HABER: YAŞAR ŞENYÜZ
İstanbul jet sosyetesinin yakından takip ettiği defile bir çok ünlü ismi misafir etti. Ünlü popcu Ozan Orhon Enbe orkestrası eşliğinde şarkı söylediği organizasyonda Murat Evgin de vakıf için bestelediği şarkıyı söyledi 65.Yılına giren Faize Sevim Modaevi‘ni artık, Annesi ve teyzesin‘den bayrağı devralan Alev Esen yönetiyor.
70’ 80’ 90’ların ve günümüzün ünlü modelleri podyumda yürüdü
Türkiye’nin ilk moda evi olarak bu günlere kadar gelen Faize Sevim’in jubile defilesinde o yıllarda gerçekleştirdikleri defilelerde podyumda yürüyen mankenler,yıllar sonra günümüzün mankenleri ile birlikte podyumda yürüdüler, isimlerine ulaştığımız mankenlerden bazılarının adları. Şafak Fişek, Hamiyet Eren, Kimya Gökçe Aytaç, Esra Sümer, Almira Özerman, Aylin Arasıl, Sevim Çiftci, Sibel Tan, Dilan Mangoz, Yasemin Karamisa, Merve Yüksel, Sezin Topcuoğlu, Fatoş Altınkum, Neslihan Danışman, Cemrenaz Turhan, Nergis Kumbasar, Zeynep Çavdar, Meriç Akalın, Merih Akalın, Çağla Kurtuluş, Başak Gürsoy, Hülya Yiğitalp, Mine Manavoğlu, Gülen Yetkin, Melek Ersin, Sibel Emra Girayalp, Sevgi Artun, Şükran Serter, Nuran Işık, Bahar Verel, Hamiyet Nilgün Ertuğ, Yıldız Arhan, Mine Kürkçüoğlu, Canan Mutluer, Merih Ergürbüz, Şafak Gülyüz Mafyan, Yelda Gürani, Didem Beniz, Cemrenaz Turhan, Semra Çelik, Ayşe Işık, Turan Güner , Faruk Kırlı, Zeliha Çal, Alona, Nazlıcan Erden, Berna Batur, Simge Ünal, Hande Taşkın, Açelya Kartal , Gamze Balım’ın podyumda yürüdüğü defileden elde edilecek gelir Sanatta Engel Yok vakfı aracılığı ile gençlerin ihtiyaçları için kullanılacağt öğrenildi.
Faize Sevim Kardeşler Kimdir?
Aile kökleri Kırım’a kadar uzanan Faize ve Sevim kardeşlerin Anneleri Şerife Hanım çok iyi bir terziydi, dikiş makinesini çok iyi kullanarak harika elbiseler yapardı.Babaları Bekir bey Atatürk Orman Çiftliği’nin kuruluş aşamasında görev alan müteahhitlerden biridir. Bekir Bey, Reis-i Cumhur’un daveti üzerine bazı akşamlar sofrasına eşlik ederdi. Atatürk Bekir Bey’e özellikle savaş yıllarında Kırım’daki Türklerin yaşadıklarını anlattırırdı.Faize ve sevim kardeşler Türkiye’de Modanın duayenleri olarak bilinsede onlar uzun yıllar devlet tiyatrolarında oyuncuydular. Bir çok önemli oyunda görev alıp sahneye çıkmışlardı.Öyle ki bir tiyatro oyunu sonrasında verilen Baloda Reis-i Cumhur Celal Bayar tarafından bizzat tebrik edilmiştiler.
Tiyatroda çalışırken bir dolu-bir boş günleri oluyordu. Bu boş vakitleri değerlendirmek maksadıyla Kız Sanat Enstitüsü’nün dikiş ve şapka kurslarına devam etmişlerdi. 1955 yılında Ankara’da ‘Gülen’ adında dantelli düğme, iplik vs. satan bir de dükkân açmışlardı.Bir gün akşam kurslarında yaptıkları bir şapkayı sırf süs olsun diye vitrine koydular. O gün akşama kadar 20’den fazla hanım tarafından bu şapkanın aynısından istenince bir şapka salonu yapma fikri ortaya çıktı.
1957 yılında Ankara’da şapka salonu açarak modaya adım attılar. Ve aynı yıl ilk defilelerini de gerçekleştirdiler. Açılıştan bir yıl sonra ise Faize Sevim Moda Evi’ni de açarak moda sektörüne geçiş yaptılar 1962 yılında İstanbul istiklal caddesinde kurdukları moda evi ile Yeşilçam’ın ünlü artistleri ve sosyetenin en önemli isimlerini giydirmeye başladılar. Birçok ünlü ailenin kızlarını giydirdiği gibi yurt dışından da sipariş almışlar, Kraliçe ve Prensesleri de giydirmişlerdi. Burada 1 yıl kalmışlar daha sonra Taksim’e taşınmışlardı... Cadde üzerindeki bu ikinci dükkân çok sayıda tanınmış ismi ağırlamıştı. Türkan Şoray, Belgin Doruk, Gönül Yazar, Ajda Pekkan, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit gibi ünlü isimler moda evine geldiğinde caddede trafik duruyor, halk vitrinlere yaslanıp içeriyi izliyordu. Bir iki de tatsız olay yaşadıklarından Harbiye’de bir kat tutarak moda evini buraya taşımayı uygun bulmuşlardı. Taksim’de boşalan dükkânı ise Fransa’da gördüğü cafe-restaurant tarzı bir işletmeye çeviren kardeşler, İstanbul’un sosyal yaşantısına yeni ve modern bir işletme kazandırmışlardı. ‘Cafe Bulvar’ adındaki bu mekân İstanbullular tarafından epey rağbet görmüştü.(Kaynakça Bir Ada Hikayesi)
1965 yılında Türkiye’nin ilk Avrupa Güzeli olan 9 sene önce kaybettiğimiz Günseli Başar Moda Evi’nin genel müdürü oldu. O yıllarda Taksim’de açtıkları Moda evinde gündüzleri defileler eşliğinde beş çayları düzenlemeye başladılar. Ve bu defilelere yarış halinde katılan sosyetenin bayanları için defileleri izlemek, ordan giyinmek onlara bir ayrıcalık, bir statü sağlıyordu. Sonraki yıllarda Ankara ve İstanbul’un dışında Adana İzmir gibi bir çok büyük ilde şubeler açtılar. 65 yıl boyunca her iki kardeş üstün bir gayretle çalışarak bu günlere kadar geldiler. Atatürk’ün devrimleri ve ilkeleri doğrultusunda çağdaş modeller yaratan bu iki küçük dev kadınlardan 94 yaşındaki Faize Kuhar hala çizimler yaparak çalışmaya devam ediyor , Sevim Özbulgan’da hala makinenin başına geçmekten zevk alıyor.
Canan Mutluer; Heyecandan ve mutluluktan uyuyamadım…
Podyumda yürüyen 90’ların ünlü mankenlerinden Canan Mutluer; Benim için 70'li yılların yani Türkiye'nin ilk mankenleri ile beraber podyumda olmak aynı heyecanı paylaşmak müthiş bir deneyimdi, Kulis de şunu gördüm ve bir kez daha anladım ki mankenlik mesleği dünyanın en şanslı en güzel mesleklerinden, artık her dönem yapabiliyorsunuz. Dünyanın en güzel kostümlerini giyiyorsunuz ve salınıyorsunuz, 70'li yılların mankenleri o kadar zariflerdi ki hemen hemen hepsi torun ve torununun da çocukları var ama hepsi kuliste çocuk gibiydiler. Onların heyecanı seyretmek aynı mutluluğu paylaşmak müthiş bir deneyimdi. Gece heyecanım devam ettiği için uyuyamadım o kadar mutluydum. Diyerek duygularını dile getirdi.
Hülya Yiğitalp; Kırk yıllık eski dostlar buluştuk ve hasret giderdik
Başak Gürsoy: Bu iki değerli hanımefendi moda dünyamızın duayenleridir.
Türkiye’de mankenlik mesleğinin altın çağını yaşadığı 80’- 90’lı yıllarda kurmuş olduğu BG ajans ile liderliğini kimseye kaptırmayan ve onlarca hit ismi podyumlarla, sinemayla ve tiyatroyla tanışmasına vesile olan Başak Gürsoy yıllar sonra tekrar podyuma çıkıp bu defilede yürüdü. Kendisine Faize Sevimle ilk tanışmasını sorduk:
Yıl 1966, yer Ankara. Mankenlik hayatımın başlangıcı. Yanılmıyorsam 1962 te kurulan Faize - Sevim moda evi ile 1968 yılında tanışma şerefine nail oldum. O tarihten sonra, Türkiye'nin pek çok kenti ile, yurt dışında Kuveyt'te yaptıkları defilelerinde yer aldım. Moda dünyamızın duayenleri olan bu iki değerli hanımefendiyi tanımak ve onlarla çalışmak beni her zaman gururlandırdı. Her ikisinide saygım ve sevgim sonsuz. Moda evinin adını sürdüren, Sevim Baban'ın kızı, Alev Esen'ede başarıların devamını diliyorum. Dedi.
Uğurkan Erez; Bu gururu yaşattıkları için teşekkür ederim.Defileyi gözlerim dolu dolu yaptım.
Defilenin koreografisini hazırlayan ve televizyonlardan yakınen tanıdığımız ünlü isim Uğurkan Erez duygularını şu şekilde dile getirdi; Hayatımda çalışma fırsatı bulamadığım birçok manken ve güzellik kraliçesiyle birlikte böyle anlamlı bir organizasyonda çalışma fırsatı bulmak beni onurlandırdı ve duygulandırdi,tabii çoğunluğu ile çalışabilmiştim.. Gözlerim dolu dolu defileyi yaptım…Diğer onurum ise Faize Sevim’im canım Alev Esen’in defileyi yapmamı istemesidir ki hemen evet dedim tabii ki..Teşekkür ederim bu gururu bana yaşattıkları için.. Sanatta Engel Yoktur Vakfının destekleri de unutulmaz Mengerler’le birlikte.. Onlara da bu özel gece için teşekkürler..Podyuma çıkan o özel mankenlerden gözlerimi alamadım.. Ne şanslıyım ki geçmişten bugüne Türkiye’nin en önemli mankenleri ile çalıştım ki artık çoğu podyumda değil.
Mine Manavoğlu; Faize Sevim’in kadrosunda olmak bir ayrıcalıktı
80’li yılların ünlü manken isimlerinden Mine Manavoğlu; Ben mankenliğe ilk başladığım yıllarda tanıştım Faize Sevim'le, onlar Türkiye'nin ilk Moda Evi'ydiler, onların defilelerinde olmak biz mankenler için gerçekten büyük bir ayrıcalıktı. Bence onlara sadece modacı demek büyük bir haksızlık olur, onlar o yıllarda modanın Türkiye'deki ikonları hatta okuluydular. Bende çok şanslıyım ki Faize Sevim'in kadrosunda olma şansını yakaladım. Yıllar sonra sevgili dostum Alev beni de defileye davet ettiğinde çok mutlu oldum ama ne yazık ki sağlık sorunum nedeniyle katılamadığım için çok üzüldüm fakat kalbim hep orada onlarla oldu.
