RÜYA GÜNDÜZHEV

Screenshot 20240316 104454 Gallery

“Oyuncak dükkanındaki tüm hayvanlar çok şaşkındı. Ayıcık’ın başaramayacağını düşünüyorlardı. Ayıcık gülümseyerek arkadaşlarına baktı.

‘Ben başaracağıma emindim. Çünkü kendime inanıyordum. Biliyorum hepinizden farklıyım ama farklılıklarımı çok seviyorum. Onca tavşan, onca kaplumbağa, var oyuncakçıda. Lütfen bakın sizlerde kendinize aynada. Kulaklarımız, burnumuz, gözlerimiz benzese de benzemez değil mi, isteklerimiz, huylarımız, yeteneklerimiz, sevdiğimiz, sevmediğimiz birbirine. Çünkü senden, benden dünyada sadece bir tane. Anlayın artık, birbirimizden farklı olduğumuz için değerliyiz, özeliz. ‘ dedi. Galiba ayıcık haklıydı. Bizleri özel yapan farklılıklarımızdı. “

Yazıma Üçgen Yayıncılık’tan çıkan “Özgüven Ne Demek Ayıcık?“ isimli hikayemden alıntıyla başlamak istedim. Çünkü birkaç ay önce yazmaya başladığım çocuk kitaplarını sonunda tamamladım. Son düzenlemeleri de yaptıktan sonra karşısına geçip eskiden annemin kolalayıp serdiği dantellerine baktığı gibi baktım. Motifler gibi her cümlenin bir amacı her kelimenin bir mesajı vardı miniklere. Ve hepsi yerli yerindeydi motiflerin, çocuklara koşmak için can atıyordu kahramanları hikâyelerimin.

Elma şekerinden koca bir ısırık almış çocuk kadar mutluydum. Damağımda tanıdık pembemsi bir tat ve yüzüme yapışıp kalan koca bir gülümseme. Bitirmiş olmak değil bana bu hissi veren. Eğlenceli karakterler ile faydalı olabileceğini düşündüğüm konuları harmanlayıp çocuklara yeni maceraların kapılarını aralayabilmenin mutluluğu bu.

Üstelik çocukluğumda okuduğum hikâyelerin bana kattıklarını düşününce doğru yolda olduğumu bir kez daha anladım. Küçüklüğümden beri tanıştığım her kitapta kendimi biraz daha tanımıştım. Kitaplar sayesinde yeteneklerimin farkına vardığımı hatırladım. Kiminde içinden çıkamadığım bir sorunun cevabını buldum kiminde en derin duygulara boğuldum. Kendimle karşılaştım bazı kitaplarda, bazıları dönüm noktası oldu hayatımda. Ne çok insan ne çok kültür tanıdık değil mi kitaplar sayesinde? Ne çok ülke dolaştık neler neler öğrendik, heyecandan nefesimiz kesildi kiminde.

Minikler de hikayelerimi okurken kendilerini keşfetsinler, heyecanlansınlar, varsa içinden çıkamadıkları soruların cevabını bulsunlar istedim. Adını koyamadıkları nasıl baş edeceklerini bilemedikleri duyguların içinde kaybolmasınlar, hikayelerim onlara yol olsun istedim.  Kahramanlarla empati kurup, dünyaya farklı bakış açılarıyla bakmayı, hoş görebilmeyi öğrensinler istedim.

Bir hikâyede empatinin, yardımlaşmanın önemini, bir diğerinde özgüven, öfke kontrolünün değeri, açgözlülüğün kaybettirdikleri, herkesin hata yapabileceği ya da insanın ancak sevmek, saygı duymak, vicdan ile yoğrulduğunda daha güzel olacağını anlatmaya çalıştım.  

Bu konuları seçerken, çocukların günlük yaşamlarında karşılaştıkları sorunlar, farkına varmadan içine düştükleri duygular ve durumlara odaklanmaktı niyetim.  İyi davranışları, ulusal ve evrensel değerleri eğlenceli, komik ve heyecan dolu maceralar ile anlatmaya özen gösterdim. Elbette en büyük ödülü yine miniklerden aldım. Öyle çok sevdiler öyle keyif aldılar ki hikâyelerimden gözleri ışıl ışıl karşıladılar her davette beni. Heyecanla, sıraladılar neler öğrendiklerini. Her biri bir kahramanın peşine takıldı, birlikte macerayı yaşarken ondan öğrendi doğruyu yanlışı.

Şimdi benim de miniklere harika bir sürprizim var. Aralık ayıydı sanırım. Telefonum çaldı. Antalya merkezli Yüksek Çocuk Fikir ve Sanat Tiyatro Topluluğu’nun Proje Koordinatörü Tolgahan KARABULUT hattın diğer ucundaydı. Hikayelerde işlenen konuları çok eğitici ve etkili bulduklarını tiyatroya uyarlamak istediklerini söyledi. Bir de “Profesyonel oyuncu kadromuz ile kendi tiyatro salonumuzda oyunu bir an önce sahnelemek istiyoruz. Fakat her çocuk tiyatroya gitme imkânı bulamıyor. Bu yüzden biz de çocuklar gelemiyorsa biz onlara gidelim dedik. Davet edildiğimiz okullarda oyunumuzu okulun kendi sahnesinde miniklerle ayrıca buluşturmayı düşündük. “ diye anlatınca mutlulukla kabul ettim. Bu minikler için harika bir deneyim olacaktı. Hem birçok çocuğa ulaşacak hem de minikler, severek okudukları hikâye kahramanları ile tiyatro sahnesinde buluşacaklardı. Kostümü, dekoru her hazırlıkta heyecanım daha çok arttı. Aramızda kalsın hikâyelerin kahramanları benden daha heyecanlıydı.  

Screenshot 20240508 175313 Word