YAŞAR ŞENYÜZ / İSTANBUL

Birçok reklam filmi dışında, sinema ve dizilerde’de hem yönetmen hemde senarist olarak adını yazdıran Sabri Saydam  bu defa bir polisiye gerilim roman ile karşımıza çıktı. Gectiğimiz gün Şile İstasyon Kafe’de gerçekleşen  imza gününde dostları kendisini yalnız bırakmadılar…

Bu Roman Benim İsyanımdır

Bir zamanlar Yeşilçamın efsane yönetmeni Nejat Saydam’ın oğlu olan ve babasından devraldığı bayrağı başarı ile bugünlere taşıyan Sabri Saydam’a siz zaten senaryolar yazıyordunuz bu roman işi nereden çıktı diye sorumuza; Bu kitap sinema sektörüne bir isyandır. Sektörde, işleri tutsun tutmasın inatla yazdırılan bir senaryo karteli var, o senaryo kartelini senaryo yazarak kıramıyorsunuz, ben de bu kitabımı işte bu karteli kırmak için yazdım ve bu kitabı yazmaktan dolayı çok mutluyum, Ben çok satması için değil elime aldığımda mutlu olabileceğim bir kitap yazmaya çalıştım. Yaklaşık 1 yılda yazdığım bu kitap masamın üzerinde duracak olan kendime ait bir eserim olacak, o artık benim bir çocuğum gibi oldu. Diyerek cevapladı. Herdem yayınevinden çıkan Dört adlı cinayet, polisiye, gerilim romanı’nın Netfix platformunda dizi olarak çekilmesi için girişimler başlamış.

‘‘En fazla 4 metreye 4 metre süs havuzunun içinde, sadece sırtları ve saçları görülen iki çocuk cesedi ağır ağır yüzüyordu. Havuzun kenarına çıkartılmış diğer iki cesedin yüzleri dönüktü. Yaklaştı, baktı Halil. Bir ceset gördüğünde önce sadece bakardı. Eğer sağlamsa yüzüne, gözlerine, ağzına bakardı. Dik dik bakardı. Her cesedin, her yüzün, kıpırtısız da olsa her ağız kıvrımının anlatacak bir şeyleri olurdu çünkü. Gürültüde bile bütün sesler kesilir, ceset Halil’e hayatını anlatırdı ve mutlaka doğruyu söylerdi. İnsan yaşarken ne kadar yalancı olursa olsun, ceset kimliğine bürününce yalan söyleyemez olurdu. Soldan ikinci çocuktu konuşan. « Kapanacak bir hesap var » var der gibi geldi Halil’e. İRKİLDİ HALİL BUZ KESTİ.’’