ADANA, (DHA)

MHP'nin 50'nci kuruluş yıl dönümü kutlamalarına katılmak için dün akşam Adana'ya gelen Genel Başkan Devlet Bahçeli, partinin kuruluş kongresinin yapıldığı Adnan Menderes Spor Salonu'na geçti. Burada açılan '1969'dan Günümüze MHP' konulu fotoğraf ve doküman sergisini gezen Bahçeli'ye partililer büyük ilgi gösterdi. MHP genel başkan yardımcıları ve milletvekillerinin de eşlik ettiği Bahçeli'ye Çanakkale'de tamamı Adanalılardan oluşan 47 ve 48'inci alayların savaştığı Adana Bayırı olarak da bilinen mevkiden getirilen tüfek hediye edildi. Bahçeli, daha sonra  TÜYAP Fuar Alanı'nda düzenlenen 50'nci kuruluş yıl dönüme kutlama törenine katıldı.

'ALPARSLAN TÜRKEŞ ÜNİVERSİTESİ' OLACAK

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, serginin ardından partisinin 50'nci kuruluş yıl dönümü nedeniyle TÜYAP Fuar Alanı'nda düzenlenen kutlama törenine geçti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in de katıldığı törende konuşan Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini telefonla arayarak Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin adını 'Alparslan Türkeş Üniversitesi' olarak değiştirmeyi düşündüğünü söylediğini açıkladı. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti.

MHP'nin kuruluşunun 50'nci yıl dönümüne dikkat çeken Bahçeli, "Burada muhterem ve müstesna bir ana şahitlik yapıyoruz. 50 yıllık onurlu mücadele tarihimizin herhangi bir safhasında yer alan, 3 hilali başının üstünde taşıyan her kardeşimize teşekkür ediyorum" dedi.

'MİLLETİN İSMİ EZELDEN BELLİDİR, EBEDİYETE KADAR TÜRKTÜR'

MHP Lideri Devlet Bahçeli, MHP'nin kuruluşunun 50'nci yıl dönümü töreninde yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

"Muzafferliğin ilhamıyla kıtaları aştıran vazgeçilmez bir yemindir bizimkisi. Çiğnenmeyen, çiğnetilmeyen, unutulmayan, asla da unutulmayacak olan selam olsun büyük Türk milletine, selam olsun kahraman ülküdaşlarıma, selam olsun davasının bayrakları gönül erlerine. Selam olsun asil bozkurtlara, iffet abidesi asenalara. Selam olsun umudun güneşiyle ısınan mazlumlara. Hakkı yenmiş mağdurlara, kimi kimsesi olmayan gariplere. Allah'a şükrediyorum ki tam 50 yıl sonra yine aynı yerdeyiz, yine aynı çizgideyiz. Dilek kolay. Bir ülkünün peşinde 50 yıl geçti. Kopan takvim yaprakları sarardı, yıllar yılları kovaladı. Ömürler su gibi akıp gitti. Elden ele aktarılan, gönülden gönüle akıtılan vazgeçilmez yemin ile 50 yıl geride kaldı. Tarih yine 1969'un 9 Şubat'ıydı. Cumhuriyetçi köylü millet partisinin olağanüstü kongresi Adana'da toplanmıştı. Bir adım atılacaktı, bir hareket başlayacaktı. Millet Partisi'nden Milliyetçi Hareket Partisi'ne etap etap ulaşıldı. Tohum olup ekildik, zaman içinde filizlendik, zaman geldi çınarlaşan 50 yıla buluştuk. Elleri öpülesi ecdadımız olmak üzere, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten Mareşal Fevzi Çakmak'a Osman Bölükbaşı'ndan Alparslan Türkeş'e kadar iftihar kaynaklarımıza, siyasetlerimizin kutup başlarına cenabı Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum. Vatan ve millet uğruna bedenlerini siper eden, yardan geçen, serden geçen bir hilal uğruna hayattan geçen manevi kılavuz olan aziz şehitlerimizi minnetle, rahmetle anıyorum. Davamız için bedel ödemiş, zindanları aydınlatmış, taş duvarları inançlarıyla aralamış, yüzleri Yusuf, sabırları Yunus, yiğitlerimize sağlıklı ve uzun ömürler temenni ediyorum. Partimizin 50'nci yılı kutlu olsun. Kim söyleyebilirdi ki ülkü ile ülkücü 50 yıl evvel birleşip, önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben iradesiyle devleşecek. 50 yıl bir ömür, 50 yıl asırlara denk. İfadesi kolay, idraki güç, ifası ise pek zor 50 yıl. Bir ülkünün peşinde şan ve şerefle dolu koskoca 50 yıl.  Karanlık gecelere ışık olmak için, katran emellere su olmak için 50 yıldır mücadele ettik. Soysuzluk başka, ırkçılık bambaşkadır. Biz Türklüğümüzü kafatası ölçümleriyle keşfetmedik. Bütün milletin fertleri arasında; anı da birdir, acı da birdir. Beyaz Türk, zenci Türk ayrımı sakattır. Türkiye'de hiç kimse ikinci sınıf insan değildir. Hiç kimse önemsiz ve değersiz değildir. Türk milletinin hiçbir ferdi eşitsiz ve orantısız ilişkinin tarafı olmamıştır. Milletin ismi ezelden bellidir, ebediyete kadar Türk'tür. Devletin ismi ise de kim ne söylerse söylesin, ne yaparsa Türk kalacaktır. Diyarbakırlı, Vanlı, Adanalı, İstanbullu, Mersinli, İzmirli, Ankaralı, Yozgatlı, Taşkentli, Karabağlı, Kaşgarlı, Kerküklü, Üsküplü, Batı Trakyalı, Bişkekli, Kıbrıslı.  Özet olarak aynı cevherin damarlarıdır.  Tartışmasız bir şekilde söylemek lazımdır ki, değişmek hayatın dinamiğinde vardır.  Hainin, işbirlikçinin hesabını eninde sonunda göreceğiz. Davamız hak davasıdır, hakikat davasıdır. Onun bunun kötüleyip kara çalmasıyla bu gerçek değişmeyecektir."

'BEKÇİ DİYORLAR, ALAY EDİYORLAR'

Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştirdi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, 'Sarayın bekçisi' sözüne de yanıt veren Devlet Bahçeli, "Bize bekçi diyorlar, alay ediyorlar. Battıkça batıyorlar. Bekçilik şerefli bir vazifedir. Sabaha kadar nöbet tutmak onurların en onurlusudur. Bize Saray'ın bekçisi diyorlar. Kılıçdaroğlu'na gerçekten acıyorum, perişanlığına üzülüyorum.  Türkiye'nin bekası için bekçi olmaya hazırız. Türk milletinin varlığı için bize düşen bekçilik ise seve seve bekçilik yaparız" diye konuştu.

AYRILANLARA ÇAĞRI

MHP'den ayrılanlara da çağrı yapan Bahçeli, şöyle dedi:

"Aramızdan bir şekilde kopup giden, samimi pişmanlık yaşayan, yuvasının özlemini çeken her dava arkadaşımla helalleşmeye hazırım. Onlara sadece kapımızı değil, gönlümüzü de açıyorum. Samimi çağrımı tekrarlıyorum. 9 Şubat 1969'dan 9 Şubat 2019'a kadar geçen 18 bin 262 günde herhangi bir sebepten dolayı küsen, kızan, kırılan kardeşlerime diyorum ki; kavuşmak için vazgeçilmez yeminle 50 yıllık emanet hepimize yetecek. Gelin vebale daha fazla ortak olmayın. Gelin milli bekamızın bu zamanki mücadelesine katılın. El birliği yapalım, ülkü birliği yapalım, ne kadar işbirlikçi ve terör sevici varsa yakalarından tutalım."