İSTANBUL- Oruç tutması riskli kişi ve hastalar…
Vücudun ve zihnin detoksu olarak tanımlanan oruç, herkes için uygun olmayabilir. Avrasya Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Işık, oruç tutmanın sakıncalı olduğu hastalık gruplarını açıklıyor.

Kimler oruç tutamaz?

Bazı şartlar ve koşulların yanı sıra birçok hastalık da oruç tutmak için engel teşkil edebilir. Özellikle de;

• Hamileler,
• Emziren anneler,
• Kalp ve damar hastaları,
• Diyabet hastaları,
• Kronik hastalığı olan yaşlılar,
• Aşırı zayıf kişiler,
• Vücut direnci düşük olanlar,
• Yeni ameliyat geçirenler,
• Kemoterapi gören kanser hastaları, oruç tutmamalı ya da doktor kontörlünde tutmalıdır.

Şeker hastaları oruç tutmamalı

İti tip diyabet hastası vardır. Bunlardan iki insüline bağımlı olup bu hastaların oruç tutmaları sağlık açısından risk oluşturacağından oruç tutmamaları gerekir. İkinci tip, insüline bağımlı olmayan ve diyet kontrolünde olan hastalar ise doktorun onaylaması durumunda oruç tutabilir. Yine de bu kararı tek başına vermeleri doğru değildir. Ayrıca uzun açlık dönemlerinde kan şeker düzeylerinde aşırı oynama olursa oruca ara vermeleri önerilir. Diyabet hastalarının oruç tutmaları birçok risk yaratabilir.

Kalp hastaları oruç tutabilir mi?

Ramazan ayının sıcak ve uzun yaz günlerine gelmesi, kalp ve dolaşım sistemi hastalığı bulunan kişiler için risk oluşturduğu bir gerçektir. Çünkü sıcaklığa ve uzun süre aç kalmaya bağlı olarak su kaybı yaşanabilir. Bu durum ise hastalığı olumsuz yönde etkileyebilir. Bu sebeple kalp hastalarının oruç tutması önerilmez. Kalp hastaları, doktor izniyle oruç tutmak isterlerse daha iftar ve sahurda hafif besinler tüketmeli, lifli gıdalar tercih etmelidir.

Tansiyon hastaları dikkat!

Eğer kişinin tansiyon problemi ilaç olmadan kontrol altına alınamıyorsa kesinlikle oruç tutması önerilmez. Çünkü tansiyonunu normal seviyelerde tutmak için günde 2- 3 doz ilaç kullanması gerekenler, ilaçlarını almadığı takdirde çok ciddi problemlerle karşı karşıya kalabilirler. Eğer kullanılan ilaç miktarı 1-2 doz ise doktora danışıp oruç tutulabilir. Bu noktada kişinin hastalık seviyesi ve hastalığın seyri belirleyici rol oynar. Tansiyon hastaları oruç tutacaksa Ramazan boyunca su atımını hızlandıracak çay, kahve gibi içeceklerden uzak durmalı, çok tuzlu işlenmiş gıdaları tercih etmemelidir.

Mide hastalarının oruç tutması sakıncalı mı?

Uzun saatler boyunca aç kalmanın vücutta yarattığı etkilerden biri de mide asidindeki artıştır. 16 saate yakın aç ve susuz kalan mide, asit oranını yükseltir. Bu sebeple hastalığı tedavi edilmemiş ve şikayetleri devam eden mide hastalarının oruç tutmaması daha iyi bir seçenektir. Eğer oruç tutabilecek durumdaysalar ise iftar ve sahur arasında en az 2 litre su içmeli ve hafif gıdalar tüketmelidirler.

Obezite ile savaşanlar oruç tutmalı!

Yemek yeme güdüsünü kontrol edememe durumundan ortaya çıkan obezite hastalığı için Ramazan çok iyi bir fırsattır. Bir ibadet ritüeli oran orucu tutmak isteyen obez hastaları bir zorunluluk çerçevesinde yemek yemeyi kontrol edebilirler. Ancak şöyle bir durum var ki, obez hastaları oruç ile birlikte yağ kaybetseler de kas kaybı da yaşayabilirler. Bu durumu engellemek için fiziksel aktivitelerini aksatmamalıdırlar. Ayrıca bir defadan fazla yemek yenmesi obesite, diabet gibi durumları körükleyebilir.

Unutulmaz İzlerle, Meslek Hayatında Yarım Asır!

Avrasya Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Urlu meslek hayatının 50. Yılında İstanbul Tabipler Odası’ndan Hizmette 50.Yıl Plaketi aldı.

Sağlık sektörünün her basamağında kademe kademe başarıyla ilerleyerek, muayenehane odaklılıktan poliklinik odaklılığa, poliklinik odaklılıktan da hastane odaklılığa geçen ve sektörün buna öncülük etmiş isimlerinden olan Op. Dr. Hüseyin Urlu meslek hayatının 50.yılının mutluluk ve gururunu yaşıyor.

Başarılı bir genel cerrah olmakla beraber hastaları tarafından sevilen ve onların her zaman iz bırakan duygularla hatırladığı unutulmaz bir hekim olmuştur. Dokunduğu milyonlarca hastayla her zaman eşit ilişkilerle iletişim kurmuş, hastalarının ona her saat ulaşabildiği bir meslek hayatı sürdürmüştür.

1000’in üzerinde sağlık çalışanına hastanelerinde istihdam sağlamış, çalışanlarını her zaman iş arkadaşı olarak görerek onların fikirlerine önem vermiş, onların huzurlu bir ortamda çalışmasına önem vermiştir.

Naifliğiyle, aile hayatı ve iş hayatı ilişkilerindeki eşit yaklaşımlarıyla, çalışkanlığıyla, üretkenliği ile her zaman saygınlık gören örnek bir kişilik olmuştur. Eşi ve ailesinin desteğiyle gece gündüz demeden çalışmış, üretmiş, alın teri dökmüş ve başarılarını da her zaman onlarla birlikte paylaşmıştır. Tecrübe, bilgi ve birikimleri ile kurumlarını geleceğe taşırken ailesindeki genç nesillerin izinden gittiği ışık olmuştur.

Alın teri, el emeği ile kurduğu 3 hastaneside, temelden hastane olarak projelendirilen, mimari standartlara yönelik yapılandırılan, radyasyon onkolojisinde Türkiye’de sektörde öncülük etmiş ve etmekte olan kurumlardır.

Koca bir yarım asra sığdırdığı anlatmakla bitirilemeyecek gayret ve başarı hikayeleri olan Avrasya Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Hüseyin Urlu’nun, Avrasya Hastaneler Grubu yönetim kurulu üyeleri, doktorları ve tüm sağlık çalışanları olarak meslek hayatının 50. yılını kutluyor, tüm dünyaya uzanan şifa kapıları ile daha nice başarılar yazacağı uzun yıllar diliyoruz.

HABER: ELİF HAYVALI

Yerli ve milli menenjit aşısı için büyük adım Yerli ve milli menenjit aşısı için büyük adım