ALMANYA - Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Mass ise Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na “Zorlaştırılmış seyahat koşullarına rağmen buraya gelmiş olmanızdan büyük mutluluk duyuyoruz. Avrupa Birliği dışında bizim dönem başkanlığımız kapsamında gelen ilk konuğumuzsunuz. Avrupa Birliği için Türkiye çok önemli bir muhataptır. Doğu Akdeniz, Orta Doğu, Yakın Doğu, göç konusu ve tabi ki bundan dolayı gündemimiz oldukça yoğundu bugün. Bu konuşmalarımızı önümüzdeki haftalarda da sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU: AB İLE DİYALOĞUMUZ İYİ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Almanya’nın Avrupa Birliği dönem başkanlığı içerisinde, Türkiye-AB ilişkilerini daha sağlıklı bir şekilde geliştirmek istiyoruz. Esasen, AB’deki yeni yönetimden bu yana, daha iyi bir diyaloğumuzun olduğunu söyleyebilirim. Ursula von der Leyen’in Sayın Cumhurbaşkanımız ile olan temasları, gerekse benim Yüksek Temsilci Borell ile iyi bir diyaloğumuz var. Pazartesi günü Borrell tekrar Ankara’ya gelecek” dedi.

“SORUNLARI DİYALOGLA ÇÖZMEK İSTİYORUZ”

Almanya ile AB konusunda birlikte çalışmanın önemini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu şöyle devam etti: “Bugünkü toplantımızda Almanya’nın dönem başkanlığından beklentilerimizi samimi bir ortamda dile getirdik, konuştuk. Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi, vize serbestliğinin hayata geçirilmesi gibi. Hepimizin ortak sorunu olan göç ve mülteci konusunda bundan sonraki süreçte iş birliğimizin geliştirilmesi, güncellenmesi gibi konuları ele aldık. Daha pozitif bir ortamda bu konularda ilerleme kat etmek istiyoruz. Bugün bu ilişkileri zehirleyen bazı konular var mı, var. Doğu Akdeniz konusu, Kıbrıs konusu, Ege konusu, bu konuda da Almanya’nın dönem başkanlığını üstlenmeden bazı arabuluculuk girişimleri oldu ve biz de bu girişimlere olumlu yaklaştık. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile telefonda görüşmesi de bunun bir neticesidir. Biz Yunanistan dahil herkesle diyalog içerisinde ve iş birliği anlayışı içerisinde olmak istiyoruz bundan sonraki süreçte. Karşılıklı saygı ve çıkar temelinde var olan sorunların da diyalog yoluyla çözülmesini istiyoruz. Biz kimsenin hakkını hukukunu inkar etmiyoruz. Kimse de Türkiye’yi bu konularda dışlamaya çalışmasın diyoruz. Her zaman bu yaklaşımımızı sürdürüyoruz.”

“SURİYE’DE KALICI BİR BARIŞI GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Suriye konusunda kalıcı barış ve istikrarın önemine değinen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu “Suriye’de kalıcı bir barış, istikrar önemli. Avrupa Birliği’nin bundan sonraki süreçte insanı yardımlar başta olmak üzere, oynayabileceği önemli roller var. Suriye konusunda 4’lü mekanizmalarımız var, Rusya, Almanya ve Fransa. Aynı şekilde iki gün önce yine Avrupa Birliği’nin düzenlediği Brüksel Konferansı’na katıldık. Dün Astana görüşmelerinde Sayın Cumhurbaşkanımız, Putin ve Ruhani ile bu konuları ele aldı. Ateşkesin tesis edilmesi ama esas olarak da siyasi sürecin hızlandırılması önemli. Anayasa Komisyonunun Ağustos’taki toplantısına önem veriyoruz. BM çatısı altında, AB’nin de destekleriyle Suriye’de kalıcı bir barışı getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

“LİBYA’DA TEK ÇÖZÜM SİYASİ ÇÖZÜMDÜR”

Libya’da kalıcı bir ateşkes ve siyasi çözümden yana olduklarını belirten Çavuşoğlu şöyle konuştu: “Tek çözüm siyasi çözümdür. Bugüne kadar tüm çabalarımıza rağmen ateşkese yanaşmayan bir Hafter’in olduğunu gördük. Net bir şekilde Berlin’de gördük. Berlin Konferansı’nın başarısı için Türkiye olarak tüm hazırlık toplantılarının yanında, ateşkesin tesis edilmesi konusunda özellikle Sarrac yönetiminin ikna edilmesi konusunda çok önemli roller üstlendik. Berlin Konferansı’nda neler olduğunu bu konuda en çok çaba sarf eden Dostum Heiko ve Sayın Şansölye Merkel gördü. Yani Hafter’in olumsuz tutumunu. Şu anda geldiğimiz noktada da aynı şeyi söylüyoruz. En iyi çözüm siyasi çözümdür. Bir an önce ateşkesin tesis edilmesi gerekiyor. Ateşkesin de kalıcı ve bağlayıcı olması gerekiyor. Bu konuda meşru yönetimin de bazı şartları var. Sonuç odaklı bir siyasi süreçle ilgili yol haritasının da ortaya konması lazım ki bu ateşkes kalıcı olsun.  Tüm bu konularda Almanya ile dostum Heiko ile ve diğer ülkelerle çalışmak isteriz. Buna Fransa da dahil. Yeter ki meşruiyetten yana olalım, yeter ki darbecileri desteklemeyelim, Libya’nın bölünmesine karşı olalım. Burada NATO’nun endişelerini de bizim iyi anlamamız lazım ve bu endişeleri de karşılayacak bir istikrara ve huzura Libya’yı kavuşturmamız gerekiyor. Bu konuda birlikte çalışmaya devam edeceğiz.”

“ALMAN UZMANLARI DAVET ETTİK”

Almanya’nın en önemli ticari ortak olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “36 milyar dolara yakın ticaret hacmimiz var ve dengeli bir ticaret hacmi olduğunu söyleyebilirim. Turizm önemli bir sektör ve bugün bunu da enine boyuna ele aldık. Biz güvenli bir ortamda, sağlıklı bir ortamda Almanya ve diğer ülkelerden gelecek misafirlerimizi ağırlamaya hazırız. Tüm tedbirlerimizi aldık. Tüm tesislerimiz, havaalanları, transferler, oteller dahil hepsinin sertifikasyonu yapıldı. Almanya’da uzmanlardan oluşan bir heyeti de çok önceden davet etmiştik. Tabi burada önemli olan, Almanya’nın burada seyahat uyarısını gözden geçirmesi gerekiyor. Objektif veriler çerçevesinde geçirmesi lazım. Alman dostlarımız da Türkiye’ye tatile gelmek istiyor. Bu sadece bizim sektörümüz değil, Alman turizm sektörü için de çok önemli” dedi.

“SAĞLIK KONUSUNDA EN İYİLERDEN BİR TANESİ TÜRKİYE, BİR TANESİ ALMANYA”

Son verileri Bakan Heiko Mass’a ilettiklerini belirten Çavuşoğlu “Objektif kriterler konulduğu zaman Türkiye’nin güvenli ülke listesinde olması lazım. Sağlık konusunda dünyada en iyilerinden bir tanesi Almanya bir tanesi de Türkiye. Dünya Sağlık Örgütü de zaten hakkını teslim ediyor. Almanya’da, dünyada basın kuruluşları Türkiye’nin bu anlamdaki başarısını takdir ediyor. Avrupa Birliği’nin listesinin de objektif kriterler çerçevesinde belirlenmesi gerekiyor. Ülkeleri saymayacağım ama hiçbir verinin olmadığı, şeffaflığın olmadığı bazı ülkeler bu listede var. Bir ülkenin lehine ya da aleyhine karar almak bizleri yanıltabilir. Bizi yanlış yerlere götürebilir. Geçen sene 5 milyondan fazla Alman turisti ülkemizde ağırladık. Hepsi de büyük bir memnuniyetle Almanya’ya geri döndüler. Evet turizm önemli, sektör önemli, gelir de elde etmemiz lazım ama hepimiz için en önemli olan şey insanlarımızın sağlığıdır. Bizim açımızdan Türk vatandaşıyla Alman vatandaşının veya başka bir ülkenin vatandaşının arasında bir ayrım olamaz. Hepsinin sağlığı önemli ve bunu da temin etmek için tedbirlerimizi aldık, hazırız. İnşallah yakın zamanda Almanya’dan ve diğer ülkelerden de turistleri ülkemizde huzur içinde, sağlık içinde ağırlayacağız” dedi.  

BAKAN MASS: SURİYE ÇÖZÜMÜNDE TÜRKİYE’NİN ROLÜ BÜYÜK

Bakan Mass, Türkiye’nin Suriye’deki rolünün büyük olduğunu ifade ederek, “Söz konusu olan ateşkesin İdlib’de sürdüğünü görüyoruz ama yine de askeri çatışmalar var. Bunun gerçek anlamda yeni bir taarruza dönüşmemesi için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekiyor. Almanya olarak Suriye’deki mağdurlar için 8 milyar Euro sunmuş bulunuyoruz. Bu yardımın Suirye’ye gerçekten erişebilmesi için sınır ötesi yardımları sürdürmemiz gerekiyor. Suriye’deki sorunun tabi ki çözümü çok büyük önem taşımaktadır. Türkiye’nin bu bağlamda çok önemli bir rolü var ve bunu bugün ele almamız çok iyi oldu” ifadelerini kullandı.

“LİBYA İÇİN BERLİN LİBYA KONFERANSI’NDA UZLAŞTIĞIMIZ ŞEKİLDE İLERLEMEK GEREKİYOR”

Almanya Dışişleri Bakanı Mass Libya’daki 5+5 görüşmelerine değinerek “Libya açısından bir ateşkes anlaşmasının sağlanmasında da prensip olarak aynı görüşleri savunuyoruz. Silah ambargosunun yerine getirilmesi gerekiyor ve Avrupa Birliği’nin misyonu da çok önemli bir katkıda bulunmaktadır. Bunun için Berlin Libya Konferansı’nda Ocak ayında kararlaştırmış olduğumuz gibi bu doğrultuda hareket etmemiz gerekiyor” dedi.

“ALMANYA’DAN TÜRKİYE GİTMEK İSTEYEN TÜRKLER RAHATLIKLA SEYAHAT EDEBİLİR”

Bakan Mass turizm konusunda ise “Koronavirüs (Covid-19) kapsamında güvenli bir turizmin nasıl sağlanacağını ele aldık. Bu konunun ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Almanya bunu Avrupa Birliği kapsamında ele almak istiyor. Avrupa genelinde bu konuda görüş birliği sağlayabilirsek, virüsün yayılmasını kontrol altına alabiliriz. İnsanların, Avrupa’daki vatandaşların nereye gidebileceğini, nereye gidemeyeceğini tam olarak anlamaları ve görmeleri gerekiyor. Seyahat kısıtlamalarının kaldırılması açısından önemli bir adım atıldı. Bir liste hazırlandı. Daha başka adımlar da olacaktır. Bölgesel sayıların gelecekte çok önemli olacağı konusunda görüş birliği sağladık. Uluslararası çerçevede Avrupa genelinde bir çerçeve oluşturmuş bulunuyoruz ve bu kapsamda hareket etmek istiyoruz. Genel olarak Dışişleri Bakanlığı’nın çıkardığı seyahat uyarısı, Türkiye’ye seyahat açısından, aile ziyaretleri, yakınlarını, akrabalarını ziyaret etmek isteyenler için geçerli değildir. Onlar rahatlıkla gidip gelebilirler” ifadelerini kullandı.