HABER: YAŞAR ŞENYÜZ

Kendi yaşamımda ki anılarıma çevremde ki gözlemlerimide katarak ruhumda yaşattığım kahramanlardan kurguladığım ikinci kitabım, ilk romanım ‘‘Şimal’’ okuyucu ile buluştuğunda gelen tepkileri görünce kalbimdeki kelebekler pır pır uçuyordu. Diyor Fatma Küçükkabadayı. Son romanı ‘‘Gölge’’ ise onun tam on yıllık gözlem ve birikimin ürünü olduğunu söylüyor.

Gölge; ülkemizde yaşayan ve kimselerin dokunmaya cesaret edemediği statüsü yüksek şizofren ve psikopatların kahramanlık hikayelerinin olduğu bir roman. Acaba yanlış mı diye tekrar soruyorum yazara verdiği cevap sa çok keskin ve acıtıcı. ‘‘Psikopat Olmayan Kahraman Olamaz’’  Tabiki ben hayatında tavuk bile kesememiş bir insan olarak nasıl yani diye soruyorum. Yaşar abi evet romanımda gerçekten Statüsü yüksek olan insanlar konu ediliyor. Yüksek rütbeli askerler, hakim, savcı hatta hatta çok şaşıracaksın ama bunların içinde cerhalar da var. Ben nefesimi tutmuş dinliyorum nasıl yani diye tekrar soruyorum. Abim sen bana ben tavuk bile kesemem diyorsun ya ama birileri işi gereği ölmüş bir insanı lime lime edip otopsi yapıyor sence bu o kadar da normal bir şeymi? Yani sen tavuk bile kesemem diyorsun o yüzden sanatçı olmuşsun ve sadece yazı yazıp fotoğraf çekiyorsun ne kadar şanslısın ama bu dünyada o kadar zor işler var ki, bunları yapmak zorunda olan bağzı insanlar da var ve o insanların da kahraman olanları var işte Gölge nin kahramanları da o statüdeki insanlar…

           

Peki böyle bir hikayeyi tamamen kurmaca mı yazdın, yani senin hayal dünyanda yarattığın bir sıra dışı kahramanlar mı bunlar. Bu roman insanların eline geçince bir tepki görmekten korkmuyormusun diye soruyorum; Tabiki benim birebir yaşadığım gerçek hayat değil ama bu romanı yazarken her biri kendi konusunda uzman 10 ayrı danışmanım vardı bu danışmanlardan almış olduğum yaşanmışlık hikayeleri dışında tam da bu konu üzerinde yaklaşık on yıllıkta benim kendi gözlemlerim var bütün bunları bir araya getirip kurgulayınca da ortaya ‘Gölge’ çıkmış oldu. Yani aslında bütün bunlar gerçek hayatta zaten yaşanıyor ama ben biraz daha ortaya çıkarttım, aşkı da ihaneti de sevgiyi de duygusallığıda hepsini bir araya topladım. O yüzden hiç kimseden bir korkum da yoktur.

​​​​​​​

KüçükKarabacak’a; Yasalar yokmu, vijdan yokmu son olarak ne söylersin diye soruyorum? Bana ‘‘Vijdan yasalardan üstündür’’ diye Albert Einstein bir sözü ile cevap veriyor ve ekliyor.

Ben Gölge’de kendi bilinç seviyemin yettiği kadar beynimin çıktılarını bir roman tadında okuyucularıma aktarmak istedim. Gölge’nin amacı ayna olabilmek. Bildiğiniz gibi ayna karşısında kim durursa onu yansıtır. Güzel çirkin, iyi ya da kötü diye ayrım yapmadan. Olanı yansıtır… Sadece olanı.  Sözü daha fazla uzatmadan her ne kadar acıyla yoğrulmuş yaşamları ortaya koymuş olsam da  Gölge’yi keyifle okuyacağınızı düşündüğümü belirtmek istiyorum. Çünkü ben “ Karanlığın doğası yoktur, oraya ışık getirilmemiştir. “ sözünü kendine rehber edinmiş ve bunu da kalemine yansıtmaya çalışanlardanım.