Çankırı

İl Özel İdaresi matbaasında mesleği öğrenen, daha sonra kendi matbaasını kuran Mustafa Hoşafcıoğlu, 14 Nisan 1956'da Doğruyol gazetesinin ilk sayısını çıkardı.

Küçük yaşlardan itibaren babası Mustafa Hoşafcıoğlu'nun yanında gazetede çalışan İrfan Hoşafcıoğlu da 1975-2002 yıllarında gazetenin yazı işleri müdürlüğünü yürüttü.

İrfan Hoşafcıoğlu, babasının vefatının ardından gazetenin imtiyaz sahipliğini üstlendi.

O zamanki adıyla Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi Makine Mühendisi Bölümünden 1978'de mezun olan İrfan Hoşafcıoğlu, eğitimini aldığı meslek yerine babasından miras kalan gazetenin devamı için hayatını gazeteciliğe adadı.

İrfan Hoşafcıoğlu, babasından devraldığı gazeteyi daha yükseklere taşımak için gayret gösterdiğini söyledi.

Ailenin tek erkek evladı olması sebebiyle gazetenin kapanmasına göz yumamadığını belirten Hoşafcıoğlu, "Çok zor günlerimiz oldu ama severek yaptığımız için ilerleyen yıllarda mesleğe alıştım. Hala mesleği severek yapıyorum. Bir daha dünyaya gelsem yine gazeteci olurum, bunu rahatlıkla söyleyebilirim ancak alaylı değil de mektepli olmayı tercih ederim." dedi.

Sektörün, dijitalleşmenin yazılı basın için tehdit olarak değerlendirilebileceğini ifade eden Hoşafcıoğlu, "Söz uçar yazı kalır sözü üzerine gazetelerin hayatını sürdürmesi gerektiği düşüncesindeyim. Çünkü hala üniversitelerden öğrenciler gelerek arşivlerimizden faydalanıp yüksek lisanslarını yapıyorlar. Bunlar da bizim için manevi olarak çok büyük bir kazanç." ifadesini kullandı.

Sürdürülebilirlik okuryazarlığı çocukların çevre duyarlılığı kazanmasını sağlıyor Sürdürülebilirlik okuryazarlığı çocukların çevre duyarlılığı kazanmasını sağlıyor

"67 yıldır aralıksız bu gazete çıktı"

Gazetenin ilk yıllarında sayfaların kurşun harflerle, harflerin tek tek dizilmesiyle yapıldığını, büyük emek sarf edildiğini anlatan Hoşafcıoğlu, şunları kaydetti:

"Doğruyol gazetesi 1960 ihtilali, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz, hepsini yaşayan bir gazete. Hepsinden de yüzümüzün akıyla çıktık. Dik durduk, kendi ayaklarımızın üzerinde durduk. Belki başka gazeteler de vardır ama şunda iddialıyım,14 Nisan 1956'dan günümüze kadar sadece pazar günü ve dini bayram günleri çıkmadık. Onun dışında 67 yıldır aralıksız bu gazete çıktı ve iki sahibi vardı. Onunla büyüdük, etle tırnak olduk biz gazeteyle. O benim hayatım, onsuz kendimi düşünemiyorum. Çok sevdiğim bir meslek, zaten sevmezseniz gazetecilik yapılmaz. Hala da koşturuyorum, büyük zevk alıyorum. Gazetecilik ayrı bir şey, attığınız taşın yerini bulması, gündem oluşturmanız, insanlara faydalı olmanız lazım."

AA