2007 genel seçimleri öncesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Konya mitingine hazırlıklar yapılıyordu. Yazı İşleri servisiyle, o güne özel bir sayfa hazırlama fikrinde mutabık kaldık. İş bana düşmüştü. “Sayın Başbakanım” başlığı altında; o güne değin Konya’ya yapılan hizmetler için teşekkür ettikten sonra “Konya’nın yeni kızıl elmalara ihtiyacı var. Bir sanayi şehri olan Konya’ya, ihracatı kolaylaştırmak üzere liman lâzım. Bunun için yüksek hızlı trenin Mersin limanına bağlaanmasını istiyoruz. Anadolu’nun kavşak noktası Konya’yı hızlı trenle Antalya’ya bağlamak turizm için öneli bir ihtiyaçtır” kabilinden bir yazı kaleme aldık. Manşete verilen bu yazı tam sayfa yer aldı.

Öğleden sonraki miting için gazeteden ayrılmadan önce ajanslara dönemin Ulaştırma Bakanından flaş bir beyanat düştü… Bakan “Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren hattının öncelikle Karaman ve Mersin’e daha sonra da Adana-Osmaniye-Gaziantep-Nizip üzerinden yurt dışına bağlanması için fizibilite çalışmalarına en kısa zamanda başlanacağını” söylüyordu. 

Dönemin Konya milletvekili ve halen İl Başkanı Hasan Angı mitingin ertesi günü ziyarete geldiğinde sohbet ederken Konya-Mersin YHT konusu açıldı. Başkan “Anladım ki Tayyip Bey için olmaz diye bir şey yok. Gazeteleri okudu. Ve Ulaştırma Bakanını arayıp ‘Fizibilite çalışmalarını yapın’ talimatını verdi” demişti.

**

1985 yılında Anadolu’da Bugün gazetesinde, dönemin Konya milletvekili merhum Haydar Koyuncu’nun “Konya-Ankara arası demir yolunu yapacağız” şeklindeki beyanatını manşet yaptığımızı unutmuyorum. Kara tren Ankara’dan Konya’ya gelemedi ama bu açıklamadan 26 sene sonra 2011’de Yüksek Hızlı Tren iki başşehri birbirine bağladı. Ve şimdi o demir ağın, yurdun dört bir yanına ulaşması için gayret sarf ediliyor. Yalan yok; biz buharlı, dumanlı treni bulamazken YHT ile yüksek konfora sahip ulaşım imkânlarına kavuştuk. Konya-Karaman arası da artık 40 dakikaya indi. Lütfen “Hızlı tren ancak göçü artırır” diye düşünmeyin! Zira ihracatı da hızlandıracak hatlar inşa ediliyor.

** 

Cumartesi günü Konya-Karaman Yüksek Hızlı Tren Hattının açılış töreni vardı. Program komşu şehirdeydi ama Cumhurbaşkanı Konya’yı es geçmeyip gar binası önünde düzenlenen mütevazı törende bir selamlama konuşması yaptı. Erdoğan; üzerine 74 köprü ve menfez, 39 geçit ve 17 yaya geçidi inşa edilen 102 kilometre uzunluğundaki yeni hattın yük ve yolcu taşımacılığına ivme kazandıracağını, kazaların azalmasını sağlayacağını; zaman, enerji, emisyon ve bakım gibi hususlardan yılda ortalama 63 milyon lira tasarruf edileceğini söyledi.

Cumhuriyetin 10. yılında ‘Demir ağlarla ördük’ denerek marşlar yazılmasına rağmen sonrasında yatırımların bilinçli şekilde kesintiye uğratıldığını da üstüne basa basa ifade eden Erdoğan AK Parti döneminde mevcut demir yollarını sıfırdan yapmışçasına yenileyip, 10 bin 959 km olan demiryolu hattı uzunluğunu 13 bin 222 km'ye çıkarttıklarını da kaydetti.

Londra'dan kalkan bir trenin Avrupa ve Balkanları geçerek Edirne'den ülkemize girdikten sonra Marmaray'dan geçerek Anadolu'ya ulaştığını, Kars-Tiflis-Bakü'den Asya'ya ulaşıp Pekin'e kadar gidebildiğini de ifade eden Erdoğan “Türkiye'yi diğer pek çok alanda olduğu gibi demiryolu taşımacılığında merkez ülke haline getirmekte kararlıyız” diyerek taşımacılıktaki yüksek hedeflerini ifade etti.

Son aylarda dünya genelinde yürütülen ekonomik saldırı ülkemizde de yüksek derecede tesirli oluyor ama kabul etmek lâzım ki güzel şeyler de yaşanıyor.

**

Devlet tedbiri elden bırakmıyor

Koronavirüs tedbirleri kapsamında ciddi kısıtlamalar uygulanırken devletin bazı programları icra etmesine yönelik zaman zaman ileri düzeyde eleştiriler oluyor. Cumhurbaşkanı’nın Konya programı için akreditasyon talebinde bulunan bütün gazetecilerden, aşılı olmalarına rağmen son 24 saatte test yaptırmalarını istedi. Bütün güvenlik görevlileri dâhil programda yer alan herkes aynı tedbirlere tabi tutuldu. Maske uyarıları yapıldı hatta bizim görev alanımıza girişlerde mevcut maskeleri değiştirmemiz de sağlandı.

Geniş katılımlı bazı programlar üzerinden yürütülmek istenen spekülasyonları çürüten bir uygulamaydı. Üstelik test merkezinde hiçbir aksama ve duraksama olmadan her şey süratle yapıldı.

** 

Konya’daki program bir açılış töreni ya da bir miting değil, yolcu tanımlaması ile bir selamlama molası idi. Bu sebeple programa dair duyuru ve halk daveti sınırlı tutuldu. Hatta konuşma için de şehre açılan geniş alan değil, Gar Binası’nın park bölümü tercih edildi.

**

Yıllar sonra Ahmet Alıcı’yı dinlemek

1980’li yıllarda Spor Şefimiz Ahmet Eser’in Torans Salonunda düğünü yapılmıştı. O gün bir elinde övendire, sırtında kepeneği ile sahneye çıkan Ahmet Alıcı Konya’nın en popüler ses sanatçılarından biriydi. Zaman içerisinde hem Kimya hem Ziraat Mühendisi oldu. Fakat o sanat dünyasında kalmayı ve mütevazı bir devlet memuru olmayı tercih etti. Son aylarda, yönetim boşluğu oluşan Konya Lisesi Mezunları Derneği’nin başkanlığını da Alıcı üstlendi.

Geçen hafta Konser davetiyesi elimize ulaşınca yıllar sonra kendisini sahnede izleme fırsatı doğdu. 1980’lerde her hafta mutlak surette bir konferansın icra edildiği Erol Güngör Konferans Salonunda Ahmet Alıcı bir resital sundu, Türküler adeta can buldu. Gördük ki değerli sanatçımızda ağaran saçlarından başka bir değişim yoktu. Sesi, yorumu, performansıyla yılların tecrübesini yansıttı.