Konyaspor sadece kendi tarihi açısından değil Türk futbol tarihi açısından da olağan sayılamayacak bir sezon yaşıyor. Mütevazı kadrosuyla ligi ilk 7-8 takım içerisinde tamamlama gibi bir planla yola çıkan yeşil beyazlıların esas hedefi oluşacak kazançla borç yapısını hafifletip yüzüncü yılında şampiyonluğa koşacak bir yapıya kavuşmaktı. Ancak kulüpteki hesap yeşil sahalara uymadı, iyi başlayan sezon 20 Ekim’den bu yana istisnasız bütün maçlarda daha da kötüye giderek taraftarı dehşete düşürdü.

Diğer yandan, sözleşme imzaladığı reklam ajansıyla da enteresan sorunlar yaşayan Konyaspor’un futbol kalitesindeki düşüşü antrenör-futbolcu uyuşmazlığı, kadro yetersizliği, antrenman yanlışları ve ekonomik şartlara bağlamanın da pek mantığa uygun olmadığını söylemek mümkün. Zira mevcut kadrodaki Serkan Kırıntılı, Ali Turan, Skubiç, Selim Ay, Ali Çamdalı, Ömer Ali Şahiner, Volkan Fındıklı, Amir Hadziahmetoviç ve Rijad Bajiç gibi isimler 2015-2016 sezondan beri yeşil beyazlı forma altında Türkiye Kupası kazanmış, Süper Kupa Şampiyonluğu yaşamış futbolculardır.

Aykut Kocaman ile o dönemde uyum içinde çalışan ve umre için gittikleri Kabe-i Muazzama’da ‘Hocaları ile yollarının ayırılmaması için dua ettiklerini söyleyen’ futbolcuların bugün gol sevincini bile kulübe ile paylaşmamaları ilginç bir değişim değil de nedir?

**

Bu sezonun yol hikayesine kısaca bir göz atalım;

18 Ağustos’ta sezonun ilk maçını evinde Ankaragücü ile oynayan Konyaspor mücadeleyi hücum hattına taşımakta zorlansa da gayretli yapısıyla umut verdiği maçı golsüz beraberlikle tamamladı. 25 Ağustos’ta Galatasaray’a misafir olan yeşil beyazılar aldığı beraberliğe rağmen, oyuna olan hâkimiyetiyle öne çıktı.

1 Eylül’de Konyaspor’un konuğu Antalyaspor oldu. Güney ekibinin penaltı golüyle 1-0 geriye düşen Konyaspor daha sonra Bajiç’in golüyle skoru 1-1’e getirip Miya’nın golüyle 2-1 öne geçmesine rağmen rakibin 84. dakika golüne engel olamayınca müsabaka 2-2 sonuçlandı.

Milli maç nedeniyle verilen aradan sonra 15 Eylül’de; Galatasaray ve Antalyaspor’u 2-0 yenip Göztepe ile golsüz berabere kalan, ilk üç haftanın flaş takımı Denizlispor’a konuk olan Konyaspor baştan sonra üstün oynadığı maçı Miya’nın golüyle 1-0 kazanıp galibiyet hasretine son verirken kendisinden olan beklentileri de de yükseltti. Fakat 22 Eylül’de İzmir deplâsmanında 10 kişi kalan Göztepe önünde aldığı 1-0’lık yenilgiyle hayal kırkılığı oluşturuyor, teknik direktör Aykut Kocaman ‘ortaya konan futboldan dolayı mahcup oldukları açıklamasını’ yapmak durumunda kalıyordu.

**

Lig devam ederken Konyaspor yönetimi bir yandan da uzun yılladır çalıştığı reklam ajansıyla olan sözleşmesini feshetmenin yolunu arıyor, ancak konu kamuoyuna pek yansımıyordu. AK Parti eski İl Başkanı ve reklam ajansının sahibi Musa Arat 24 Eylül’de katıldığı TV programında Konyaspor’la olan sözleşmesine dair açıklamalar da yapınca camianın gündemi kulübün ekonomik yapısını yakından ilgilendiren bu konuya evrildi. 25 Eylül’de Konyaspor yönetimi Musa Arat ve ortağı Esat Baybal’la 2009’dan bu yana devam eden çalışmalar hakkında detaylı bir açıklama yaparak Arat’a ‘sözleşmeyi feshedelim’ çağrısı yaptı. 26 Eylül’de ise AK Parti İl Başkanı Hasan Angı, partiden de istifa eden Arat’ın siyasi iddialarına cevap verirken Konyaspor ile olan ilişkilerine de değinerek “Arat’ın Konyaspor ile ilişkileriyle ilgili bir takım verdiği rakamlar vermediği cevaplar ortada. Her şey kayıt altındadır. Kulübün resmi hesaplarında kimin ne sponsorluk yaptığını, ne aldığını, karşılığında hangi komisyonlar ödendiğini ödenmediğini gördük. Kısacası iddia ettikleri birçok şeyin altının boş olduğu görünüyor” ifadelerini kullandı.

**

Bu tartışmaların gölgesinde yeşil beyazlıların 29 Eylül’deki konuğu Kayserispor’du. 9. dakikada Shengelia’nın ters vuruşla kendi kalesine attığı golle şok yaşayan Konyaspor ilk yarının sonunda Miloseviç’le beraberliği yakaladıktan sonra umutlansa da ikinci yarıda pozisyon üretmekte kısır kalınca şansını zora soktu. Maçın bitmesi beklenirken son atakta Skubiç hakemin aut kararına uzun süre itiraz edince ‘VAR incelemesinde rakibin topu eliyle dışarıya yolladığı ve pozisyonun penaltı olduğu anlaşıldı. Konyaspor Jevtoviç’in kazandırdığı penaltı golüyle Konyaspor üç puanı alırken daha ziyade futbolundaki durgunluk belleklerde yer edindi.

6 Ekim’de İstanbul’da Kasımpaşa ile karşılaşan yeşil beyazlılar uzun haftalar sonra ilk defa 4 farklı üstünlüğü yakaladıkları maçı 4-1 galip tamamlayarak yükseliş emareleri gösterdi. ‘Serkan’ın korner atışından gelen topu altıpasta yükselerek kontrol etmesine rağmen dizine çarptırıp elinden kaçırması ve rakibin gole çevirmesi’ sorulması üzerine Kocaman “Serkan’ın her sene böyle bir-iki pozisyonu oluyor” şeklinde değerlendirmede bulunması dikkat çekti.

**

Kasımpaşa galibiyeti Anadolu Kartalını zirvenin ortaklarından biri durumuna getirmişti ve futbol yorumcuları Konyaspor’un şampiyonluk yarışının önemli adaylarından biri olacağı öngörüsünde bulunuyorlardı. Ancak 20 Ekim’de iç sahadaki Malatyaspor maçı hazan mevsimimin başlangıcı oldu. Henüz 20. saniyede topu ceza alanı dışında havada kontrol eden Serkan ‘çıkış anında yaptığı hatanın farkında olmalı ki’ topu yere bıraktıktan sonra hakemin kırmızı kartını beklemeden eldivenleri çıkararak sahayı terk etmeye yöneldi. Bu pozisyonda frikiği golle sonuçlanması ikinci şoku da beraberinde getirdi. Skoru değiştirme adına hiçbir olumlu hareket sergilemeyen Konyaspor 52. dakikada şok bir gol daha yedi. Skubiç baskı altında olmadığı pozisyonda altıpas önünde kendisine gelen topu ayak vuruş seviyesinde olmasına rağmen zayıf kafa vuruşuyla adeta rakibin önüne bırakınca ikinci gole de sebep oldu. Neticede yakın dönemde Konyaspor’da da görev yapan Sergan Yalçın’ın Malatyaspor’u ‘beraberliği kurtarma hesaplarıyla gediği Konya’dan 2-0 galip dönerken ‘Konyaspor için durdurulamaz bir düşüş dönemi’ başladı.

**

27 Ekim’de Konyaspor, 2014-2015’den bu yana kalesini koruyan Serkan’sız çıktığı Fenerbahçe deplâsmanında hiçbir varlık gösteremeden 5-1 yenilgi alarak düşüş grafiğini sürdürdü. İki gün sonra İstanbul’da Eyüpspor’la oynanan Türkiye Kupası maçının moral açısından önemi büyüktü. Ancak uzatmalara giden karşılaşmada Süper Lig ekibi görüntüsünden çok uzak olan yeşil beyazlılar, 2. Lig ekibine 1-0’lık skorla elenerek büyük bir hüsrana daha imza attı.

**

 3 Kasım’daki Gençlerbirliği maçında herkes yeniden bir diriliş bekliyordu. Maçın ilk dakikalarında ‘hayal kırkılığının devamına sebep olan bir bocalama’ yaşandı. Fakat 20. dakikan itibaren oyuna hakim olan yeşil beyazılar 37. dakikada Miya’nın golüyle öne geçtiği maçın ikinci yarısında oyun üstünlüğünü tamamen rakibine teslim etti. Son dakikada, kornere gönderilmeyecek kadar basit bir pozisyonda Johnson’un ciddi hatası rakibe atak tazeleme fırsatı oldu. Atış sırasında altıpasta kalabalık olan yeşil beyazlı oyuncuların topun gelişi ve rakip oyuncunun girişi sırasında ilginç bir anlayışla kale önünü terk etmesi, Serkan yumruklama hamlesinde bulunmaması golle neticelendi. Böylece 2 puan uçup giderken taraftarın tepkisi had safhaya ulaştı.

Yine de taraftar, bütün kızgınlığına rağmen Sivasspor deplâsmanında takımı yalnız bırakmadı. Kocaman bu maçta Ali Turan,  Bajiç ve Alper’e yer vermedi. Rakibi önünde pozisyon üretmeyen ve çaresizlik içinde savunmada kalan Konyaspor Shengelia’nın orta alanda son derece gereksiz faul sonrası kırmızı kart görmesiyle eksilip çaresizleşti. Savunmada ‘olağandışı bireysel hatalar sonucu’ uzaktan iki gol yiyen Konyaspor geçen sezonki hocası Rıza Çalımbay’ın liderliğine de yol vermiş oldu.

**

Kadro ve oyun kalibresi bakımından Konyaspor’dan çok üstün olan Beşiktaş milli aranın ardından 24 Kasım’da yeşil beyazlıların konuğu oldu.  Henüz 3. dakikada Miloseviç’in attığı nizami gol VAR hakemlerinin ‘ofsayt’ uyarısıyla iptal edilse de, sonraki dakikalarda Beşiktaş Konyaspor’a üstünlük kuramadı. Konyaspor taraftarının puan için ümitlendiği ikinci yarıda Bajiç’in hücum başlatırken rakibine yolladığı hatalı pas Konyaspor kalesine gol olarak döndü ve maç Beşiktaş’ın galibiyetiyle sonuçlandı. 

Her geçen hafta ligin dibine doğru yol alan Konyaspor, kendisi gibi düşme potasından kurutulma mücadelesi veren iki bin kilometrelik Rizespor deplâsmanına yaklaşık 400 taraftarının desteği ile çıktı. 

Maçın ilk 9 dakikasında iki Rizespor atağının da golle sonuçlanması yeşil beyazlı ekipteki büyük zaafiyetin en büyük özelliği haline geldi. 11. dakikada Miloseviç’le skoru 2-1’e getirse de, doğru organizasyonlar kuramayan, yanlış pas alışverişleri yapan, topu hücum bölgesine yollamakta sürekli geciken ve acemice top kayıpları yaşayan Konyaspor beraberlik golüne erişmeyi beceremezken kalesinde gördüğü 3. golle 3-1 yenilerek taraftarına hayal kırıklığı yaşatmaya devam etti.

**

Teknik Direktör Aykut Kocaman’ın Beşiktaş maçından sonra yaptığı açıklamada ‘Konuşmak istemediğimiz, söylemediğimiz şeyler de var” ifadesi ciddi soru işaretine sebep olsa da zihinlerde henüz cevap bulmuş değil. Alper’i ‘Gençlerbirliği maçındaki hatalarından dolayı bir daha oynatmayı düşünmediğini’ söylemesi, zaten haftalardır taraftarın beklediği ‘birçok kadro dışı kararının’ ön adımı şeklinde değerlendirilse de bu konuda yeni adımların atılmamış olması ilk yarının bitirilmesine endekslendiğini gösteriyor. 

Özet olarak Konyaspor mücadeleci, azimli ve maç çevirme özelliği olan bir takım olarak başladığı sezonun 5. haftasından sonra, ‘siyasi etiket sahibi reklam ajansıyla da yaşadığı sorunların beraberinde’ futbol kişiliğini de kaybetti. Buna ilave olarak kulislerde 2020’in ilk aylarında yapılması planlanan kongre için bazı çevrelerde hazırlıklar yapıldığı, Başkan Hilmi Kulluk’un üyelere olan hâkimiyetinin sorun olarak görüldüğü değerlendirmeleri yapılıyor.

Teknik Direktör Aykut Kocaman yaşanan gerilemeyi ‘aşırı özgüven kaybı’ şeklinde izah etmeye çalışsa da düşüşün gerçek sebebinin farklı olduğu inancı ağır basıyor.

 ‘Kocaman ile oyuncular arasında anlaşmazlık olduğu’ ihtimali taraftar arasında öne çıkan birinci sebep gibi görülüyor. Ancak yzkın geçmişte Başkan ve bazı yöneticileri FETÖ ile anılan, Türkiye Kupası Şampiyonluğunun ardından Kocaman ile yolların ayrılmasından sonra menacerler için adeta transfer cennetine dönüşen Konyaspor üzerinden yeni kurguların olabileceği ihtimali de öne çıkıyor. FETÖ’nün 3 Temmuz Fenerbahçe şike operasyonunda en büyük direnci Aykut Kocaman göstermişi kulübünü sonuna kadar terk etmemişti. Bu açıdan bakıldığında Kocaman’ın futbol içindeki kripto FETÖcülerin öncelikli hedefi olduğu değerlendirilebilir.

Bu arada, Rize maçı sonrası, Kocaman’ın ‘Oynatmayacağını söylediği halde antrenmanlara devam ettirdiği’ Alper Ali Çamdalı’nın burnunu kırdığı iddialarını yalanlayan bir sosyal medya mesajı yayınladı. Oyuncunun ertesi gün de bir taraftar paylaşımına ‘Ben Konyaspor’a ihanet etmedim’ şeklinde mesaj bırakması dikkat çekti.