"Gerçekte kimse bilmiyor ölümün ne olduğunu, insana verilen en büyük iyiliktir belki ölüm; ama en büyük kötülükmüş gibi korkuluyor ondan. "Socrates Ölüm; Ruhun anlaşma yaptığı tekamülünü sürdürdüğü dünya okulundaki öğrencilik hayatından mezun olması... Böyle bir cümle bize inandırılmış ve dayatılmış öğretilerden uzak olduğu için, kalbimizin ferahlaması ve her ne kadar olması gereken tekâmül yaşamının gerektirdiği süreç olsa da, kabullenmesi bilinç seviyesine göre değişken bir durumdur. Günlük hayatımızda unutulup giden aslında bize bizden yakın bir durum. Her ne kadar onu unutup yaşıyor olsak da gerçek yüzünü ani bir tokat gibi yüzümüze çarpan yaşamın tek gerçeğidir. Hiç yokmuşçasına onunla yaşıyoruz, ne zaman, nerede ve nasıl geleceği muallak olan geldiğinde de kalan sağlar için içimizi yakıp geçen uyanıştır. Bilincin devre dışı olduğu, idrakın fişini çektiği, ruhun vücutta sıkışıp kendine bir yer bulamadığı yas süreci başlar. Bu öyle bir zamandır ki , kimine aylar kimine yıllarca sürecek unutamayacağı bir yaşam deneyimi bırakır. Sevdiği varlığı kaybetmenin acısını dünya üzerindeki hiçbir avuntuda bulamaz. Yaşanılan ‘yok’luk hissi, bir daha hiç olmayacağını bilmek, akıl sağlığının bozulmasına neden olabilecek bir durum olabilir. Yas süreci insanın kendi içine daldığı, yaşam muhasebesi yaptığı, pişmanlıkları, yaşadıkları, yaşayamadıkları ve henüz söylenmemiş cümlelerin olduğu acı verici bir dönemdir. Ölüm gerçeğini idrak edebilmek ruhumuzun uyanış seviyesine göre can acıtıcı bir durumdur. Elden bir şey gelmemesi, bütün hücrelerinde canlı bir bomba gibi dolaşır, nerde ne zaman infilak edeceği bilinmez. Bu dönem kişinin çevresinin en hassas şekilde davranması gereken bir durumdur. Kaybı olan ‘ins’ana şefkatle sarılmak ve bu hissiyatı ona geçirmek, yorum yapmadan onu dinlemek ve onun sessizliğine ortak olmak en olması gereken süreç olacaktır. Kendi öğrencilik hayatımızı ve tekâmül sürecimizi en iyi şekilde ve gerektiği gibi yerine getirmek bizler için değerli bir süreç olacaktır. Bu zamanlarda insan kendini dinlemeyi, insan olmanın ve topluma faydalı olmanın gerektirdiği sorumlulukları, her olaydan bir ders almayı ve bu olayların yaşamın doğasında olması gerektiğini idrak ettiği zaman, ruhunun huzur bulmasına vesile olacaktır. Tekamülümüzü en güzel şekilde tamamlayıp bu dünya okulundan en yüksek derecelerle mezun olmak dileğiyle... Bütün uyanmış ruhların en güzel nur seviyesine ulaşıp kendi cennetlerinde huzur bulmaları temennisiyle...