genel, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve referandumda yaşamış olduğumuz tecrübeleri dikkate alarak İstanbul Seçim Güvenlik' planımızı hazırladık. Bu toplantıyla seçim güvenlik planımızın son halini tamamlayacağız. Valiliğimizde seçim koordinasyon merkezlerimizi kurduk. Bakanlığımızla irtibat ve uyum içerisinde çalışıyoruz. Bu seçimde GAMER'e büyük iş düşecek. GAMER'i daha önce gelen talimatlarla jandarmamız ve emniyetimizle güçlendirdik, güçlendiriyoruz.7-24 esasına göre GAMER'imiz paylaşılması gereken bütün bilgileri an be an paylaşacak ve kamuoyunu doğru bilgilendirecek. Seçim milletimizin irade ve kararının sandık aracılığıyla yansıdığı çok özel bir gün. Ülke genelinde seçmen sayısı 57 milyon 393 bin, bu daha netleşmedi. Bu sayının yüzde 18.5'i İstanbul'da oy kullanacak. Kültürümüzün ve medeniyetimizin hülasası, dünya şehri olan İstanbul'da, seçimin huzur, güven ikliminde, kazasız, sıkıntısız yaşanması için gece gündüz çalışacağız" dedi.