Yalçın, yazılı açıklamasında, 31 Mart 2024 Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin sonuçları etrafındaki tartışmalar bütün hızıyla devam ederken, "bazı bilindik Pinokyo figürleriyle Lilliput'lu ülkü cücelerinin, cambaz oynatıcılar tarafından yeniden sahneye sürüldüğünü, eski nakaratların tekrarlandığını" belirtti.

Bu tartışmalardan yararlanarak, MHP'ye karşı hınç ve intikam hissi içinde bulunanların MHP'nin üzerine gönderildiğini kaydeden Yalçın, MHP'nin, bir dava partisi ve yaslandığı ideolojik, sosyolojik ve siyasi yapının da milliyetçi-ülkücü hareket olduğunu aktardı.

Türk milliyetçiliğinin, MHP özelinde ülkücülüğün kendi kabı, kendi rengi, şekli, duruşu ve tarzı olduğunu belirten Yalçın, "nefsine ülkücülük ağır gelenlerin zamanla kendiliğinden ayıklandığını, camianın kuvvetli bünyesinin gevşek, cılız ve dayanıksızları reddedip dışarı attığını" ifade etti.

Ülkücülerin ele güne karşı tek yürek, tek bilek olduğunu, dava arkadaşının karşısına geçmeyip, yanında durduğunu bildiren Yalçın, ülkücülükten sınıfta kalanların, ülkü ocağından diploma yerine tasdikname alanların ilk işinin başarısızlıklarına kılıf aramak olduğunu savundu.

Semih Yalçın, ülkücülükten sınıfta kalanların hatayı kendilerinde, nefislerinde aramayıp, özeleştiri yapmayıp başkalarında kusur bulmayı, vebali başkalarına yüklemeyi alışkanlık haline getirdiğini belirtti.

Bu tiplerin MHP'den, milliyetçi-ülkücü hareketten kopmasının, partiye oy kaybettirmediğini anlatan Yalçın, "Bunlar MHP ile bağlarını koparınca camiamız temizlenmiş, arınmıştır. Safralar atılmış, atıklar dökülmüştür." değerlendirmesini yaptı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, ahlaki arızası olanların camialarından ayrılmasının doğru bir karar olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

TBMM Adalet Komisyonu Başkan Yüksel: Türkiye'nin ikinci yüzyılına demokratik sivil bir anayasa ile girmesi zorunluluktur TBMM Adalet Komisyonu Başkan Yüksel: Türkiye'nin ikinci yüzyılına demokratik sivil bir anayasa ile girmesi zorunluluktur

"Ülkücü olmanın getirdiği tarihi sorumluluğu taşıyacak kıratta olmayanların, çeşitli bahanelerle aramızdan ayrılmaları, aslında memnuniyet verici bir olgudur. Kalmalarından çok, gitmeleri evladır. Asla da oy kaybı değildir.

Bölgesinde ve dünyada giderek yükselen Türkiye'de Türk milliyetçilerinin ferasetine, sağduyusuna duyulan ihtiyaç her geçen gün artarken; milliyetçilik ülküsünü müessir ve muktedir kılmanın yolu, MHP'de toplanmaktan geçmektedir. Türk milliyetçilerinin evi, ocağı, otağı MHP'dir. Bu, böyle bilinmelidir."