Lider, önder, Hakan, Kağan, Şef, Ata. Daha bir çok kelime ile ile ifade etmeye çalışılan mefhum adem kılığında nesnelleşir. Her insan topluluğunun yöneticisi belli ölçüde, yönettiği nüfusla bağlantılı olarak önem taşır. Tabi liderlik, miras liderlik, atama liderlik, seçilme liderlik. Yüzlerce lider oluş şeklini saymak mümkün.
Lider insandır elbette. Ona ne kadar ilahi sıfatlar yakıştırılsa bile günün birinde lider insan olduğu gerçeğinden sıyrılamayarak ölecektir. Yalnızca ölüm değil, başka zaaflarıyla da lider kendisine yakıştırılan ilahi sıfatları yalanlayacaktır. Yorulacaktır, kibirlenecektir, yeteneklerini sınırsız sanma yanılgısıyla hareket edecektir. Her şeyi bildiğine iman edecektir. Kimseye bir şey danışmayı zül sayacaktır. Düşündüklerinin doğru, isteklerinin meşru olduğuna herkesin de inanmasını doğal bir hak olarak isteyecektir.
Zaman zaman muhataplarını azarlayacak, herkesi küçük görecek, kendisine karşı olan herkesi ‘Birkaç çapulcu’ olarak niteleyecektir. Daha önce ‘PKK dediğin bir avuç çapulcu’ söyleminin nasıl bir ödemeyle sonuçlandığını en iyi kendisi bildiği halde bu yanlışı yapacaktır.
Tarihte sandıklarda silme oy alan liderlerin asılırken yapayalnız kaldığını bildiği halde, tek lider tek umut bir liderin en yakınındaki tarafından zehirlendiğini ve o anda doktor bile bulunamadığını bildiği halde, kendisine oy verenleri sokağa çıkarmaktan söz edebilir. Lider kendisine oy verenlerin aynı zamanda kendisine yakın koruma olacakları zannına kapılabilir.
Lider insandır elbette. Yorulur. Tükenir. Dinlenmesi gerekir. Dinlemesini unutan lider dinlenmelidir.
Çok yakından tanıdığım bir belediye başkanı vardı. Kimi iftar yemeklerinde, açılışlarda bir arada bulunuyor ve onun durumuna gerçekten çok üzülüyordum. Çok yakında bir akıl hastanesine yatırılacağından emindim. O kadar özgüven geliştirmişti ki kendisini ölümsüz zannetmeye başlamıştı. Kimse de ona makamının gelip geçici olduğunu söylemiyordu. O başkan hem başkanlık başvurusunda reddedildi hem de ilçesi tarihe karıştı.
Elinizde millete akıllı insanlar olduğuna inandırdığınız 63 adam var. Lider insan olduğunu hatırlayıp onlara danışsa küçük düşmez. Nihayetinde memleketin akil adamlarından fikir almak, kimseyi küçültmez.
Bir başka seçenek daha var. Sık sık şiir diye okuduğunuz  manzumelerin yazarı şair değil ama iyi bir fikir adamıdır. Ona danışabilirsiniz. Zaten ‘akil adamlar’ fikrinin de kendisine ait olduğunu iddia etmişti.
Olaylar her ülkede eğlence olsun diye katılanların sonradan kitle ruh haliyle ölçü tanımaz bir azgın ve azmana dönüşmesi şeklinde gelişiyor. Lider kendi ülkesinde öyle olmayacağını, olayların birkaç gün sonra yatışacağını ileri sürer. Aldanır. Ona inananlar da aldanır.
İsrail yaralı, İran yaralı, Suriye ağır yaralı, Libya, Irak liderini kaybetmiş, onuru kırılmış, ruh yaralısı. Hepsi senin bir şekilde, başlarına gelende pay sahibi olduğunu düşünüyor. Hepsinin istihbaratçısı, özel harpçisi senin ülkende.
Evet sokak hareketlerinde çapulcular vardır. Ama büyük ekseriyet oyun ve eğlence olsun diye orada. Güzel yaz günlerinde bir cadde turu atarken elleri kaldırıp çırpmak, çocukluğunu ve gençliğini yaşayamamış 50-60 yaş neslinin ellerine aldıkları borularla yabani hayvan sesi çıkararak, hayvani taraflarını tatmin etmeleri, ses olsun diye tencere tava çırpmaları tadında bırakılsa çok da fena bir şey değil. Ama çevrecilik adına çevreye zarar verilmesi, araçların yakılması, bazı kurum ve kuruluşlara zarar verilmesi  iç ve dış parmakların, hasta ruhların hasılatı.
Ama lider sanki bunlar hesapta yokmuş gibi olayları basite almaya devam ediyorsa birileri ona ‘Çok yoruldun sen artık dinlen’ demeli.
Seçimle iş başına gelmek,bir dahaki sandığa kadar istediğin her şeyi yapabilirsin demek değildir. Millete zorla hizmet edilmez. Millet istemiyorsa yapma. Gezi Parkı’nın canı cehenneme. Gezi Parkı tasarısı gerçekleşsin diye ısrar ederken, memleket gerilim yaşamasın.
Yapılacak şey erken seçim kararı alıp istifa etmektir. Çünki sokak, aklı selim bir tarafa, çubuğa sürülecek akıldan da yoksun şu anda.