Üniversite Gerçeği!

Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Doğan tarafından kaleme alınan, “Profesörler Geçidi” kitabı Akıl Fikir yayınları tarafından neşredildi. 342 sayfadan oluşan kitapta 33 profesör akademisyen yer alıyor. Kitabın titiz bir akademik çalışma ürünü olduğunu belirten Doğan, “Bu alanda yapılmış en orijinal çalışmalardan biridir” dedi.

Eğitim meselesi millî bir meseledir. Üniversite meselesini halledememiş bir Türkiye’nin gelişmesi, kalkınması, ileriye gitmesi, teknoloji üretmesi ve dünyanın efendileri arasına girmesi mümkün değildir. Dünyanın en başarılı 100 üniversitesinin, süper güç dediğiniz ülkelerden çıktığını görürsünüz. Ektiğini en geç biçen çiftçi öğretmenlerdir. Felsefe, kültür üzerinde düşünce olduğuna göre, onun en önemli cephesi eğitim ve öğretim felsefesi olmalıdır. İnsanlık tarihi eğer insan olmanın tarihi ise, o her şeyden önce eğitim tarihi demektir.

“Profesörler Geçidi”: “Bilim, Tarih, Felsefe, Edebiyat ve Toplum Söyleşileri” isimli bu kitapta; eğitimden kültüre, YÖK’ten yükseköğretime, medyadan müziğe, felsefeden sosyolojiye, tarihten coğrafyaya, Türk Dünyasından Batı’ya, sağlıktan otizme, sanattan sinemaya, İslami bilimlerden oryantalizme ve Akşemseddin’den Ayasofya’ya kadar farklı perspektiflere sahip 33 profesör bilim insanı ile akademik çalışmalara dair meseleleri masaya yatırarak tartıştığımız söyleşileri okuyacaksınız. Bu bağlamda kitapta soy isim alfabetik sırayla Alparslan Açıkgenç, Seyyid Muhammed Nakib el-Attas, Süleyman Berk, Kadir Canatan, Mustafa Demirci, Candemir Doğan, Durmuş Günay, Mustafa Güneş, Fethi Güngör, Kenan Gürsoy, Muhammed Harb, Nadirhan Hasan, Özcan Hıdır, Alimcan İnayet, Niyazi Kahveci, Mehmet Maksudoğlu, Mehmet Kutalmış, Cihan Okuyucu, Mim Kemal Öke, Ali Özek, İlhan Özkeçeci, Sait Öztürk, Gülper Refiğ, Fuat Sezgin, Murat Sülün, Sami Şener, Caner Taslaman, Mahmut Tekin, Necmettin Tozlu, Şafak Ural, Bahtiyar Vahapzade, Musa Yıldız ve Meltem Yılmaz yer almaktadır.

Kitabı yazan Süleyman Doğan hedefini kısasa şu cümle ile özetliyor: “Bu akademik söyleşiler özellikle sosyal konulara bütüncül bir yaklaşımla bir nebze de olsa çözüm ve öneriler getirmeye vesile olabilirse kitap hedefine ulaşmış olacaktır.”

Yükseköğretim

Profesörler Geçidi kitabının “Ön Söz”ünde yazar Doç. Dr. Süleyman Doğan yükseköğretim konusunda şu görüşlere yer veriyor, “Dünya tarihinde yükseköğretim, üniversite kurumu ile başlamamıştır; ilk çağlardan beri yükseköğretim kurumları var olagelmiştir. Antik Yunan’da akademiler, Hıristiyan dünyasındaki katedral ve manastırlar ile İslam coğrafyasındaki medreseler, bilgin/âlim veya hâkim/kadı yetiştirmek gibi yükseköğretim fonksiyonlarını icra etmişlerdir. Üniversiteler; ‘gerçeğin’ özgür bir şekilde arandığı, tartışmanın sorgulamanın ve eleştirel düşünmenin öğretildiği, bilimsel düşünmenin dogmaya üstünlüğünün ortaya konduğu eğitim kurumlarıdır. Bilgi üretme, araştırma yapma, kitlesel eğitimi gerçekleştirme, meslekî eğitim verme gibi toplumsal hizmetler sunan yükseköğretim kurumları, dünyadaki politik, teknolojik ve ekonomik değişimlerden son derece etkilenmektedir. Üniversiteler, sahip oldukları teknolojik altyapı ile bilim adamlarının, öğretim üyelerinin, genç araştırmacıların, girişimcilerin ve diğer yetenekli öğretim elemanlarının ortaya koyduğu  üniversite gerçeği ülkeleri olmasa olmazlarıdır.”

Bireylerin eğitilerek yetiştirilmesinde stratejik bir role sahip olduğunun altını çizer yazar Doğan, “Özellikle günümüzde üniversitelerin bölgesel ekonomiye, istihdam yaratarak ve gelir kazandırarak katkıda bulunan, kentin bütünleşik bir parçası, emek piyasasının niteliksel yapısını etkileyen bireyler ve girişimciler için cazibe merkezi işlevi gören, kamusal olanakların bölgesel bir ağı olduğu düşünülmektedir.”

21.Yüz Yıl

Üniversitelerin bu çağda daha fazla önem kazandığının altını çözen Doç. Dr. Doğan, “21.yüzyıl başlarında stratejik yükseköğretim aktivitelerinin tamamında; etkililik, isteklilik ve kalitenin ön plana çıkması, yükseköğretime olan talebin artması, sosyal, politik ve ekonomik açıdan üniversitelerde hesap verebilirlik kavramının yaygınlaşmasıyla yükseköğretim sektöründe yapısal ve örgütsel köklü bir değişim süreci yaşanmaya başlamıştır. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yeni üniversitelerin kurulmasında, eğitim hizmetinin her bir bölgeye taşınması ve yerinde yükseköğretim hizmeti verilmesi yanında, üniversitelerin bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltacak bir faktör olarak görülmesinin de önemli etkisi olmaktadır.”

33 Konuda 33 Profesör!

Profesörler Geçidi kitabında otuz üç profesör akademisyenin alanlarıyla ilgili görüşlerini bu eserde okuyacaksınız. Kitabın muhtevasıyla ilgili Doç. Dr. Doğan şu bilgileri veriyor, “Çalışmada, 49 ile 96 yaş arasında, ortalama 63 yaş aralığında 31 erkek ve 2 kadın olmak üzere 33 bilin insanının görüşleri ve çözüm önerileri yer almaktadır. Söyleşi yaptığım akademisyenler ağırlıklı olarak; felsefeci, ilahiyatçı, tarihçi, edebiyatçı ve sosyologlardan oluşmaktadır. Bunun yanında eğitimci, dilci, iktisatçı ve bir bilim insanı mimarı birisi ise mühendistir. Söyleşi yaptığım akademisyenlerin yedisinin doktorası yurtdışındandır. Bir mimar ve mühendis haricindeki tüm akademisyenlerin alanı sosyal bilimlerdir.

33 profesör arasında Azerbaycan’dan (B.Vahapzade), Özbekistan’dan (N.Hasan), Mısır’dan (Harb) ve Malezya’dan (Attas) bilim insanı yer almaktadır. Söyleşiyi gerçekleştirdiğim Azerbaycan’dan merhum Prof. Dr. Bahtiyar Vahapzade ve 2019 yılında vefat eden İslam bilim tarihçisi Prof. Dr. Fuat Sezgin hocalarımız da vardır.”

Kitabın önemli entelektüel meseleleri aydınlattığına dikkat çeken Süleyman Doğan, “Bu önemli eserde, (vefat eden iki akademisyeni hariç tutarsak) bilim insanlarının emekli olanlarda da dahil hemen hemen hepsinin hala üniversitelerde ders veriyorlar olmaları ortak özelliklerinden biridir. Merhum Vahapzade, merhum Sezgin’in yanı sıra Harb, Özek ve Günay ile yaptığım söyleşileri biyografi yazım tekniğinde, diğerlerini ise söyleşi (mülakat) tekniğinde kaleme alınmıştır. Bilim insanlarının şu andaki çalıştıkları kurum başta verilmiştir. Söyleşi başlığından sonra röportajın hülasası diyebileceğim özeti başta verilmiş ve hemen ardından kısa özgeçmişleri takdim edilmiştir. Söyleşinin geneli incelediğinde günümüzün sosyal, siyasi, akademik, beşeri ve idari dahil bir çok problemi masaya yatırılmış ve sorunlara çözüm yolları sunulmuştur.”

​​​​​​​

Bilimden Toplum’a Önemli Konular!

Entelektüel, toplumumun geleceğini düşünen, ona yol gösteren ve ha a toplumun inşası için çaba gösteren bir kişiliği temsil ettiğine dikkat çeken Süleyman Doğan, “Entelektüel için; yığınların gidişlerine, kanaatlerine, düşüncelerine yer yer tabi olmadığı gibi toplumu her alanda ileri götüren seçkin bir insan topluluğu da diyebiliriz. Entelektüel, yaklaşımlardaki ve bakış açılarındaki farklılığı ve çokluğu bir zenginlik olarak görmek gerekir. Söyleşilerin bir kısmı, “Türk Dünyası Tarih Kültür” Dergisinde ve bir kısmı da ulusal, günlük “Yenibirlik” gazetesinde neşredildi. Ancak bu akademik söyleşilere yeni ilaveler yapıldı ve güncelleştirildi.”

“Profesörler Geçidi”: “Bilim, Tarih, Felsefe, Edebiyat ve Toplum Söyleşileri” isimli bu kitapta; eğitimden kültüre, YÖK’ten yükseköğretime, medyadan müziğe, felsefeden sosyolojiye, tarihten coğrafyaya, Türk Dünyasından Batı’ya, sağlıktan otizme, sana an sinemaya ve Kur’an’dan İslam’a ve İslami bilimlerden oryantalizme ve Akşemseddin’den Ayasofya’ya kadar farklı perspektiflere sahip 33 profesör bilim insanı ile yapılan söyleşilerden oluşmaktadır. Bu kitapta özellikle akademik çalışmalara dair meseleleri masaya yatırarak tartışılan söyleşilerini okuyacaksınız...


Kitapta Profesörler ve Söyleşi Konuları:

Kitapta adı geçin hocaların soy isim alfabetik sıra gözetilerek kitapta sıralanmıştır. Buna göre:

ALPARSLAN AÇIKGENÇ: FELSEFESİZ EĞİTİM OLMAZ

SEYYİD MUHAMMED NAKİB EL-ATTAS: EDEPSİZ EĞİTİM OLMAZ

SÜLEYMAN BERK: MEZAR TAŞLARINI KONUŞTURDUK

KADİR CANATAN: AKADEMİSYENLER AZ OKUYOR!

CANDEMİR DOĞAN: İLAHİYAT EĞİTİM FAKÜLTESİ AÇILMALI

MUSTAFA DEMİRCİ: TÜRKLER İSLAM BİLİMİN ÖNCÜSÜ OLDU

DURMUŞ GÜNAY: YÖK’Ü ELEŞTİRMEK GELENEKTİR

MUSTAFA GÜNEŞ: AKŞEMSEDDİN BİR ZİRVEDİR

FETHİ GÜNGÖR: AYDIN İNSAN SORUMLULUĞUNU ÜSTLENENDİR

KENAN GÜRSOY: ANADOLU İLE İSTANBUL’UN BİLEŞKESİYİM

MUHAMMED HARB: TÜRKİYE ARAPLARA ÖRNEK VE ÖNDER ÜLKE

NADİRHAN HASAN: YESEVİLİK BİRLİK VE BERABERLİĞİN SEMBOLÜDÜR

ÖZCAN HIDIR: BATI İSLÂM’I TEHDİT OLARAK GÖRÜYOR

ALİMCAN İNAYET: ÇİN DOĞU TÜRKİSTAN’DA SOYKIRIM YAPIYOR

NİYAZİ KAHVECİ: FELSEFE ÜNİVERSİTESİ KURULMALI

MEHMET MAKSUDOĞLU: AVRUPA’DA ‘ATIN DİŞİ’ NAKARATI SÜRÜYÜYOR

MEHMET KUTALMIŞ: TÜRK DÜNYASINDA AKADEMİK BİRLİK ŞART

CİHAN  OKUYUCU: YAZMA ESERLER BİR HAZİNE

MİM KEMAL ÖKE: TÜRKİYE LİDER ÜLKEDİR

ELMALI’DAN ALMATI (ALMALI)’YA

İLHAN ÖZKEÇECİ: TARAB MUSİKİ DÜNYAMIZA IŞIK OLDU

SAİT ÖZTÜRK: İSTANBUL’UN MERKEZİ AYASOFYA’DIR

GÜLPER REFİĞ: TÜRK SİNEMASI KAN KAYBEDİYOR

FUAT SEZGİN: ÇOK ÇALIŞIRSAK AŞAĞILIK DUYGUSUNDAN KURTULURUZ

MURAT SÜLÜN: MABEDLER BİZİMLE KONUŞUYOR

SAMİ ŞENER: AKADEMİSYENLER SİYASİLERE ALTERNATİF SUNMALI

CANER TASLAMAN: FİZİK VE METAFİZİK İÇ İÇE İKİZ KAVRAMDIR

MAHMUT TEKİN: BAŞARININ SIRRI GİRİŞİMCİLİK

NECMETTİN TOZLU: TAKLİTTE TEFEKKÜR YOKTUR

ŞAFAK URAL: KÜLTÜR DİNAMİK YAPIDIR

BAHTİYAR VAHAPZADE: YÜREKTE DERT OLMAZSA ŞİİR YARANMAZ

MUSA YILDIZ: GÖNÜL VE KÜLTÜR KÖPRÜSÜYÜZ

MELTEM YILMAZ: OTİZMDEN KORKMAYALIM