Değerli okuyucularım.

On dokuz yıldır Ak parti hükümeti iktidarda ve iktidarda olduğu sürece tabiki gerek ulaşımda, gerek sağlık sektöründe, gerekse diğer birçok konularda iyileştirme yapmıştır. Elbette hükümetin aldığı yanlış kararlar da yok değil. İyi kararlar çoğunlukta iken verilen yanlış kararlar göze batmaz derler ya buda öyle birşey. Fakat muhalefet partisi CHP bir türlü yapacakları bir projeyi masaya koyamadıklarından dolayı her girdiği seçimden ne yazık ki mağlup olarak çıktılar. Ak partinin on dokuz yıl iktidar da kalmasını hazmedemeyen muhalefet partisi, İyi partiyi ve diğer yandaş partileri de yanına alarak iktidar partisini "nasıl iktidarda düşürürüz" planlarını yapmaya başladılar. Hükümeti düşürme planları en çok halkı yanına alabilecekleri ekonomiyle vurmayı düşündüler. Tutar mı? Tabiki tutar, çünkü insanlar evde ocağında tenceresinde yemek pişmesini ister. Fakat unuttukları birşey vardı, millet bu hikâyeyi yaşayarak görmüştü ve bu planları tutmadı. Çünkü tarih tekrar tekerrür ediyordu. Merhum Süleyman Demirel yıllar önce seçim arafesinde halka şöyle seslenmişti:

" Eğer biz kazanırsak herkese bir ev ve bir araba anahtarını vereceğim." demişti. Maalesef ne araba verildi, nede ev.  Şimdilerde Kemal Kılıçdaroğlu' nda böyle vaatler geliyor. Dokuz Aralık'ta Şanlıurfa' ya giden Kılıçdaroğlu' da halka şöyle seslenmişti:

"Bize Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını verin, elektriği bütün çiftçilere bedava vereceğiz."

Yani anlayacağınız bunlar millete balık tutmayı değil, yemeyi teklif ediyorlar. Sonuç; sıfır elde  sıfır.  Herhalde Kemal Kılıçdaroğlu elinde bulunan belediyeleri unutmuş olmalı ki bu sözleri milletin gözlerinin içine baka baka  söyledi.

Türkiye' nın para değeri dolar, evro değil ki herşeyi dövize bağladılar. Esnaflar, tüccarlar, emlakçılar herşeyi dolar' a, evro' ya bağlayıp milleti soyup soğana çevirdiler. Maalesef Türkiye'yi bir kaosa götürmeye çalıştılar. Birde piyasada malları çekip depoda stoklayanlar vardı.  Tekstil de aynı dönme dolaplar dönmeye başladı ki herşey ateş pahasına getirildi. Nedeni; ülkeyi bir kaosa götürüp erken seçim yaptırmaktı muhalefetin derdi. Ya kardeşim hem Türkiye'nin ekonomisi iyi değil diyorsunuz, hemde erken seçim istiyorsunuz. Seçimlere para gerekmiyor mu? O zaman sizin amacınız ekonomi değil, amacınız iktidarda olan hükümeti kötüleyip halkı ayaklandırıp iç savaş yaratmak ve erken seçim yaptırmaktır tüm mesele bu.

Yazık değil mi bu kadar insanın günahına giriyorsunuz. Ortalığı karıştırmakla hiç kimse başarıya ulaşamaz. "Miting yapmak" altında milleti sokağa dökmek çağrısını yapmak hiç kimseye bir fayda getirmez. Halk uyanmış artık bu tür oyunlara gelmezler. 

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yine yapacağını yaptı. Freni patlamış bir araba gibi dakika dakika yükselen, hızını alamayan dolar ve euro'ya dur dedi. İnsanlar bunu düğün dernek yapıp davul çalıp halay çektiler. Çünkü artık milletin ciğerine vermişti bu döviz kurlarının yükselişi. Bu üç ay içinde olan bitenlere hükümet karşıtı olanlar sevinirken, diğer taraftan fakir, fukara yağında kavruluyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yine mazlumun sesi oldu ve onlara nefes oldu. Türkiye'de şimdiye kadar gelmiş geçmiş büyük bir liderdir Erdoğan. Onun içindir ki yıllardır hep onu yıkmak için birçok oyun oynandı üzerine hata birçok suikaste hedef oldu. Gerek batının ona karşı olan düşmanlığı, gerekse ülke içinde batıya çanak tutanlar hep onu yok etme peşinde koştular ve halen koşmaktadırlar. Yazık! Şimdiye kadar hangi liderle başımız dik yürüdük? Yada hangi lider batı liderlerine karşı el pençe durmadı? Bırakın kötülüğü, iş yapın. Teknolojide, tarımda, sanayide, bilimde, eğitimde Bu ülkeyi daha nasıl ileriye götürebiliriz deyin. Çünkü Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok artık. Gençlerimiz terörle değil, bilimle anılsınlar artık. Siyasetin dili hoş görüşlü olmalı, milletin huzuru, refahı için olmalıdır. Hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Gemi su alıp batarsa hepimiz batarız. Onun için gemiyi denizde götürecek kaptana ihtiyaç vardır. Kaptan olanlar dümeni alsın eline. Yoksa hepimiz batarız.

Allah'a emanet olun.