İSTANBUL / FUNDA AKOSMAN ERMAN

Anadolu’nun on binlerce yıllık zanaatkarlığın eseri YEN; Fırat Neziroğlu’nun modernize edilmiş yorumuyla dünyaya açılıyor. Günlük ihtiyaçlara cevap verecek modern, rahat ve şık bir yorumla hazırlanan bu çok özel koleksiyon için metrelerce kumaş Uşak’ta özel olarak dokundu. Kolların üzerinde sallanan, kolu saklayan özel parça YEN, şimdi kol ile birleşerek tamamen günlük ihtiyaçlara cevap verecek şekilde modernize edildi.

Koleksiyon geleneksel Anadolu tezgahlarında dokundu

Geleneksel Anadolu tezgahlarında tamamen elde dokunan kumaşların üretimi 15 gün boyunca sanatçı Fırat Neziroğlu ile özel bir ekip tarafından hazırlandı. Evrim Timur, Aycan Öktem, Özgür Parlaklı ve Seda Sibel Eroğuz’dan oluşan yaratıcı ekip YEN koleksiyonunu hayata geçirdiler.Tamamı geleneksel Anadolu özgün dikim yöntemleri ile yapılan bu koleksiyonun en önemli özelliği, Anadolu’da yaygın kullanılan kol altında hareket kolaylığı sağlayan KUŞ adı verilen üçgen parçaların yanı sıra, kolların üzerinde sallanan, kolu saklayan parçanın ismi ve koleksiyona ismini veren YEN. 

İlk kez Dalgıç kumaşlarına Anadolu giysi kalıpları uygulandı

Fırat Neziroğlu tarafından hazırlanan bu özel koleksiyon tamamen özgün tasarımlarla ve seri üretime uygun pantolon ve ceketlik kumaşlar dokunarak hazırlandı. İlk kez dalgıç kumaşlarına Anadolu giysi kalıpları uygulanarak tamamen özgünlük kokan, dünyaya ilk kez lanse edilecek  YEN kumaşları ve koleksiyonu 12 Şubat’ta Newyork Fashion Week’te görücüye çıkacak.

Fırat Neziroğlu YEN koleksiyonu ile güçlü tasarım kodlarını, kültürel köklerden faydalanarak özel dokunuşlarla  modernize edilmiş bir çizgiye taşıyor. Geçmişten aldığı ilhamı modern bir dille yorumluyor.

On binlerce yıl Anadolu’da demlenen YEN, şimdi zamansız tasarımların ilhamlı diliyle Fırat Neziroğlu koleksiyonunda yeniden hayat buluyor.

FIRAT NEZİROĞLU

Fırat Neziroğlu izmir’de doğdu!..

henüz farketmemişti ama deniz çok küçükken, içine dokunmuştu.

önce okullar* okudu... dans etti... bol bol dokudu!..

sonra kendini sökmekle başladı işe, amacı tanımaktı kendini ve dünyayı;

dans ederek... dokuyarak... ve de dokundurarak!...

Londra, İstanbul, Münih, Paris’te “kumaş koleksiyonları”

Incheon, Washington, Hawai, New York, Kitakyoshu, Shangai, Tenjin, Bhonburi, Newdeli,

Venedik, Buenos Aires, Como, Roma, Maniago, Singapur,Marakeş, Dubai, Oslo,Mexico City,

Paris, Abu Dhabi’de “sanat eserleri” sergilendi.

Norveç Kraliyet Büyükelçiliği himayesinde Oslo'ya, Tayland Kraliçesi Sirikit'in doğum günü kutlamaları nedeniyle,Kraliçenin kendisine özel bir kumaş dokumak üzere Tayland'a, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani'ye bir sanat eseri dokumak üzere Katar'a davet aldı.

Her daim, kendi atölyesinde dokumaya devam ediyor; ulusal ve uluslararası yarışmalar için...

modacılar için... kendi söküğünü görmek için!..

Şimdilerde; Türkiye’de ve dünyada lk kez projelendirilen,

sahnede müzik eşliğinde dokuma performansları sergiliyor...

Yoga ile tanıştığı günden bu yana insan, his, beden, zihin üzerine düşünüyor,

uygulamalar yapıyor ve dostlarıyla an'ı paylaşıyor...

Kurduğu ModernDansLAB klasik bale-modern dans topluluğu ile birlikte

hayallerini sahne üzerinde gerçekleştiriyor...

...

halen;

sökük,

akademisyen,

düşünen,

dansçı...

hepsini birbirine dokurken de; dokumacı...