Nereden baktığına göre değişen bir durum, bu kriz meselesi…

Muhalefete göre, 16 yıldan bu yana iktidarda olan AK Partinin varlığı kriz…

Çiftçiye göre gübre, tohum, mazot artışları krizin bel büken en önemli göstergeleri…

İşçiye göre, ücret azlığı bir yandan, ihtiyaçların fiyat artışları diğer yandan krizin ta kendisi…

Memura göre, maaş her zaman çoğaltılması gereken azlık içinde ama şükür ekonomisiyle idare eder durumunda…

Esnaf tek kelimeyle borçlu ve ses çıkaramaz durumda…

***

Diyeceksiniz ki:

“Yahu Timsah bey bizi saf yerine koymayın kriz var mı yok mu?”

“Bir ülkede üç nedenle kriz olabilir” diye cevaplayacağım sizleri…

1-Küresel krizler yaşanması nedenleriyle…

2-Ekonominin kötü yönetilmesi nedeniyle…

3-Dış güçler ve işbirlikçilerinin yarattığı spekülasyonlarla…

Genel olarak krizlerin görünüşü ve ortaya çıkma nedenleri böyle.

***

Şimdi kendimize soralım ve cevaplayalım…

1-Dünyada global-küresel bir ekonomik kriz var mı yok mu?

Cevabını herkesin bildiği şekliyle kısaca verelim.

Küresel kriz yok…

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin (G8-G20) toplam enflasyonlarını toplayıp, ülke sayısına böldüğümüzde ortalama dünya enflasyon miktarı çıkar.

Bu miktar enflasyon kadar (artı-eksi libor şekliyle) döviz fiyatları değişkenlik gösterebilir…

Bu ekonominin normal seyridir.

2-Ülkemizde ekonomi siyasi yetersizlikler bakımından kötü yönetiliyor diyemeyiz.

16 yıldan bu yana ekonomide önemli başarılar elde eden iktidarın, Suriye krizleri olmasa, Fetö terörist darbesi n edeniyle taşların yerinden oynadığı bir durum olmasa, terör bomba olayları olmasa daha da ileri bir ekonomik gelişmenin yaşanabileceği hemen herkesin ortak fikri…

(Devletin ekonomik gücünün ucuz krediler yoluyla bazı yandaşlar tarafından kullanıldığı bazı haksız durumların yaratıldığı gerçeği de unutulmamalı)

3-Geriye dış güçler ve işbirlikçileri kalıyor…

Dış güçlerin başında ve sonunda ABD var.

Başkan Trump’ın politikalarında yaşanan gelgitler nedeniyle oluşan güvensizlik en büyük sorun.

Ancak aynı zamanda bir fırsat da sayılabilir.

Türkiye ABD ve TRUMP ın agresif davranışları nedeniyle, Rusya, Çin,Japonya ve  Uzak Doğu ülkeleri gibi dünya ekonomisi içinde önemli yerlere sahip ülkelerle işbirliğine yönelmiş ve fırsatları değerlendirmektedir.

BU noktada ABD ve uzantısı işbirlikçiler, Fetö terör darbe girişimi dahil her türlü yolları kullanarak Türkiye’nin haklı ve doğru politikalarından rahatsız olup ekonomik bir saldırı sürecine geçildi.

Spekülatörler, ekonomi ajanları ve kirli sanal ortam saldırıları başlatıldı…

Kriz  küresel dalgalanmanın üzerine çıktı ve seçim sürecinin yarattığı boşlukta önlemler alınamadı…

Seçim sonrası kurulan hükümet, ekonomik önlemler paketiyle krize set çekme faaliyetine start verdi.

***

Ekonomiden sorumlu Bakan sayın Berat Albayrak’ın  liyakatı uygun…

Ekonomi,finans konularında akademik diplomalara sahip, birkaç dil bilen ve dünyayı tanıyan bir kişi…

Ekibiyle ortaya koyduğu programın sonucunu görmemiz için beklememiz lazım…

Sonuçta bu kriz küresel bir kriz değil tsunami etkisi yaratsın…

Bu kriz, güçlü bankacılık ve güçlü liderlikle çözülebilecek bir ufak kriz…

Bekleyip izleyeceğiz ve de göreceğiz…