Korona virüs salgını yüzünden bir çok sektör durağan döneme girdi. Bu zorlu dönemden en çok etkilenenlerin başında müzik sektörü oldu. Sanatçılar da herkes gibi kendini evde izole etti. Sahneden ve o çok sevdikleri müzikten uzak kaldılar. Kimi sanatçılar bu dönemde sadece ruhunu dinlendirdi kimisi de çalışmalarına evde devam etti. İşte söz yazarı ve şarkıcı Tayfun Uzun da müziğini evde icra edenler arasında yer alanlardan biri oldu. Zorlu pandemi döneminde müziğini bırakmayan sanatçı üretmeye devam etti. Bizler de bu hafta kendisiyle bir araya gelerek okurlarımıza özel bir söyleşi yaptık. 

Tayfun Uzun kimliğinin oluşum sürecini bizlere anlatır mısınız?

1981 Almanya doğumlu İzmir'de büyüdüm ilk orta lise üniversite eğitimimi İzmir'de tamamladım evlendikten sonra İstanbul'a yerleştim çocuk yaşlarımdan beri müziği olan ilgim kat ve kat arttı hedefim konservatuar eğitimi almak ve albüm yapmaktı ve başardım hala şarkı söylemeye üretmeye ve çalışmalarımı dinleyicilerle paylaşmaya devam ediyorum.

Her şeyin en başına dönecek olursak müzik hayatınızın başlangıcı olarak nitelendirdiğiniz ve sonrasında gelişen süreci bize anlatır mısınız? 

Profesyonel müzik hayatımı konservatuvara girişim yani 1998 yılı olarak kabul ediyorum konservatuar eğitimimle birlikte öğrencilik yıllarımda çeşitli kurumlarda koro şefliği enstrüman eğitmenliği halk oyunları eğitmenliği yaptım mezuniyetim ile birlikte bir grup albümü ardından solo albüm ardından 2 adet Maxi single ardından bir türkü teklisi 2 de single çalışması gerçekleştirdim Hâlâ da üretmeye devam ediyorum.

Sizi müziğe özendiren şeyler nedir?

Duygu adamıyım şarkı söylemeyi seviyorum ben oluyorum... kendimi en iyi ifade ettiğim şey müzik diyebiliriz yani müzik eşittir ben ben eşittir müzik desem abartmış olmam hayatını müziğe adamış biri olarak.

Bu alanda eğitim aldınız mı?

1998 yılında Ege üniversitesi devlet Türk musikisi konservatuvarı ile başlayan Yıldız teknik üniversitesi pedagojik formasyon eğitimi ile devam eden bir öğrenim hayatının oldu evet.

Korona virüs salgını yüzünden hepimiz pandemi sürecine girmek zorunda kaldık. Bu zorlu süreci nasıl değerlendirdiniz? 

Bütün dünya ve sektörlerde olduğu gibi müzik sektörü de bu süreci çok ağır geçiriyor üretmeye çalışmaya devam ettim sahne çalışmam olmasa da yeni projeler ile ürettiğimiz çalışmaları dinleyicilerle paylaştık şartlar çok zor olsa da küsmedim vazgeçmedim sürekli savaşmakla geçen müzik hayatımda yine bir savaş ve mücadelenin içindeyiz umarım kısa sürede her şey normal haline döner.

Bir çok sanatçının pandemi sürecinde sahne alamadığı için kötü etkilendiğini gördük. Peki, siz bu süreçten nasıl etkinlendiniz? Sizde pandeminin artıları mı yoksa eksileri mi fazla?

Üretim anlamında durmadım beste çalışmalarım devam ediyor aynı zamanda bu süreçte Hayaller yetim kaldı ve gel aşkla adında ayrı zamanlı 2 tane single çalışmamı kliplendirdim ve dinleyiciye sundum ama tüm müzisyen arkadaşlarım gibi yetim kaldığımı hissettim hayatını ve geçimini müzikten kazanan biri olarak sahne çalışmalarının durması tabii ki eksiye götürdü ekonomik olarak. Sonuçta hepimiz evli barklı çoluk çocuk sahibi insanlarız.  Artılarını değerlendirecek olursak çıkan single çalışmaların bir nebze de olsa durumu pozitifleştirdi fakat eksiler artılardan çok daha fazla.

Müzik dünyasındaki soluğunuzu neye borçlusunuz? Bu olmasaydı sanatçı olamam dediğiniz bir şahıs ya da olay var mı hayatınızda?

İçimdeki müzik aşkına borçluyum kimi insan para kazanmak ya da popüler olmak için yapar kimisi de şartlar ne olursa olsun yapar Yaşar müziği. Diğer soruda da söylemiştim ben eşittir müzik demek o nedenle içimdeki müzik aşkına borçluyum.

Sizce sanatçıların toplumda ki görevleri nelerdir?

Her anlamda topluma örnek olmalı yaşam biçimi ahlakı inancı her yönden... Ben ses sanatçısı olarak ses sanatçılarından bahsedecek olursam yaptığımız çalışmalarla birçok insanın duygu düşünce ruh halini yansıtıp bizlere ortak hatta bizlerinde onların duygularına ortak olma şansını yakalıyoruz sevgilerini kazanıyoruz bu nedenle ülkemize toplumumuza ahlak örf gelenek ve göreneklerimize uygun örnek bireyler olmalıyız sanatçılar olarak çünkü toplumda göz önünde olan insanlarız.

Söz ve müziği size ait olan bir çok ölümsüz esere imza atınız peki, bize şarkı yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Örneğin hangi ortamda, hangi materyallerle, nasıl bir coğrafyada yazmayı tercih ediyorsunuz?

Kendim ya da bir başkasının yaşamış olduğu olayın beni duygulandırması o duygulara ortak olmam yeterli ortak olduğum o duyguları yoğun bir şekilde hissettiğim an söz ve müzik bir anda akıp geliyor yer mekan saat fark etmiyor açıkçası... kayıt alabileceğim bir ses cihazı olsun yeter.

Piyasada yüzlerce müzisyen var. Sizi hepsinden ayıran özellik ne?  

Ortak özelliklere sahip olduğumuz arkadaşlarım mutlaka vardır ama ben doğallığım duygusallığın işine olan aşkım saygım ve hassasiyetimi ayrıcalık olarak görebilirim.

Bir sanatçı olarak dinlediğiniz ve beğendiğiniz sanatçılar kimlerdir?

Herkesi her tarzı severim dinlerim çünkü yapılan her işte bir umut bir emek var duygu var ama ülkemizde yaptığı besteler ve sözel yapılar açısından beğendiğim kişileri söyleyecek olursam hayranlık duyduğum Sezen Aksu Yıldız Tilbe anlatım şeklini çok sevdiğim Serdar Ortaç beğendiğim isimler tabii ozanlarımız aşık Veysel Mahsuni Şerif ve Neşet Baba Neşet Ertaş gibi isimleri de unutmamak gerek... Onları da saygı ve minnetle anıyorum bu vesileyle.

Hedefinizi nasıl daha açık, net ve ölçülebilir hale getirebilirsiniz?

Yaptığım çalışmaların büyük kitleler tarafından kabul edilip beğenilmesi benim için yeterli bir ölçüdür kabul görmesi doğru iş yaptığım anlamına gelir benim için... şarkılarım sözlerimin beğenilmesi birçok kişi tarafından mırıldanılması dünyanın en mutluluk verici tatmin edici duygusu bence yaptığım işle alakalı.

Hedeflerinize ulaşmanın yaratacağı en büyük etki ne olurdu?

Mutluluk. Başarmanın harcadığım emeklerin karşılığını almış olmanın verdiği haz.

Eğer sanatçı olmasaydınız hangi işle meşgul olmak isterdiniz?

Böyle bir şey hiç düşünmedim ama şu an bir anda aklıma geleni sizinle paylaşayım ya psikolog ya da pedagog olmak isterdim çünkü güçlü ve bilinçli toplumlar psikolojisi sağlıklı bireylerden oluşur o nedenle toplum psikolojisine faydalı biri olmak isterdim.

Sahne ve konser çalışmalarınız var mı?

Şu süreçte seyrekte olsa sahne çalışmalarım oldu ama maalesef kısıtlı sayıda o yüzden var denilemez çünkü ülkemizde oluşan olumsuz herhangi bir olayda ilk önce müzik susuyor herkes normal hayatına devam ederken işine gücüne giderken müzik yasaklanıyor buradaki en büyük yanılgı müziği sadece eğlence olarak görmemiz aslında müzik sadece eğlenmek demek değil sanattır.

Bu piyasaya girmeden önce sanatçılık dünyası size karşıdan nasıl görünüyordu?

Çok küçük yaşta piyasanın çok içindeydim 17 yaşında konservatuar eğitim ile tanıdığım insanlar sayesinde hep piyasanın içindeydim hiç karşıda duramadım.

Kendinizle ilgili en çok neler şaşırtıyor sizi şu sıralar?

Pandemi sürecinden yaşadığım olumsuzluklar yüzünden ve ülkedeki müzik ile ilgili gidişatı görerek hayatımı müziğe adamış müzik aşığı ben acaba müziği bırakmalı mıyım diye düşündüm  ama bir anda kendime geldim ve ben müziksiz yapamam dedim. Ama emin olun birçok arkadaşım bu işten vazgeçti.

Sizce önemli olan çok şeye sahip olmak mı, az şeye ihtiyaç duymak mı? En fazla nelere sahip olmak istersiniz?

Önemli olan ne çok ne az önemli olan istediğin kadarını sahip olabilmek herkesin az ve çok kavramı farklı çok sevdiğim bir sözdür kurbağa dünyayı içinde bulunduğu kuyunun ağzı kadar sanırmış herkesin dünyası kendine büyük beklentiler de o ölçüde değişiyor bence insanın istediği kadar olmalı her şey.

Bu sektörde bir müzisyen olarak edindiğiniz en büyük tecrübe nedir?

İlişkilerin bir çoğu hatta hayatların birçoğu menfi ve sahte maalesef. İlişkiler anlık ömürlük değil.

Sanat adına başka ne tür çalışmalarınız var?

Geçmişte halk dansları ile ilgilenmiş hatta eğitmenlik bile yapmıştım ama uzun süredir sadece şarkı üretip söylüyorum.

Son olarak, dinleyicilerinize, sevenlerinize neler söylemek istersiniz?

Onları çok seviyorum yaptığım çalışmaları beğenen beğenmeyen herkese saygı duyuyor şükranlarımı sunuyorum onlar olmazsa biz olmayız İyi ki varlar herkese sağlık sıhhat diliyorum herkesi sevgi ile kucaklıyorum. Sevgi, merhamet, saygı hayatımızdan eksik olmasın gerisi hallolur. Sevgiler saygılar.

Biz de Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.