ANTALYA (DHA)

Osmanlı döneminde önemli bir askeri üs olarak kullanılan Alanya Kalesi'nin Ehmedek olarak anılan bölümünde 16'ncı yüzyıla ait Osmanlı tüfekleri bulundu. Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Eravşar, bu tüfeklerin, 'Tüfek icat oldu mertlik bozuldu' atasözünü işaret eden ilk tüfekler olduğunu söyledi.

Antalya'nın Alanya ilçesinde Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapan Alanya Kalesi, İçkale ve Ehmedek olmak üzere iki kaleden oluşuyor. 1221 yılında Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından fethedilen ve Selçuklu Devleti'nin yıkılması sonrası bir dönem Karamanoğulları ve ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetimine geçen Alanya Kalesi, Akdeniz'e açılan önemli bir askeri üs olarak kullanıldı.

SELÇUKLU VE OSMANLI'NIN ÖNEMLİ ASKERİ ÜSSÜ

Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Eravşar başkanlığında, Alanya Kalesi'nin İçkale kısmındaki kazıların yanı sıra Ehmedek Kalesi'nde yapılan kazılarda, Osmanlı dönemindeki ilk tüfekler ortaya çıkarıldı. Ehmedek Kalesi'nin Ortağaç'da, özellikle Selçuklu döneminde askeri kullanımı olan bir yerleşim olduğunu belirten Prof. Dr. Eravşar, Osmanlı döneminde içkale şeklinde kullanıldığını, kale komutanının da o bölgede oturduğunu söyledi.

GEÇEN YIL 8, BU YIL 3 TÜFEK ÇIKTI

Ehmedek içerisinde de askeri yığınak oluşturulduğunu ve tüm bunlardan yola çıkarak 2017'de kazı çalışması başlattıklarını anlatan Prof. Dr. Eravşar, "3 senedir çalışıyoruz ve üçgen burç diye tabir ettiğimiz burcun içinde Helenistik kota kadar indik. Çok değerli buluntular ortaya çıktı. Ama en alt tabakada bir yangın tabakası var. Bu yangın, kül tabakasının içinde bazı metal aksamla karşılaştık. Bunlar paslanmıştı, temizlendi. Temizlenme sonucunda da bunların tüfek olduğunu tespit ettik. 16'ncı yüzyıla ait kale tüfekleri. İlk olarak 2017 senesindeki bir sondajda, 8 tane tüfek bulmuştuk. Bu sene 3 tane daha bulduk" diye konuştu.

TÜFEK İCAT OLDU, MERTLİK BOZULDU

Bu tüfeklerin aslında 'Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu' atasözünü işaret eden ilk tüfekler olduğunu belirten Prof. Dr. Eravşar, "Fitille çalışıyor, dipçik kısımları var, paralel kenar şeklinde bir ahşap dipçiği var. Dipçiğin olduğu kısım, çiviyle deliğe sabitlenmiş. Hatta içinde ahşap parçaları da duruyor. Olmayan diğer parçalara ahşap dipçiklerini de yapıp müzeye teslim edeceğiz. Bu tüfekler barutla dolduruluyor ve içine bazen sert taş, bazen kurşun bilyeler bırakılıyor. Fitil deliğinden ateşleniyor. Ateşlediğinde geri tepmesini önleyecek mekanizması var" şeklinde konuştu.

MİLLİ PİYADE TÜFEĞİNİN ATASI

Arkeolojik kazı çalışmalarında daha önce bulunmuş böyle bir tüfek örneği olmadığını aktaran Prof. Dr. Eravşar, "Türkiye'de ilk defa bir arkeolojik kazı çalışmasında kale tüfekleri ortaya çıktı. Ne yazık ki benzerleri müzelerimizde yok. 16'ncı yüzyıla ait Osmanlı tüfekleri. 'Kanuni tüfekleri nasıldı?' diyebildiğimiz zaman cevap verebileceğimiz örneğimiz son derece az. Bunlara şu anda gündemimizde olan milli piyade tüfeğimizin atası diyebiliriz. Osmanlı'nın yaptığı, kendi imal ettiği en erken tüfeklerden birisi" diye konuştu.

KONSERVASYONLARI YAPILIYOR

Konservasyon uzmanı tarafından son derece hassas bir şekilde temizliklerinin yapıldığını anlatan Prof. Dr. Eravşar, “Alanya Kalesi'nde Ehmedek'te bulunmuş olması son derece sevindirici. Buranın aynı zamanda Osmanlı döneminde de önemli bir askeri üs olduğunu gösteren kanıtlar. 2017'dekilerin temizlikleri henüz yapılmadı. Müzelerimizde sergilenebilir hale getirilmesi gerekiyor. Alanya, zengin Ortaçağ buluntularına sahip, yani Selçuklu ve Osmanlı dönemleri ve buranın ivedilikle bir Selçuklu müzesine ihtiyacı var" dedi.