Cilt belirli bir zaman içerisinde kendini yenilemeyecek noktaya gelir. Derinin genç ve dolgun görünmesini sağlayan kolajen dokusunun oluşumundan sorumlu temel kök hücresi fibroblastlardır. Bunlar normal derimizde az miktarda bulunurlar ve ihtiyaç halinde çoğalarak yeni ve sağlıklı kolajen dokusunun oluşmasını sağlarlar. Özellikle 20’li yaşlardan itibaren yerçekimi, güneş ışınlarının zararlı etkileri, serbest radikaller ve diğer çeşitli sebeplerden dolayı fibroblastların yenilenme hızında yavaşlama olur ve zaman içinde cilt kırışıklıkları, lekelenmeler, gözeneklerde değişim ve daha bir sürü durum oluşur. Elbette kişilerin bu tarz durumlardan hoşnut olmadıkları kesindir.

Oluşan olumsuz durumlara karşı farklı cilt geliştirme teknikleri uygulanabilmektedir. Gelişen teknoloji ile birlikte otolog doku süspansiyonu sayesinde kendi yağımızdan elde ettiğimiz kök hücreler, antiaging tedavisinde kullanılabiliyor. Tüm bu uygulamaların başında yer alan kök hücre tedavisi, sağlıklı ve doğal bir yöntem olmasından dolayı tercih edilme oranları da günümüzde giderek artmaktadır. Özellikle yüze kök hücre tedavisi aslında cilt için bir yatırımdır. Uygulama sonuçları hemen görülmeye başlar ve ömür boyu yineleme devam eder. 

Biraz kök hücreden bahsedecek olursak;

Kök hücre, vücudumuzdaki doku ve organların yapısını oluşturan, mitoz bölünme ile organizma içinde yer alan, tüm özelleşmiş hücre tiplerine dönüşebilen ana hücrelerdir. Bölünebilme yetileri sınırsızdır. Vücutta ihtiyaç duyulan her bölgede bulunurlar ve bu özel hücreler sağlıklı yeni doku oluşumuna yardımcı olurlar.  Böylece üreme ve çoğalma hızı azalarak hastalanan veya hasarlanan tüm doku ve organların iyileşme ve yenilenmesinde rol oynarlar. Bu özellik kök hücreleri vücudumuzun daimî koruyucuları yapmaktadır. Bir ömür boyu rutin olarak ölen diğer hücrelerin yerine yenilerini koyarak hasar gören dokuları onarırlar.

Kök Hücre Nereden Elde Edilir?

Önceleri kök hücre daha çok kemik iliğinden alınıyordu fakat günümüzde yaygın olarak vücut dolaşımında yer alan periferik kandan ve kordon kanından da alınmaktadır. Ayrıca son dönemlerde yumurtadan (embriyonik kök hücre) ve yağ dokusundan da elde edilmektedir. Yağ dokusu kök hücrelerinin kemik iliğine kıyasla daha bol miktarda bulunması ve çoğu zaman kemik iliği hücrelerinden türetilenlerden daha fazla çoğalma kapasitesine sahip olması, yağ dokusunu ideal bir kök hücre kaynağı olarak düşündürmektedir. Yağ dokusundan türetilen bu hücreler, kolay erişilebilir ve bağışıklık sistemini uyaran maddelerden yoksun olmaları nedeniyle de hastaya minimum sıkıntı verir. Böylece tıpta kullanım için ideal olarak kabul edilir.

 Kök Hücre Nasıl Elde Edilir?

Kök hücre tedavisi için, kişinin az güneş gören deri bölgelerinden sıklıkla da kulak arkası ya da kol iç bölgesinden punch biyopsi ile yani kaleme benzer bir aletle deri parçası alınır, aynı seansta kişiden belli bir miktar kan da alınır ve özel laboratuvarlara gönderilerek kişinin kendi derisinden kök hücre üretimi sağlanır. Bu üretim yaklaşık 3 hafta sürer.

Yağ dokusundan kök hücre toplama işlemi ise, pratikte en sık verici olan alanlar kalça ve karın bölgeleri, uyluk dış bölgeleridir. Lokal anestezi altında özel şırıngalar ile aspire edilerek 30 ml yağ alınır. Yine özel laboratuvarlara gönderilerek çoğaltılan kök hücreler hazırlanır ve kullanılmak üzere uygun ortamlarda saklanır.

İnsan vücudunun yapısında bulunan ve tüm yapıların kökenini oluşturan, kendi kendini yenileyerek çok yönlü çoğalma kapasitesi olan kök hücreleri birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Bu anlamda;

-Kardiyoloji ve Ortopedide,

-Nörolojik ve Nörodejeneratif hastalıklarda,

-Dermatolojik hastalıklarda,

-Medikal estetik alanında ve estetik cerrahi alanlarında kök hücre tedavilerinden yararlanılmaktadır.

Dermatolojik Olarak Kök Hücre Tedavisinin Kullanım Alanları:

-İnce ve derin kırışıklıklar,

-Akne izleri,

 -Travma, kaza ya da yanık sonrası oluşan nedbe dokusunun tedavisi,

- Saç dökülmesi,

-Dudak dolgusu,

-Cildin kalitesini arttırmak olarak sayabiliriz.

Cildi genç tutan, bağ dokuyu oluşturan ve kolajen üretimini sağlayan kök hücrelerdir. Yaşlanma kök hücrelerin azalması oranında artar.  Kök hücreler 20’li yaşlardan itibaren cildimizde her sene belirli oranlarda ölerek azaldığı için cilt yaşlanır ve kırışır. Eksilen hücreleri kök hücre tedavisi ile yerine koyarak yılların negatif etkilerini silmek ve zamanı geri almak mümkün. Kök hücre ile cilt gençleştirme yöntemi, risksiz, ameliyatsız, acısız bir yöntemdir.30 yaşını aşmış kadın erkek herkese bu tedavi uygulanabilir. İşlem, eksilen kök hücreleri yerine koyduğundan dolayı başarısız olma olasılığı yoktur. Kişinin kendi dokusundan alınarak oluşturulan hücreler enjekte edildiğinden reaksiyon görülme olasılığı da yoktur. İşlem kişiden kişiye farklılık göstermez.  Önemle söyleyebiliriz ki, uygulama yapılan her kişide ciltteki kök hücre sayısı 8-10 yıl öncesine taşınır. Yüze kök hücre uygulamasının hemen sonrasında, yüzde dolgunluk ve parlaklık görülür. Yaklaşık 1 ay içerisinde sonuç tam olarak ortaya çıkmaya başlar. Hasta daha genç, sağlıklı ve orantılı bir yüze sahip olur.

 Kök Hücre Nasıl Uygulanır?

Yüze kök hücre tedavisi genellikle klinik ortamda lokal anestezi veya sedasyon altında hekim tarafından uygulanır. İşlem sonrasında kişi günlük hayatına devam eder. Uygulamalar birer ay arayla toplamda 3 kez tekrarlanır. Hastanın cildinde istenilen etkinin görünmesi yaklaşık 6 ay sonra tamamlanır.

Uygun hastalarda, cerrahi operasyonlara gerek kalmadan çok basit bir işlem ile uygulanan kök hücre uygulamaları yüz gençleştirmede yıllar içinde oluşan anatomik deformasyon ve doku kaybının da düzelmesini sağlar.