Dış politikanın tozlu raflarına kaldırılmış krizler tekrar gün yüzüne çıkarken , dünya barışı odaklı devlet ilişkileri yeni bir döneme ivedilikle hazırlanıyor. Dünya siyasetinin farklı bir evreye geçişiyle, artık gün içinde yaşanan gelişmelerin yoğunluğuna alışmamız gereken bir dönemdeyiz.Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimler ve ülke liderlerinin üslup dışı demeçleri gündemi meşgul etmişken , aslında kısa bir süre önce kriz sinyalini veren Ermenistan’ın uluslararası hukuk ihlaline ve Azerbeycan’a saldırısı dünya nabzını yeniden hareketlendirdi.

1980’lerden beri devam eden Dağlık Karabağ krizi ile birlikte, son dönemlerde de çatışmaların yoğunluk gösterdiği Azerbaycan-Ermenistan sınırında gerçekleşen saldırıyı Ermenistan gerçekleşti.Askeri ve sivil yerleşkelerin hedef alındığı saldırıda ölü ve yaralıların olduğu belirtildi. Azerbaycan saldırıya karşılık göstermesiyle birlikte, ilerleyen saatlerde Azerbaycan Meclis’nde yapılan oturum sonucunda Ermenistan saldırılarına karşı ‘savaş hali’ ilan edildi.Ermenistan ise topyekün seferberlik kararı ile sıkıyönetim ilan ettiğini duyurdu.

Ermenistan’ın yıllardır işgal altında tuttuğu , Karabağ Azerbaycan’ın toprağıdır.

Geçmişte yaşanan Dağlık Karabağ krizini özetlememiz , bugüne farkındalık sağlamak açısından yararlı olacaktır.

1988 Sovyetler döneminde başlayan Azerbaycan ile Ermenistan’ın Karabağ’daki çatışmaları, bölgenin Sovyet Azerbaycan'dan Sovyet Ermenistan'a devredilmesini talep ettiği zaman başladı. Çatışma, 1990'lı yılların başlarında, geniş çaplı bir savaşa dönüştü. Aynı dönemde Azeri nüfus göçler nedeniyle yüzde 20’ye kadar geriledi ve Ermeniler 1991’de bölgede kalan Azerilerin boykot ettiği referandumda, Azerbaycan’dan ayrılma yönünde oy kullandı.

Uluslararası toplum tarafından tanınmayan Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi. 20.000 den fazla kayıp veren iki ülkenin savaşında bir milyona yakın insan göç etmek zorunda kalmıştı.

Ve Hocalı Katliamı..

1992’de 25 Şubat gecesinde Hocalı kasabası Ermenistan tarafından abluka altına alındı. Azeri kaynaklarına göre 651 Azeri katledildi. Geriye kalan cesetler üzerinde yapılan gözlemlerde; genç yaşlı demeden insanların yakılmış olduğu, hamile kadın ve çocukların bile bu vahşete maruz kaldığı belirlenmişti. Sonrasında Dağlık Karabağ Ermeniler tarafından işgal edildi.

Ermenistan saldırısının tetikçisi Rusya mı?

Rusya uzun süredir bölge hâkimiyetçiliği sağlamakla meşgul.Bölge fark etmeksizin girdiği alanlarda başat güç olma hedefinde; İdlib ve Libya girişiminde bunu net bir şekilde gördük. Binaenaleyh Kafkas bölgesinde bulunması, özellikle Transkafkaya ; Azerbaycan ,Ermenistan ve Gürcistan üzerinde elbette sözü geçen ulus aktör olmak isteyecektir. Türkiye’nin hassas noktası , kardeş ülke Azerbaycan’ı savaş hali ilanı edecek kadar, gerilime sürükleyecek bir alt destek sağlaması, Rusya’ya karşı güven sorunumuzu tekrar gündeme getirecektir.’ Tuzak Kurucu’ sıfatını verdiğim Rusya, Doğu Akdeniz’de Libya üzerinden geleneksel sıcak denize inme politikasını, Wagner paralı askerleriyle Libya üzerinden gerçekleştirmek istemiş , ancak Suriye’de yapmış olduğu oyununun devamı niteliğindeki girişimi, arzu ettiği gibi sonuçlanmamıştı.

Ermenistan’ın Rusya ile ilişkilerinin kuvvetliliğini , ve Rusya desteği olmadan Azerbaycan’a askeri müdahaleyi gerçekleştiremeyeceğini bilmemiz gerekiyor. Türkiye’ye Azerbaycan saldırısı ile yeni bir Doğu cephesi konuşlandırılıyor.Birçok cephede mücadele veren özellikle Doğu Akdeniz’de yoğun bir süreçten geçen Türkiye’yi çoklu alanda aktif bir diplomasi uygulamaya sürüklemek , açık niyetle;yıpratıcı etki ile savunmasız kılmak istiyorlar.

Amaç; yeni nesil, kızgın savaş öncesi Türkiye’yi savaşın aktif rolü olmasından ziyade yancısı olmaya zorlamak. Müzakerelerde ve ortak diplomasi görüşmelerinde doğal haklarından vazgeçmiş, oyunun dışında kalmayı seçen bir Türkiye ile muhatap olmak isteniyor. Zorlu süreçlerden geçiyoruz ancak yeni düzene geçen dünyada güç ile var olmak için sınavımızı gururla vereceğimize inanıyorum.

Son olarak; Türkiye ve Azerbaycan iki devlet, bir millettir. Şüphesiz Türkiye sonuna kadar Azerbaycan’ın yanında yer alacaktır.

Mutlu günler dilerim..