YAŞAR ŞENYÜZ
Geçtiğimiz gün sosyal medya sayfamda, Ödemiş’te oturan ve evimde de misafir ettiğim emekli bir gazeteci dostum Nazif Harupçu’nun kısa bir anısını okudum, çok hoşuma gitti hemen kendisini arayarak o anısının olduğu yıllardan bir fotoğrafını istedim sağolsun hemen yolladı. Bende o çok hoşuma giden anıyı ve o başarı öyküsü yazan fotoğraftaki o zamanların genç adamının yazdıklarını hiç dokunmadan size aktarıyorum. Ona da sürpriz olsun…
Bu mesleğe başladığımızda bir elin parmaklarıyla sayılacak kadar azdık. 38 yıl önce Avusturya Viyana Üniversitesinde okurken Neu Kronen Zeitung da stajyer muhabir olarak mesleğe başladım, haber şefim bana bir defter, bir kalem ve bir fotoğraf makinesi verdi. Bunlar senin sermayendir, bunlar senin için servettir, bunlar al ve sahaya çık haber yap dedi. Ben siyaset ve dış ilişkiler konusunda tez hazırlamıştım. Bu çerçevede haberlere yoğunlaştım. İlk olarak Avusturya dışişleri bakanlığından randevu istedim ve iki gün sonrasına randevu verdiler. Dönemin dışişleri bakanı ile röportaj yaptım. Bu haber gazetenin sürmanşetinden nerdeyse tam sayfa yayınlandı. Haber şefi bana; sen ne yaptın gazetenin patronu seni istiyor, dedi ve şefimle birlikte patronun odasına girdik ama kalbim küt küt atıyor ve patron bana bakıyor, ben ona bakıyorum, şimdi beni işten atacaklar diye korkuyorum. Patron gazeteyi eline aldı ve manşetteki haberi gösterip bu haber ne dedi, bende renk falan kalmadı. Şefime dönerek bu çocuğu dışişlerinde haber şefi yapıyorsun dedi ben şok. Daha ilk haberi dünya basınında yer alan bu çocuktan daha süper haberler çıkar ve kendi ekibini oluştursun, dedi ve beni tebrik ederek bana 2 maaş prim verdi. 1 haftalık muhabirken, o dönemde dünyanın sayılı gazeteleri arasında ciddiyeti ile adından söz ettiren gazetede 1 haftada haber şefi olmak varmış bunu yaşamak güzel hatıralarımdan birisi. Ardından 'di welt gazetesinde yıllarca çalıştım daha sonra Türkiye’ye geri dönünce Türkiye gazetesi, İhlas haber ajansı ve TGRT de yıllarımız geçti. Emekli olunca memleketim Ödemiş’e yerleştim, burada da önce yerel olarak Küçük Menderes gazetesinde çalıştım, ardından Yerelgüç gazetesinde haber müdürlüğü yaptım, ardından geçirdiğim kaza sonrası çok sevdiğim mesleğimden ayrılmak zorunda kaldım. Bütün meslektaşlarımın çalışan gazeteciler günü kutlu olsun, diye yazmış… Ben de senin gazeteciler gününü kutluyorum sevgili Nazif ağabey, allah uzun ömürler versin…
