ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 6 muhalefet  partisi liderinin bir araya geldiği koplantıya ilişkin, "Zorlaya zorlaya 12 Şubat akşamı Ahlatlıbel’de 6 sandalyeli bir masanın çevresinde 6+1 formatında buluştular. Zillet ittifakı havlu atmıştır. Boşuna uğraşmıştır. Boş yere zaman tüketmiştir. Ahlatlıbel’de 5,5 saatlik bir görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada yeni ve dişe dokunur hiçbir şey yoktur" dedi.

Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Rusya ile Ukrayna'da yaşanan gerilime dikkat çeken Bahçeli, iki ülke arasında çıkacak savaşta en fazla etkilenen ülkenin Türkiye olacağını söyledi. Bahçeli, dünyanın nefesini tutarak bu iki ülke arasında yaşanan gerilime odaklandığını vurgulayarak, "Bu iki ülkenin sıcak bir çatışmaya girmesi büyük bir risk ve tehdittir. ABD Başkanı Biden'in, 'dünya savaşı' ihtimalini telaffuz etmesi Covid-19 salgınından çok daha vahim bir tehlikenin ayak sesi, krizin sınırlı bir alanda kalmayıp çok geniş bir coğrafyaya yayılabileceğinin ön haberidir. Bu tip bir vahşete, böylesi bir cinayete hiçbir ülke kalkışmamalıdır. Muhatap devlet veya hükumet başkanlarının gün aşırı görüşmeleri, kurulan heyetlerin uzlaşma arayışları, liderlerin telefon diplomasileri, biri biterken diğeri başlayan resmi ziyaretler, Normandiya Dörtlüsü'nün müzakere girişimleri, sükunet tavsiyeleri, aklıselime davetler bugüne kadar beklenen yumuşamayı sağlayamamıştır" dedi. 

'EN FAZLA MAĞDUR OLACAK ÜLKE TÜRKİYE’DİR'

Rusya ile Ukrayna kutuplaşmasının yalnızca iki ülkenin sorunu olmaktan çıktığını, dünyanın kafa yorduğu, üzerinde düşündüğü bir numaralı gündem konusu haline geldiğini ifade eden Bahçeli, "Bir yanda krizin kademe kademe artışını tahrik eden, kışkırtan, bu suretle stratejik hesaplarını canlı tutan ülkeler varken, diğer yanda gerginliğin yatışmasını, barış ve istikrar rejiminin kurumsallaşmasını arzulayan ülkeler bulunmaktadır. Türkiye bu ikinci seçenekte yer alan ülkelerin başını çekmektedir. Çünkü Rusya-Ukrayna arasında çıkacak bir savaşın en fazla mağduru olacak, muhtemel badirelere en çok maruz kalacak ülke Türkiye’dir. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımızın arabuluculuk rolü değerlidir, saygındır, samimidir, bölge barışına hizmettir, elbette hayırlı sonuçlara vesile olması yegane dileğimizdir" değerlendirmesinde bulundu. Bahçeli, MHP'nin bu zorlu süreçte, bu sıkıntılı günlerde, devletin ve hükumetin kararlılıkla ve sonuna kadar yanında olduğunu söyledi. 

Bahçeli, temel gıdada KDV'nin düşürülmesine ilişkin, "Dünden itibaren, etten peynire, çaydan kahveye, şekerden yemeklik yağlara, meyveden sebzeye, bakliyattan makarnaya, balıktan pirince varıncaya kadar temel gıdaların fiyatları yüzde 7 ucuzlamıştır. Bu ürünlerin enflasyon sepetinde ciddi bir ağırlığı olduğu malumlarınızdır. Alınan bu önemli karar inanıyorum ki vatandaşlarımıza nefes aldıracaktır" dedi.

'FİYAT ARTIŞLARININ ÖNÜNE GEÇMEK ZORUNDAYIZ'

Hiçbir şart altında vatandaşların enflasyona ezdirilmesine tahammül edemeyeceklerinin altını çizen Devlet Bahçeli, "Buna seyirci kalamayız. Hayat pahalılığının yükü altında tek bir insanımızın yaşamasına göz yumamayız, böylesi bir haksızlığı kabul ve tasvip edemeyiz. Yüksek elektrik ve doğal gaz faturaları ile artan gıda fiyatlarının insanımızın umutlarına gölge düşürmesine, ısınmalarına ve beslenmelerine ket vurmasına sessiz duramayız. Bilhassa elektrik ve doğal gaz fiyatlarının yıkıcı artışlarının önüne geçmek zorundayız. Hükumetin bu kapsamdaki çalışmalarını takdirle karşılıyor, üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın sözünü veriyoruz. Son günlerde elektrik faturalarındaki yüksek tutarlar vatandaşlarımızı bildiğiniz üzere çok fazla rahatsız etmiş, sanayi tesislerimiz, özel sektör kurum ve kuruluşlarımız da bu rahatsızlığa ortak olmuşlardır" diye konuştu. 

'ÖDEMEZSE ELEKTRİĞİ DERHAL KESİLMELİDİR'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, elekrik faturalarını ödemeyeceğine ilişkin açıklamasıyla ilgili, "Ödemezse sonucu bellidir, elektriği derhal kesilmelidir. CHP Genel Başkanı’na öncelikle HDP’nin destek vermesi kirli ilişkiler ağını, kaotik ittifak anlayışını bir kez daha somutlaştırmıştır. Kılıçdaroğlu’nun 'fatura ödemem' çıkışı bir protesto değil, bayağı bir provokasyondur. CHP’nin iç kargaşaya oynadığı, devletle milleti karşı karşıya getirmek için sipariş projelere taşeronluk yaptığı artık inkar edilemez bir rezalet halidir. Elektriğe gelince fatura ödemekten köşe bucak kaçanların, İstanbul’da su faturalarının zamanında ödenmesini istemesi çelişkidir, tutarsızlıktır, siyasi tükenmişliktir. Kılıçdaroğlu fatura ödemezse aziz milletimizin ona misliyle fatura ödetmeye gücü yetecek, Haziran 2023 yılında da demokratik hesap sorulacaktır. Elbette Kılıçdaroğlu’nun karanlıkta kalması arzu etmeyeceğimiz bir durumdur. Biz onu düşünerek geçen hafta bir kampanya başlatmıştık. 81 il teşkilatımıza çağrı yaparak Kılıçdaroğlu’na birer kandil göndermelerinin bizzat talimatını vermiştim. Allah var ya, Kılıçdaroğlu onca kandili ne yapacak, nereye koyacak, nasıl muhafaza edecek doğrusunu isterseniz merak içindeyim" dedi. 

'GERÇEKTE 7 PARTİ'

Bahçeli, 6 muhalefet partisi liderinin bir araya geldiği toplantıya ilişkin de, "Ne CHP ne de diğer zillet paydaşlarının milli meselelerde, Türkiye’yi ilgilendiren bölgesel ve küresel sorunlar hakkında tek kelime ettiklerine şahit olan yoktur, şimdiye kadar da olmamıştır. Bunların işi gücü toplanıp toplanıp dağılmak, masa etrafında ömür tüketmektir. Zillet ittifakı akşam yatıyor 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' diyor, sabah kalkıyor aynı ezberi tekrarlıyor. Bildikleri bir şey yok, yapacakları bir şey yok, cumhurbaşkanı adayları yok, stratejik hedefleri yok, politikaları yok, geleceğe dair en ufak bir hazırlıkları yok. Günlerce bir masa etrafında nasıl konuşlanacaklarını tartıştılar. Oturma düzeninin nasıl olacağını konuştular. Sonunda da güç bela, zorlaya zorlaya 12 Şubat akşamı Ahlatlıbel’de 6 sandalyeli bir masanın çevresinde 6+1 formatında buluştular. Yeni bir şey söylemekten, ortak bir siyasi program ve gelecek hikayesi üretme becerisinden mahrumiyetlerinin ileri düzeyde olduğu bir kez daha anlaşılmış, açığa çıkmıştır. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçme amacından başka hiçbir müşterek noktası olmayan görünüşte 6, gerçekte 7 partinin bir siyasi dağılma içinde oldukları yeniden belli olmuştur. Eskiye dönme niyeti bir reform değil, bir restorasyon çabası, revizyonist bir mantığın çıpasıdır" dedi.

'BU NASIL BİR AKIL TUTULMASIDIR'

Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi'nin, Cumhuriyet’in üçüncü evresinin cümle kapısı, muazzam bir yönetim ve sistem reformunun tanımı olduğunu vurgulayarak, "Zillet ittifakı havlu atmıştır. Boşuna uğraşmıştır. Boş yere zaman tüketmiştir. Ahlatlıbel’de 5,5 saatlik bir görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada yeni ve dişe dokunur hiçbir şey yoktur. Zillet ittifakı şunu aklından çıkarmasın, erteye kalan sona kalır, sona kalan dona kalır. Bunlara ne söylesek yararsız ve sonuçsuzdur. Henüz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e nasıl geçeceklerinin planlamasını dahi yapamamışlar, bunu da ortak açıklamada itiraf etmişlerdir. Hiç mi dersinize çalışmadınız? Hiç mi hazırlık yapmadınız? Mezkur açıklamada çok daha vahim savrulmalar vardır ve 6 parti bölücülüğün elebaşı HDP’nin dayatmalarını metnin içine kurnazca serpiştirerek benimsediklerini ispat etmişlerdir. Avrupa Konseyi’nin ve Avrupa Birliği’nin normlarına bağlı kalacaklarmış. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır? Bu nasıl bir köksüzlüktür? Bu nasıl bir gayri milliliktir? Ey zillet ittifakı, bu kadar mı yabancılaştınız? Bu kadar mı yozlaştınız? Bu kadar mı başkalaştınız? Bahsedilen bu normlar nelerden ibarettir? Avrupa Konseyi’nin terörist Demirtaş ile Sorosçu Osman Kavala hakkındaki melanet görüşlerine bağlı kalacaklar mı? Türkiye aleyhtarı hasmane tutumuna destek olacaklar mı? Bu soruların cevaplanması maşeri vicdana göre hayat memat konusudur" dedi.

Cumhur İttifakı için tek geçerli normun Türkiye normu olduğunu kaydeden Bahçeli, "Herkesin kendini eşit ve özgür vatandaş gördüğü demokratik bir Türkiye’yi kurmak istiyorlarmış. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle ilgili mutabakat metnini de 28 Şubat 2022 tarihinde açıklayacaklarmış. Vesayete beşinci kol faaliyetiyle hizmet eden zillet ittifakının, 28 Şubat’a gün vermesi elbette tesadüfi değildir, su aka aka yatağını bulmuş, zillet koalisyonu tarafını deşifre etmiştir. Bu ittifak içten içe çürümüş, çözülmüş, çökmüştür. Zillet ittifakı, bölücülük ittifakıdır, PKK ittifakıdır, FETÖ ittifakıdır, husumet ittifakıdır, nifak ittifakıdır, çıkar ittifakıdır, ezcümle Türkiye düşmanlarının ve HDP’nin de gözetimi ve denetimi altındadır. Onlar 28 Şubat 2022’ye hazırlansınlar, biz 29 Ekim 2023’e hazırlık yapacağız. Onlar zilletle karılsınlar, zilletle karışsınlar, biz cumhurun haysiyetiyle kucaklaşacağız, istikbali istiklal aşkıyla karşılayacağız. Onlar yabancı başkentlerden medet umsunlar, bize başkent Ankara’nın muhteşem ilkeleri yetecektir" diye konuştu. 

'GİZLİ AYAK HDP'

Toplantı ile ilgili kara kalem çizilmiş karikatürü gösteren Bahçeli, "Bu kara kalem çizilmiş bir şey. Burada 6 yuvarlak masa, altında HDP, onun ayaklarının altında Avrupa Konseyi ve ABD var. Masa dikdörtgen olsa 4 ayağı olurdu; ama yuvarlak olunca ayak 1, o da gizli ayak. O da HDP. Şu hale bakın, 6'lı ganyan. HDP ve Avrupa Konseyi, ABD, AB bunların normlarına kalacakmış. Birleştikleri yer HDP, kullandıkları yer altılı ganyan" ifadelerini kullandı.