Şehirler arası yolculuk yapanlar bilir.

Özellikle de kamyon ve tırcılar.

Yoğun inişler sonrasında kamyon, tır ve türevleri olan araçlar da bazı bazı frenleri patlaması ve

buna mukabil aracın son sürat ya uçuruma uçması 

veyahut başka araçlarında dahil olabileceği ölümlü ve yaralanmalı kazalardan kurtarmak için rampalardan genelde bitiş noktalarına yoldan ayrı ve mıcır ağırlıklı alternatif bir yol yapılmasıdır.

Bu alternatif kaçış yolu o kadar mühim bir vazife ifa etmektedir ki;

Bu yolu kullanan sürücüler için tabir yerinde ise emniyet sibobu gibidir.

##

Keşke hayatta da bu tarz kaçış rampalardan olsa diyesi geliyor insanın.

Kırmasa...

Dökmese...

İncitmese...

Araçlar gibi bizde direksiyonu kırsak kaçış rampasına da kurtulsak.

Ama nafile.

Araç ve şoförlere tanınan bu özgürlük bizlere tanınmamış.

Fireni patlamış bir kamyon gibi öylece dümdüz gidiyoruz.

Bizi kurtaracak bir kaçış rampamız bile yok.

##

BİR OKUYUN DERİM;

‘Kartalın Yeniden Doğuşu’ hikâyesini hiç duydunuz mu? 

Mükemmel bir hikâyedir. Bu yenilenme arzusu için güzel bir örnektir. Eminim hepiniz hikâyeyi merak ettiniz değil mi? 

O zaman okumaya başlayın… 

“Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır.

70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır.

 Kartalın yaşı 40′a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. 

Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır. Tüyleri kartlaşır, kalınlaşır ve kanatlarına takılmaya başlar.

 Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır.

 Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.

 Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir.

 Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır.

 Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. 

En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer.

 Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler.

 Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. 

Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar.

5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.”

Bazen insanın kartalları imrenerek geliyor.

##

NE KADAR DOĞRU 1

İnsan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar”.

Yaşar Kemal

Bazı bazı o yüreksiz ama kocaman gövdeli insancıkları görünce,

İnsan insanlığından tiksiniyor.

##

NE KADAR DOĞRU  2

Celladına aşık olmuşsa bir millet,

İster ezan, ister çan dinlet,

İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet,

Müstehaktır ona her türlü zillet.

Ömer Hayyam

Aslında hepimiz biraz böyle değil miyiz?

Celladına aşık olmuşcasına yaşıyoruz.

Sonra yine o celladımızı hiçbir şey olmamışçasına af ediyoruz.

Bu durumlarımızı görünce insanın balık hafızalı olduğu fikri aklımda oluşuyor.