GÖKHAN GÜLER

Kıbrıs konusunun çözümüne yönelik olarak Birleşmiş Milletler iyi niyet misyonu çerçevesinde elli yılı aşkın bir süre federasyon temelinde yürütülen müzakereler bilindiği üzere Crans Montana’da 2017 yılı Temmuz ayı başında Rum tarafının katı ve uzlaşmaz tavırları nedeniyle çökerek sonlanmıştı.

 

Crans Montana, Kıbrıs müzakere tarihi açısından bir milat olmuş ve 50 yılı aşkın bir süre federasyon temelinde devam eden görüşmeler çökerek sonlanmasının ardından iki devletli çözüm modeli Sayın Ersin Tartar tarafından müzakere masasının gündemine getirilmiştir.

 

Kıbrıs konusuna federal zeminde bir çözüm bulunamayacağının anlaşıldığı bir süreçte KKTC Cumhurbaşkanlığı’na aday olan Sayın Ersin Tatar, Egemen Eşitliğe Dayalı İki Devletli Çözüm yönündeki vizyonunu ortaya koymak suretiyle Kıbrıs Türk Halkı’nın yarıdan fazlasının desteğini alarak KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Nitekim Kıbrıs Türk Halkı Sayın Ersin Tatar’ı Cumhurbaşkanı seçerek iki devletli çözüm vizyonunu onaylayarak sahiplenmiştir…

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Nisan 2021’de BM Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres’in gözetiminde Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum taraflarının yanı sıra, Garantör ülkeler, Türkiye Cumhuriyeti, Yunanistan ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanları’nın katılımıyla Cenevre’de gerçekleşen 5 + BM toplantısında egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde iki devletin iş birliğine dayalı yeni uzlaşı vizyonunu tüm taraflara sunarak kayda geçirmiştir.

 

Ersin Tatar’ın 5 + BM toplantısında Kıbrıs Türk Halkı’nın müktesep haklarının tescili anlamına gelen iki devletli çözüm vizyonu bu şekilde yazılı şekilde katılımcı taraflara sunulmak suretiyle uluslararası platformda resmiyet kazanmıştır.

 

KKTC’nin uluslararası statüsü özellikle bu tarihten sonra adım adım yükselmeye başladığı görülmüştür. İki devletli çözüm vizonuna en güçlü destek bilindiği üzere anavatan Türkiye’den gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurul toplantısında yaptığı tarihi konuşmasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınması gerektiğini uluslararası kamuoyuna ifade etmiştir. Sonrasında yaşanan sürece baktığımızda KKTC’nin önce 11 Kasım 2022 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı’na ardından da 28 Nisan 2023 tarihinde TÜRKPA’da gözlemci üye statüsünü elde ettiğini görmekteyiz.

 

KKTC’ye önce Türk Devletleri Teşkilatı’nda ardından da TÜRKPA’da Gözlemci Üye Statüsü verilmesi halk arasında büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır. KKTC’nin uluslararası statüsünün TDT ve TÜRKPA’daki Gözlemci Üye Statüleri sayesinde adım adım yükseleceği görülmektedir. TDT ve TÜRKPA’daki Gözlemci Üye Statüleri ayrıca KKTC’nin diğer kardeş Türk Devletleri ve halklarıyla var olan ilişkilerinin artarak gelişmesinde önemli rol oynayacağını da yeri gelmişken ifade etmek gerekir.

 

Artık bundan sonraki süreçte KKTC’nin tanıtılması ve uluslararası faaliyetler açısından TDT ve TÜRKPA’da ki Gözlemci Üyeliklerin altlarının doldurulmasına yönelik ciddi çalışmalar yapılmalıdır…

 

Son söz; yeri gelmişken şunu ifade etmek gerekir ki, KKTC’nin geçmişte federasyon temelinde müzakerelerin devam ettiği dönemde Türkiye’nin etkin desteği ile gerek TDT (Türk Devletleri Teşkilatı) gerekse TÜRKPA’ya (Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi) katılabilmesi için çok ciddi anlamda çalışmalar sürdürülmüş ancak bir türlü istenilen sonuç elde edememişti. Aslında bu konuda soğuk savaşın sona erdiği dönemde Türk Devletlerini bir çatı altında toplamaya yönelik çalışmaların başladığı 1993’den buyana çok ciddi çalışmalar yapılmıştır. Bu vesile ile geçmişten günümüze değin gerek Türk Devletleri Teşkilatı (TDT)gerekse Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi’ne (TÜRKPA) üye olunabilmesi için emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekir…

Kaynak: Kıbrıs Gazetesi