ANKARA - Bakan Gül, Ankara'da düzenlenen 'Hakim ve Savcı Yardımcılığı Çalıştayı'na katıldı. Burada konuşan Bakan Gül, hukuk devletinin en büyük güvencesinin bağımsız ve tarafsız yargının mevcudiyeti olduğunu bildirdi. Bugüne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde çok önemli adımlar atıldığını kaydeden Bakan Gül, "Ancak reformlar bir kerelik reformlar değildir. Bu bir kültürdür ve bu reformların kalıcı, sürekli ve devam eden bir anlayışla sürdürülmesi gerekmektedir" dedi.

'SORUNLARI ÇÖZMEYİ HEP BİRLİKTE AMAÇLIYORUZ'

Bakan Gül, insana yapılan yatırımın her şeyin başında geldiğini ifade ederek, "Adalet için artan bütçe imkânları, altyapı destekleri ve teknoloji kullanımı kadar adalet hizmetlerinin kalitesini belirleyen temelde insan unsurudur. Bugün yargılama faaliyetleri gücünü ve itibarını hukukçunun ehliyetinden, muhakeme yeteneğinden, adalete bağlılık gibi üstün ahlaki değerlerden aldığını hepimiz inanıyoruz. Adalet sadece ona sadakat gösterenlerin elinde yükselmektedir. Yargısal karar ve tasarruflar adalet bayrağını mahşeri vicdanın gönderine de çekebilir, toplumun yargıya olan inancını büsbütün zedeleyebilir de. Her ikisi de mümkün ve her ikisi de sonuçta büyük ölçüde yargı mensubunun elinde şekillenmektedir. Yakın bir zamanda TBMM gündemine gelmesini ve kanunlaşmasını beklediğimiz 2'nci 3'üncü 4'üncü yargı paketleriyle Türkiye'nin hukuk sorunlarını çözmeyi hep birlikte amaçlıyoruz" diye konuştu. 

'KİMSE KADİR SUÇLUDUR DİYEMEZ'

Bakan Gül, çıkışta basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Konya'da parkta Ayşe D.'ye şiddet uyguladığı iddia edilen Özgür Duran'ı çıkan arbedede bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Kadir Şeker'in durumunun sorulması üzerine Bakan Gül, şöyle konuştu:

"Hâkim savcılara görevlerini yapmaları için onlara bir zaman tanımak lazım. Olay çok yeni. Şu anda savcı delilleri topluyor, soruşturmayı sürdürüyor. Bu soruşturma neticesinde bir karara varılacak. Elbette savcılık makamı, kişinin sadece aleyhine delilleri toplayan bir soruşturma yapmıyor. Kişinin lehine olan ne varsa, onları da toplayarak soruşturmayı tamamlayacak. Kimse 'Kadir suçludur’ diyemez, ama ortada bir ceset var. Bir cinayet soruşturması sürüyor. Burada olay meşru müdafaa mıdır, yani hukuka uygunluk sebebiyle ortada bir suç yok mudur, ya da başka bir durum mu var, bunların hepsi soruşturma aşamasından sonra çıkacak. Ve şu da bir gerçek ki; hâkim, savcı da sizin bizim gibi insan. Onların da vicdanı var. Onlarda da izan ve bir kalp var. Ve deliller çerçevesinde bu soruşturmayı tamamlayacaklar. Hepimize düşen soruşturmanın sonucunu beklemektir. Ve bizim de beklentimiz soruşturmanın bir an önce tamamlanmasıdır. Şunu da paylaşmak gerek ki, bir kişi tutuklu olunca kesin ve baştan bir mahkûm olmuş gibi değerlendirmek yanlıştır. Tutukluluk bir tedbirdir. Tutuklu oldu diye 'mahkûm oldu, suçludur' demek doğru değil. 'Salıverildi diye ve serbest bırakıldı' diye suçsuzdur anlamı da çıkmaz. Bunların hepsi yargılama aşamasında, hâkim ve savcının vereceği kararla çıkacaktır."

'MİLLETİN AKLIYLA ALAY ETMEKTİR'

Bakan Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün grup toplantısında 'FETÖ'nün siyasi ayağı'na ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine, "15 Temmuz'da namluların, F-16'ların, suikast timlerinin hedefi olarak yöneldiği kişi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan iken, 'siyasi ayak Tayyip Erdoğan' demek milletin aklıyla alay etmektir. Bu süreçle dalga geçmektir. Asla kabulü mümkün değildir" ifadelerini kullandı.