Sağlıklı kişiler için oruç tutmada dikkat etmesi gereken bazı önemli kriterler vardır.

İFTAR YEMEĞİNDE NELER OLMALI?

İftar yemekleri diğer yemeklerden çok daha farklı hazırlanmaktadır. Tüm aile dostlarının bir araya gelmeleri, uzun süre aç kalmanın doğurduğu psikoloji ile yemeklerin çeşitliliği ve miktar her zamankinden daha zengin olur. Börekler, tatlılar, iç pilavlar, kızartmalar, şarküteri ürünleri, turşular, pideler vs… hepsi iftar sofralarımızda baş tacı olarak yerlerini alırlar.  Ama uzun süre açlıktan çıkmış mideye bir anda yüklenilirse, mide – bağırsak sistemi ve kalp yorulur, tansiyon birden yükselir. Nabız artar, kalbin 02 ihtiyacını artırarak sıkıntıya girmesine yol açar. Ani kalp krizleri, beyin kanaması felç geçirmeye de yol açabilir. Hızlı ve fazla miktarda yemek yenilirse, kan şekeri önce yükselir, sonra düşer. Üşüme belirtileri ile kendini hissettirir. İşte bu sebepten dolayı iftar ve sahur yemeklerinde sindirimi kolay, hafif ama vücut metabolizması için yararlı olan besinler tercih edilmelidir. 

ORUÇ NASIL AÇILMALI?

Uzun süre susuz kalındığından ilk iş susuzluğun giderilmesidir. Bol sulu gıdalar tüketilmelidir. İftar öncesi 1 bardak su, hurma ya da zeytinle başlayıp ardından ılık bir çorba ve bir dilim ekmek yedikten sonra 15 – 20 dakika ara verilmelidir. Bu sürede beyinden mideye giden açlık uyarıları kontrol altına alınır. Besinler ağızda iyice çiğnenmelidir. Ana menü; ağır yağlı yemekler, kızartmalar, kalorisi yüksek yiyeceklerden uzak hazırlanmalıdır. Etli ya da az yağlı hafif sebze yemekleri, yoğurtla yenilebilir. Izgara ya da fırında buğulama etler iftar yemeği için ideal besinlerdir. Yemek sırasında içilecek komposto bağırsak hareketlerini artırır. Kan şekerini hızla yükselten yiyecekler yerine, posa miktarı fazla olan besinler tercih edilmelidir.  Yasaklar: Şarküteri, yağlı kızartmalar, aşırı yağ ve şeker içeren besinler, şerbetli tatlılar, çok tuzlu ve baharatlı yemekler, kaymak ve gazlı içecekler. İftar sonrası: 2 – 3 saat sonra 1 porsiyon mevsim meyvesi ya da 1 porsiyon sütlü tatlı veya 1 bardak şekersiz bitki çayı (kuşburnu, adaçayı, ıhlamur) 1 – 2 porsiyon tahıl tüketebilirsiniz. Toksin atıcı meyvelerden; kavun, karpuz, vişne, armut, elma, şeftali, kivi, ananas ya da eriği tercih ediniz. Çinko yönünden zengin olan %70 kakaolu  bitter çikolatanın size hiçbir zararı yoktur. 

SAHUR NASIL OLMALI?

Kesinlikle sahura kalkınmalıdır. Akşam yenilip yatıldığında hem sağlığınızı bozarsınız hem de kan şekeri aşırı düştüğünden aşırı kilo alırsınız.
Kahvaltı sahur yemekleri için en uygunudur. Yalnız tuzlu ve şarküteri ürünlerinden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır. 
Yağ ve tuz sindirimi zorlaştırır susamayı çoğaltır. Sahurda özellikle proteinden zengin yumurta, peynir gibi besinler tüketilmeli. Bu tür besinler midenin boşalma süresini uzatarak, acıkmayı geciktirir. Bir porsiyon meyve ile başlanmalı; peynir, ekmek ya da tok tutması açısından patatese zaman zaman yer verilmelidir. 
Sahurda söğüş olarak hazırlanan domates, salatalık, bir su bardağı yağsız süt ya da yoğurtta tüketilmelidir. Kahvaltının dışında gününe göre çorba, yanında 1 kase yoğurtla birlikte börekte yenilebilir. 1 ya da 2 porsiyon mandalina hem vitamin hem de su ihtiyacınızı karşılar. Kışın limonlu çay da önerilir. Sahurda tatlı yenilirse susamayı erkene alır.

SU TÜKETİMİ NASIL OLMALI?

Su ve diğer içecekler özellikle iftardan sonra önerilir. Sahurda çok su alımı boşaltımı hızlandırdığı gibi, sahur sonrası şişkinlik ve uykunun kaçmasına neden olur. Kilo başına en az 30 mililitre suyun tüketilmesi gerekir. 
Özetleyecek olursak azar azar, sık sık yemek hem sindirim sistemini rahatlatır, hem de ensülin konsantrasyonunu düşürür.                                
Bu da sizin sağlığınızı bozmadan kutsal ay’ı tüm güzellikleriyle yaşamanızı sağlar.