Küresel çapta yankı uyandıran Koronavirüs hakkında bilgi alışverişinde bulunmazsak olmaz diyorum; özellikle bu kadar sınırımıza kadar gelmişken .Bugüne kadar duyduklarımız, okuduklarımız daha çok dünyayı ilgilendiren bir konu olarak görülse de artık Türkiye olarak tedbirler almamız gerekiyor. Hatta  virüsün görüldüğü bölgelerde yaşananları kendi bireysel hayatlarımıza aktaracağımız bir vaka haline gelebilecek gibi gözüküyor. 

Dünyayı şaşkına çeviren, 21. Yüzyılda Çin’de şehri karantina altına aldırtan ,korku ve panik yayan, sadece artık Çin’de  değil tüm dünyayı tedirgin eden bir virüsle karşı karşıyayız.Kötücül bir vakayla yüz yüze gelmeden, belki de çok fazla önemsemeyen insanoğlu , olay karşısında önlem almada ne kadar etkili? Peki Türkiye olarak, sınırlarımıza dayanan ,birçok kişinin ölümüne sebep olan Koronavirüs’ e karşı hazırlıklı mıyız?

Dünya Sağlık Örgütü, yeni tip koronavirüs salgınıyla ilgili, 30 Ocak'ta "uluslararası kamu sağlığı acil durumu" ilan etti.Her gün yüzlerce yeni vaka açıklanırken, hastalığın bu yayılma hızıyla sürmesi hâlinde bir aylık süre içerisinde 50 milyondan fazla kişiye virüs bulaşacağı bir milyondan fazla insanın da hayatını kaybedeceği tahmin ediliyor.

Günden güne haberler bu şekilde yayılmaya devam ederken  dünya insanlarını  ağır bir panik havasıyla beraber depresif bir hal aldığını gözlemleyebiliyoruz. Bir taraftan ortaya konulan komplo teorilerine kafa yorarken ve doğruluğuna inanmaya başlarken diğer taraftan da bir takım grupların salgının nedeni olarak yapılan zulümleri, kargaşaları,değer bilmeden harcanan kaynakları, tüketim çılgınlığına kadar bir çok sebep öne sürdüğünü, durumu bilimden yoksun merdiven altı üretilmiş sansasyonlarla daha karmaşık bir hale getirdiğini görüyoruz.Hatta maalesef buna inanıyoruz.

Sağlık kaosu ile birlikte inanların ruh hallerini tetikleyici , sapkın dini baskınlıklar ile felaket tellalları da aynı zamanda üremiş bir halde ve her yerdeler. Zaman zaman paylaşımlara bakıyorum ve anlam veremiyorum. Alanında uzman bir çok tıp bilimcimize resmen hakaret tadında olacak şekilde, bu vaka ile karşılaşmadan önce ‘Ne gibi tedbirler alınabilir?’ veya ‘Virüsten nasıl korunmalıyız?’ konuları  konuşulması  gerekiyorken, bu tarz; insanları baskılayıcı korkuları yayan, dünyayı karanlık kabusların tedirginliğiyle telaşa sürükleyen ve bu virüse karşı yapılan toplu niyetler, meditasyon grupları çalışmalarını gördükçe konunun ciddiyetinin iyice anlaşılmadığını görmek çok üzücü. Dünyayı daha iyi bir hale getirmek için and içmiş sözde topluluklar ve sosyal medyadaki sayfalar bu konuyu gündem maddeleri haline getirip çoktan fazla takipçi kasma yoluna girmişler bile. Evet duanın,meditasyonların ve güzel dileklerin gerçekçiliğine inanıyorum ve zaman zaman uygulamasını da yapmaktayım ama lütfen bu kadar dünyayı sarsan bir konuyu ucuzlaştırıp kendi menfaatlerinize göre yönlendirmeyin. Sevgili (!)dünyayı daha iyi bir yere getirme projesi altındaki niyet topluluklarından daha önce, ivedi bir şekilde Sağlık bakanlığımızın ve bağlı kuruluşların açıklamalarını dinlemeliyiz. 

Devletimizin konu hakkında gerekli çalışmaları ve önlemleri olduğuna inanıyorum.

Virüsün ortaya çıkmasıyla , koronavirüsün ele alındığı Bilim Kurulu toplantısı 22 Ocak'ta Sağlık Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirildi. Gelişmelere ilişkin düzenli basın toplantıları yapılarak kamuoyunun bilgilendirilmesi sağlandı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tarafından "2019-nCoV Hastalığı Rehberi" hazırlandı. Çin'in Vuhan kentindeki Türk vatandaşları Türkiye'ye getirildi. Çin'den gelen tüm uçuşlar durduruldu ve Türkiye-İran hudut kapıları kapatıldı. Türkiye'deki uluslararası havalimanlarına gelen vatandaşlar ve yabancı uyruklu yolcuların son 15 günde Çin ve İran'a seyahat gerçekleştirip gerçekleştirmedikleri kontrol edildi. Türkiye'de vaka görülmesi halinde gerekli eylem planı da tamamlandı. Tedaviye yönelik antiviral ilaç stoku yeterli hale getirildi. Vatandaşların hastalıktan korunmak için kullandığı maske ve sağlık personeli için tıbbi donanım ve kıyafetleri tedarik stoklandı.

Kriz konusuna hakimlik ve olası soruna karşı alınan önlemler en rahat başarıyı getirir.Bu konuda gerekli mercilere güvenir ve emin olabilirsek var olan ve devam etmekte olan daha önemli krizlerimize karşı doğru karar alma gücünde oluruz.Unutmayın ki dünya sisteminde gündem hızlı değişen ve yönlendirilebilen bir algı mekanizmasıdır. Gerçekçilikten kopmamak, sınır ötesinde yaşanan küresel oyunları  ve İdlib kabusunu bir an bile olsun gözden kaçırmamalıyız.