Bilecik

Tekstil sektöründe 30 yıldır faaliyet gösteren ve iki yıl önce Bozüyük'te ikinci atölyesini açan Mehmet Kaçan, KOSGEB desteğiyle hayata geçirdiği uygulamalı eğitim modeliyle gençlerin meslek öğrenmelerine katkı sağlıyor.

Mesleki Eğitim Merkezi'nin 9, 10 ve 11. sınıflarında eğitim gören 20 liseli genç kız, bu eğitim modeli sayesinde bir taraftan meslek öğrenirken diğer taraftan da eğitim masraflarını çıkarıyorlar.

Mesleğin en zorlu tarafı olan iplik temizliğinden işi öğrenmeye başlayan liseli gençler, yaz tatilinde de devam eden eğitim kapsamında dikiş diktikleri makinenin tamirini ve bakımını da öğreniyor.

Eğitimin sürdüğü 3 yıl istihdam edilen liseli genç kızlar, İstanbul'dan kesilmiş olarak atölyeye gelen kumaşlardan kadın gömleği, etek, pantolon gibi elbiseler dikiyor.

"Yetişmiş eleman bulamadım"

Atölye sahibi Mehmet Kaçan, tekstil alanında yetişmiş eleman bulamadıkları için personel tercihinde gençlere yöneldiklerini söyledi.

Mesleği bilen kişileri de işe aldıklarını ancak ağırlıklı olarak Mesleki Eğitim Merkezi öğrencilerine öncelik verdiklerini dile getiren Kaçan, sözlerine şöyle devam etti:

"Gençleri kendimiz yetiştiriyoruz, kendimiz yetiştirdiğimiz için de destekçileri oluyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu gençler bizim arkamızdan gelecekler. Zamanı gelince onlar bu mesleği devam ettirecekler.

Devletimiz meslek edindirme konusunda bir imkan sundu, KOSGEB de destek sağladı. Devlet bizi ayakta tutarken, gençlere meslek öğretiyoruz aynı zamanda para kazanıyoruz."

Kışı hareketli geçiren Antalya'da turist sayısında rekor beklentisi Kışı hareketli geçiren Antalya'da turist sayısında rekor beklentisi

"Mesleğe en zor kısmından başlıyorlar"

Kaçan, liseli gençlere, atölyeye ilk geldiklerinde öncelikle bu mesleği yapmayı isteyip istemediklerini sorduğunu belirtti.

Zamanlarının kısıtlı olması nedeniyle 12. sınıf öğrencilerini eğitim ve istihdama dahil etmediğini ifade eden Kaçan, "Lise 1. sınıf öğrencileri buraya ilk geldiklerinde iplik temizliyor, yer süpürüyor yani en zor kısmından başlıyorlar. Makine başına geçtiklerinde bu mesleğin basit olmadığı kadar keyifli bir meslek olduğunu anlayabiliyorlar. Makinenin tamirinden bakımına kadar her türlü aşamayı hem öğrenmiş hem de mezun olduklarında öğretebilecek potansiyele sahip oluyorlar. Gençlere bir şey anlattığın zaman o, zihnine yerleşiyor ve daha kolay öğreniyor." diye konuştu.

Atölyede eğitim alan öğrencilerden birinin kalfa olduğunu, ustalık için hazırlandığını aktaran Kaçan, diğer öğrencilerin de gelecek yıl kalfalık sınavına gireceğini söyledi.

Kendi işlerinin ustası olmak istiyorlar

Atölyede çalışan 10. sınıf öğrencisi Mihriban Şahin de arkadaşının tavsiyesi üzerine atölyeye geldiğini, ilk başta zorlandığını ama artık başarabileceğine inandığını ifade etti.

Hedefinin mesleği en iyi şekilde öğrenmek ve kendi işini kurmak olduğunu belirten Şahin, "Şu an bir meslek için buradayım. İki yılım kaldı ustalık belgesi alabilmeme. Kendi işimin ustası olmak istiyorum. Çok güzel meslek, kolay ve pratik. Zorlukları da var ama kendi ayaklarımın üzerinde durabilmek için sabrediyorum. Arkadaşlarımla başarmak istiyoruz. Her işin bir engeli vardır ama önemli olan onu aşabilmek. Önemli bir yol kat ettik inşallah sonunu da getirebiliriz. Hem kendi adıma hem de kız çocukları adına mesleği öğrenmek istiyorum. Bunu herkes başarabilir, yeter ki heves olsun. Hayalimi burada gerçekleştireceğim." diye konuştu.

Mesleki Eğitim Merkezi 11. sınıf öğrencisi Derya Alagöz ise kendisine bir hedef belirlediğini ve mesleği öğrenmeye karar verdiğini ifade etti.

İleride kendi atölyesini kurmak ve köyde yaşayan kız çocuklarına yardımcı olmak istediğini dile getiren Alagöz, "3 yıldır buraya geliyorum. Bir elbisenin nasıl dikildiğini öğrendim. Bir elbiseyi tek başıma dikebilirim. İlerlettiğim zaman kendi işimi kuracağım. Teorik olarak öğrendiklerimi iş yerinde pratiğe dönüştürebilirim." dedi.

AA